Zayıf tükürüğün sakala mazaratı olur!

Dikiş tutmuyor artık.

Büyükşehir Belediyesi’nde nereye el atsanız elinizde kalıyor.

Yolsuzluk, usulsüzlük iddiaları almış başını gidiyor.

Müsrifliğin tavan yaptığı kurumda, gırtlaktaki borç artık nefes aldırmıyor.

Ama gelin görün ki, Sayın Mehmet Sekmen, ölüm sessizliği içinde sadece vitrin diziyor.

Bakın şimdi.

Sayın Sekmen bir takım yolsuzluk iddialarıyla Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Şahin ve İdari işler Müdürü Lütfü İhsan Ünlü’yü görevden aldı.

Ne bir inceleme ne de bir soruşturma yapmadı.

İddialar çarpıcıydı ama buna rağmen savcılığa suç duyurusunda bulunmadı.

Usulde büyük hataydı.

Haftalardır bu ısrarını sürdürürken, çevresinde tepki çeken isimlerden olan Basın Yayın Daire Başkanı Emre Koç’u da yerinden oynattı.

Binlerce lira borcu olduğu sigorta acentelerinin üzerini çizip, kendi şirketini kurdu ve başına da eski sigortacı Koç’u getirdi.

Bununla birlikte Kültür Müdürü olarak ortalıkta gezinen Ömer Faruk Avcı’yı Gastronomi Şube Müdürü yaptı.

Sanki yağmur yağmış yarıklar kapanmıştı.

Zamanını mı bekliyor nedir, bir tek Özel Kalem Mahmut Bektaş’a dokunmadı.

Sayın Sekmen’e göre işlem tamam, dükkân bu vitrinle hazırdı.

“Ben ne dersem o olur” derken, ilk isyan bayrağını Hasan Şahin açtı.

İddia odur ki, Hasan Şahin göreve iadesi için Büyükşehir’i mahkemeye verdi.  

E tabi, bu durum Sayın Sekmen’in sinirlerini hoplattı.

Sayın Başkan sabah sabah gerilim yaşadı.

Sanıyorum şu saatlerde biraz olsun sakinleşmiştir.

Dedim ya, usulde hatanın bedelidir bu durum.

Yolsuzluk iddialarıyla görevden aldığın personeli savcılığa vermezsen, tepene çıkmasına da engel olamazsın.

Şimdi Sayın Sekmen nasıl bir hamle yapacak bekleyip göreceğiz.

Hasan Şahin’den sonra sözünden kim çıkacak bunu da zaman gösterecek.

Boşuna dememişler Erzurum tabiriyle; cıl cıl tükürüğün sakala mazaratı olur.

Sayın Sekmen zamanında şöyle bir ‘mökkem’ tükürseydi, emin olun bugün birçok ismin mal varlıklarını okuyor olacaktınız.

Yine de ümitsiz olmayın o günler uzak değil!