Yersen!

Başkası aktarsaydı inanmazdım; ama aracısız olarak duyduğum basit gibi görünen birkaç cümleyi buraya yazmadan geçersem inancıma ve insanlığıma ters düştüğümü düşünürüm.

Geçen cuma namazında Erzurum Yenişehir’deki bir caminin imamı, ezanın okunmasını huşu içinde bekleyen cemaate okuduğu bir ayetten bahsederken ve bunu açarken şu cümleyi kullanmıştı.

“… Şimdi de Suriye’de Esad’ın ordusu müslümanları canlı canlı bir kuyuya doldurup üzerlerine benzin döktükten sonra, ‘Rabbimiz Esat’ demeyenleri diri diri yakarak gömmekteler…”

Görsel ve yazılı basında buna benzer bir haberin ne gözüme ne de kulağıma çarpmadığını bildiğim için, bu cümleyi imamın gençliğine verip geçtim.

Ben geçtim; dileyenler bu cümlenin kapısında soluklanarak istediği kadar düşünsün!

İçte ve dışta, ekonomide ve siyasette, bireysel ve toplumsal olarak bataklığa saplanmış bir adam görüntüsü vermekteyiz, dersem çizmeyi aşmış olur muyum acep!

Çizmenin ne olduğunu, koncunun ve ökçesinin nasıl olması gerektiğini birazcık da olsa bildiğimizden, tablonun ressamıyla dalga geçtiğimiz de oldu, acımtırak gülümsemelerimiz de…

Şimdi şu tabloya bir daha bakalım; bakalım çizmeye mi dahil bunlar!

Milli Eğitim Bakanı, 4+4+4 sistemine ve 66 aya itirazların PKK kaynaklı olduğunu söylemiş.

Yani bu konu hakkındaki karşı fikirleri söyleyenler ve de çocuklarını erkenden mektebe göndermek istemeyenler, aman dikkat! Her an vatan haini olarak damgalanıp kendinizi damda bulabilirsiniz!

Prof. Binnaz Toprak, İktidar ikiyüzlü toplum yarattı, dedikten sonra devamında kısaca şunu söylemiş, çıkarları için iktidardan yanaymış gibi görünenler çoğaldı…

Sayın Toprak şunu da biliyordur mutlaka, bu yurdun toprağından mı, suyundan mı ,her nedense, güçlü haksız da olsa güçlünün yanında olan ve yaltaklanan gazetecisi, memuru, sanayicisi, işçisi her zaman vardır. Erk el değiştiğinde de bunların çark ederek, gerçeği yeni fark ettik, diyeceklerinden kimsenin kuşkusu olmasın!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, bütçenin ‘kara deliği’ olarak görünen sosyal güvenlik açıklarının kapatılamamasını emeklilere ödenen üç kuruşluk maaşa bağlamış.

E, biz de koskoca Bakan, gözümüzün içine baka baka bizi aldatacak değil ya, dediği doğrudur, diye düşünürken, çalışma hayatı ve çalışanlarla ilgili yetkin bilgisi olan Ali Tezel televizyona çıkıp sert açıklamalarda bulundu. Dedi ki; “ Anayasa’sında ‘sosyal devlet’ yazan her devlette bu çok normaldir, (ülke isimleri vererek) hatta bu açık oranı Türkiye’de çok küçüktür, olması gerekenin dörtte biri kadardır. Bu ancak fakirden alıp zengine veren ve de dahada vermek isteyen ‘hastalıklı düşüncelerin’ ürünüdür.  Göreceksiniz, yerel ve genel seçimlerden önce bu yasayı çıkartmayacaklar!..”

Ali Tezel haklı değil mi yani!

Adam bataklığa saplanmış, yavaş yavaş batarken bile gülümsüyor. Sonucun ne olacağını düşünmeye başladığında da birileri karşısına gelip, uyu yavrum uyu, diye ninni söyleyerek onu oyalamaya çalışıyor. Boğazına kadar gömüldüğünde biraz uyanır gibi olup haykırınca da karşısında uyutanın cevabı, “biz ne yaptıysak sizler için yaptık; ama kader böyleymiş,” oluyor.

Yersen!

Bu arada Erzurum’da CHP kendi halinde akmaya devam ederken, MHP’nin arkındaki su çoğalmakta; yani iktidarın arkından sular sızmaya başladı. Ve bu sızıntılar her geçen gün çoğalacaktır. İktidara en fazla oy çıkan illerden olan Erzurum’da durum böyleyse, diğer illerde nasıldır acaba!
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.