Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde yaşayan Şükrü Aru (67) resim yaparak hayata tutunuyor.
Erzurumajans-Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde yaşayan Şükrü Aru (67) resim yaparak
hayata tutunuyor. Bakır tabağa resim yapan ustaların Türkiye çapında
parmakla sayılı olduğunun altını çizen Aru, ölmeden önce bu mirası
birisine devretmek istiyor.
Küçük yaşlarda kendi gayretleriyle
resim yapmaya başladığını açıklayan Aru, hiçbir eğitim almadığını ve bu
yeteneğini 1961-1962 eğitim-öğretim yılında ortaokul ikinci sınıftaki
resim öğretmeninin keşfettiğini aktardı. Konya'da bulunduğu sıralarda
Mevlana'nın resimlerini yaparak piyasaya girdiğini belirten Aru, bakır
tabağın üzerine resimler yaparak ilerlediğini ifade etti. Devlet memuru
olduktan sonra da bu sanattan kopmadığını aktaran Aru, kırk yıldan
buyana resim yaptığını vurguladı. Bakır tabağa resim yapan ustaların
Türkiye çapında parmakla sayılı olduğunun altını çizen Aru, ölmeden önce
bu mirası birisine devretmek istediğini açıkladı. Şükrü Aru, "Ben
Konya'da bakır tabağa resim yaptığım yıllarda bunu bilen ustalar çok
azdı. Konya'da iki kişiydik ve İstanbul'da da birkaç kişi vardı. Erzurum
gibi Türkiye'nin çeşitli yerlerinde de yapanlar vardı. Fakat, günümüzde
bu sayı artık çok azaldı. Ben ölmeden önce bakır tabağa portre yapma
sanatını miras bırakmak istiyorum. Kimse 'bana bunu öğretir misin?' diye
kapımı çalmadı ama küçük bir çevredeyiz. Çanakkale ve civarında bakır
tabağa portre yapan yok. Bakır tabağa resim yapanlar olabilir ama önemli
olan portreyi yapabilmek. Bu çok zor bir iş ve ben ölmeden önce
öğretebileceğim genç bir yetenek arıyorum" dedi. Kendisini ilerleyen
yaşına rağmen genç hissettiğini belirten Aru, bunu resim sevgisine
borçlu olduğunu söyledi. Resimden aldığı keyif ve hazzın tarif
edilemeyeceğini ifade eden Aru, uzun yıllar resim yapmanın verdiği
mutlulukla ruhen genç kaldığını iddia etti. Şükrü Aru kendi kendini
geliştirerek eğitim almadan güzel resim yapabilmeyi Allah tarafından
kula verilen bir yetenek olarak değerlendirdi.