Yıllar önce, Sn. Başbakan tarihi eserlerin etrafının açılması konusunda yerel yönetimlere ve ilgili birimlere ellerinden gelen yetkileri kullanmaları yönünde tavsiyelerde bulunmuştu.
Siyasetin sihirli gücü sayesinde, kısa zamanda ülkenin dört bir yanında yerel yöneticiler de kolları sıvayarak, hemen çalışmalara başlamışlardı.
O günlerde, Çifte Minareli Medrese ile Kale’nin etraflarının açılmasına dönük uygulamalar şehirde memnuniyet oluşturmuş, kültürel mirasa geçte olsa sahiplenilmesi yüzleri güldürmüştü. Gözbebeğimiz Çifte Minareli Medrese’nin etrafında çirkin görüntüleriyle dizilen ve muhteşem eserle uyum sağlamayan derme çatma işyerlerinin ortadan kaldırılması, Çifte Minareli Medrese’mize rahat bir nefes aldırmıştı.
Sökülen yerlerin yerine çevre düzenlemesi yapılması beklenirken, belediyenin buraları tekrar iş yerine dönüştürmek istemesi, beklenen hayalleri suya düşürmüştü.
Bu türlü bir projenin kültürel dokuyla uyum sağlamayacağı ve tarihi esere gölge düşüreceği yönündeki eleştirilere rağmen, ortak akıl kullanmak yerine “Bizim dediğimiz olmalıdır” mantığıyla devam ettirilen projenin akıbeti, ne yazık ki hüsran olmuştur.
Başından beri ilgili birimlerden referans almayan bu proje, netice itibarıyla yapımcı firmanın haricinde ne işyeri sahiplerini, ne de halkı memnun etmişti.
Akademik çevrelerin, STK’ların ve toplumun muhtelif kesimlerinin tüm uyarılarına rağmen ısrarla projenin tamamlanmak istenmesi, anlaşılabilir bir durum değildi, haliyle de konu yargıya taşınmıştı.
Uzun süren bir bekleyişten sonra, Çifte Minareli Medrese’nin etrafında yapılan dükkânların sökülmesi konusunda kesin kararını veren yargı, “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” diyerek, projeye geçit vermemiş oldu.
Oysa çoğunluğun sesine kulak verip, istişare kültürünün emrettiği şekilde ortak akıl kullanılsaydı, bu tür bir sıkıntı elbette ki yaşanmayacaktı.
Yüksek rakamlara mal olan projeyle, Beyt-ül Mal’ın hatırı sayılır bir zarara uğratılması, elbette ki ciddi bir kul hakkı ihlâlini de akla getirmektedir.
Projenin altına imza atanların, bu vebal karşısında nasıl bir tutum izleyecekleri ve nasıl bir helâllik alacakları ise oldukça merak konusudur.
Şu anda Lalapaşa Camii ve Yakutiye Parkı’nın etrafında ciddi bir peyzaj çalışması yapılmaktadır.
Ağaçlar özel makinelerle yerinden çıkarılıp başka yerlere naklediliyor, fonksiyonunu yitirmiş ağaçlar kesiliyor, velhasıl; nadide tarihi eserlerimizin etrafındaki gözle görünür hareketlilik sorunsuz şekilde devam ediyor.
Yakutiye Belediyesi’nin uyguladığı bu projeye her kesim destek verdiği için, çalışmalar sırasında en ufak bir eleştiri veya sıkıntı duyulmuyor.
“İşin sevindirici yönü de bu” dedirten sebep ise Yakutiye Belediye Başkanı Sn. Ali Korkut’un halkın sesine kulak vermesi ve istişare gerçeğini önemsemesiyle ilgilidir.
Sn. Ali Korkut’un, Lalapaşa Camii ve Yakutiye Parkı’nın etraflarının açılması konusunda hazırlatmış oldukları projeleri kamuoyu ile paylaşarak, ortak akıla saygı göstermesi, hayata geçirilecek olan projenin başarılı olacağının sinyallerini bugünden vermektedir.
Ağaçlar arkasına saklanmış ecdat yadigârı tarihi eserlerimizi gün yüzüne çıkaracak bu projenin, şehrimize güzel bir görünüm kazandıracağını şimdiden söylerken, “Onların işleri istişare iledir” ilkesini hayata geçiren Yakutiye Belediye Başkanı Sn. Ali Korkut’u, bu yaklaşımlarından dolayı kutluyor ve tebriklerimizi sunuyoruz.