Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Devlet Müziği Topluluğu olan adı Bakanlar Kurulu Kararı ile Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korusu adını alan koronun Çankaya Köşkü’ndeki konserini izledi.
Erzurumajans-Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün daveti üzerine konseri TBMM Başkanı Cemil Çiçek,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanları, Anayasa
Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ünlü sanatçılar
Samime Sanay ve Muazzez Ersoy’un yanı sıra sanat ve siyaset dünyasının
tanınmış isimleri izledi.
Bakanlar Kurulu Kararıyla İstanbul
Devlet Müziği Topluluğu’nun yeni bir sıfat kazandığını belirten Kültür
ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Bu akşamdan itibaren İstanbul Devlet
Müziği Topluluğu, artık Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korusu
sıfatını taşıyor” dedi.
Konser öncesinde yaptığı konuşmaya
“Halkımızın yüce hasretlerinin şifrelerini notalar aracılığıyla
geçmişten bugüne ve yarına bağlayan Dede Efendi’nin tabiriyle ‘derindir,deryadır müzik” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkelerin
ve medeniyetlerin gelişmişlik düzeyini taçlandıran nihai başarıların her
zaman bilim, kültür ve sanat alanında yaşandığını söyledi. Kültürel ve
sanatsal değerlerin önemine değinen Abdullah Gül, “Tarih bize
göstermiştir ki, milletler zenginleşebilir, fakirleşebilir, güçlü
orduları olabilir, çok zengin kaynakları zamanla tükenebilir, ancak
büyük inkişaf dönemlerinde üretilen kültür ve sanat değerleri her zaman
coğrafyaları ve çağları aşarak kalıcı olarak milletlerin medeniyet
envanterlerine kayıt edilirler. Klasik Türk Müziği böylesine güçlü,
soyut kültür mirasımızın en rafine kalıcı değerlerinden birisidir.
Farabi’den, İbni Sina’dan gelen müzik geleneğimize Orta Asya’dan
Anadolu’ya, Akdeniz’e ve Balkanlara taşıyan ecdadımız, çok sofistike ve
muazzam bir kültür mirası oluşturmuştur. Bu süreçte, bir yandan geniş
Avrasya coğrafyasında değişik halkların zengin müzik geleneğini
bünyesinde bulundururken, diğer yandan Klasik Batı Müziği dahil pek çok
müzik geleneğinde kalıcı izler bırakmıştır. Dolayısıyla Klasik Türk
Müziği’nin yazılı kaynaklarının dünyanın önde gelen kültür
başkentlerindeki nadir kütüphanelerde korunması da tesadüfi değildir.
Böylesine kadim bir kültürel mirasın tarihin uzun yollarında kaybolmadan
bugünlere ulaşması, derinliğinin ve bütün insanlığa mal olduğunun
müşahhas göstergesidir. Bu durum söz konusu kültürel değerlerin zaman
içindeki yolculuğunda gördüğü alaka ve himayeye de işaret etmektedir”
diye konuştu.
Ecdadımızın sanatçı ve ilim adamlarına verdiği
önemin altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, “Tarih boyunca kurduğumuz
devletlerin hepsinde musikimiz sadece bir sanat değil, bir bilim olarak
ta görülmüştür. Ecdadımız sanatçı ve ilim adamlarını toplumun en ziyade
himaye mazhar kesimi olarak görmüştür. Zira sanatçılar ve ilim adamları,çoğu zaman popüler olmayan kültürel değerleri tüm toplum ve insanlık
adına üreten fedakar ve cefakar insanlardır. Ecdadımızın ilim, sanat ve
sanatçıya atfettiği önemin bir ifadesi olarak Türk Musikisinin Osmanlı
Dönemi’ndeki son himaye merkezi imparatorluk sarayında müzikal hümayun
olmuştur. Bu gelenek cumhuriyet döneminde de sürmüştür. Gazi Mustafa
Kemal Atatürk, cumhuriyetin ilanını takiben müzikal hümayunun iki temel
kurumunu, Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası ve Riyaset-i Cumhur İnce
Saz Heyeti adlarıyla Cumhurbaşkanlığı himayesine almıştır. Bu
kurumlardan Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası bugün Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası olarak başarılı müzik çalışmalarına devam
etmektedir. Buna karşılık Riyaset-i Cumhur İnce Saz Heyeti, Atatürk’ün
ebediyete intikalinin ardından adeta tarih sahnesinden çekilmiştir”
şeklinde konuştu.
Ciddi devlet geleneği bulunan tüm ülkelerde bu
tip kurumların sürekliliğinin korunmasının esas olduğunu ifade eden Gül,“Bu nedenle köklü devlet geleneğimizin bir icabı olarak öz musikimize
hak ettiği alaka ve himayeyi yeniden ihya etmek ihtiyacını hissettim.
Türk milleti adına üstlendiğim makamın adını geleneksel musiki
sanatımızı temsilen bir kuruma tevcih etmem noktasında Kültür ve Turizm
Bakanlığı İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu en güçlü aday olarak
temayüz etti. Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Kültür Bakanlığı İstanbul
Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun adı Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk
Müziği Korusu olarak değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı’nın himayesine
alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak vazifesini ifa edecek
Klasik Türk Müziği Korosu’nun Cumhurbaşkanlığı’nın her türlü kurumsal
desteğinden yararlanabileceğinden emin olabilirsiniz. Bu kapsamdan
Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’na ismine ve sahip olduğu
muazzam geleneğe mütenasip İstanbul’da tarihi bir salonun kazandırılması
çalışmalarına şimdiden başladığımızı müjdelemek isterim. Koronun gerek
kadro, gerekse altyapı bakımından en üstün imkanlara kavuşması için el
birliği ile her türlü katkıyı yapacağız” ifadelerini kullandı.
Gül, sözlerini şu sözlerle tamamladı:
“Divan
şairi Baki’nin ‘baki bakan bu kubbeden bir hoş seda imiş’ gazelinden
hareketle, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korusu’nun da bu kubbede
daha nice hoş sedalar bırakmasını temenni ediyorum.”