Onu, televizyon ekranlarında alışa gelmiş söylemlerin dışındaki üslubuyla tanımıştık.
İslam'ın "Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın" mesajını veren etkili konuşmaları ile kısa sürede dikkatleri üzerine çekmişti.
Kara kaplı kitapların prangalarından kurtulamayan, kafir ilan edilme korkusuyla hakikatleri söyleyemeyen, hurafe bataklığının bağnazlık çamuruna saplanmış, cehennem korkusu ile hipnoz edilmiş,günah, yasak kavramlarının kıskacında kıvranan iman sahiplerinin sığınacakları bir liman olmuştu.
Akif'in, yıllar önce söylediği "İnmemiştir hele Kuran bunu hakkıyla bilin ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için" mısralarını yüksek perdeden söylemeye başlamış "Kuran'daki İslam" kitabı ile inananları asıl kaynağa yönlendirmişti.
Gelinlik kızların çeyizlerinde örtüler içerisinde saklanan,duvarda asılı olarak duran Kuran'ı Kerim ile Müslümanların tanışmasına katkı sağlamıştı.
Allah ile aldatanların maskelerini düşürdüğü kitabı ile din bezirganlarının hedefi haline gelmesi geç olmadı.
Din konusunda ön yargılı olanların düşünce dünyalarına ve gönüllerine hitap etmesini bildi.
Hurafe ve bidatlerle beslenen din anlayışının gerçek İslam olmadığını anlatmaya çalıştı.
Dini çıkarlarına alet edenlere,beyt-ül malı yiyenlere, kul hakkına girenlere, Kuran'ın nasıl baktığını söylemeye çalıştı.
"Vay o namaz kılanların haline ki kıldıkları namazdan gafildirler, onlar yetimi itip kalkarlar, yoksulu doyurmazlar,yardımda bulunmazlar, namazlarında gösteriş içindedirler" hakikatiyle Müslümanları yüzleştirdi.
Şurası bir hakikat ki gerçek İslam konusunda uzun zamandan beri kimsenin cesaret edemediği sığ sulara girme yürekliliğini gösterip bu yolda yürümek isteyenlerin önünü açtı.
Müslüman kimliği taşıdığı halde Kuran mesajlarından haberdar olmayanları Kuran'la tanıştırarak.İlahi mesajların kullar için neler ifade ettiğini söyleyip durdu.
Üstün zekası, bilgisi ve entelektüel kişiliği ile dinle barışık olmayan kitlelerin İslam'ı tanımalarına ön ayak oldu.
Hafızdı, Kuran'a hakimiyeti tartışılmazdı.
Yaptıkları tezgahlara Kuran'dan referans bulamayanların, uydurma hadislerle işlerini nasıl meşrulaştırdıklarını anlatıp,uydurma hadis kavramını yüksek sesle söylediğinde hadislere karşı olduğu yaftası yemişti.
Barış ve sevgi dini İslam'ın nasıl yozlaştırıldığın, şirkin din kisvesi altında nasıl hayat bulduğunu anlatmaya gayret etti.
Üslubu sert ve kırıcıydı
Bir beşerin yaşayabileceği zaafları,eksiklikleri, aşırılıkları ve hataları elbette ki olmuştu.
Mücadele ettiği hastalığın etkisiyle son yıllarda farklı söylemler içine girdiği söylenebilir.
Toplumun büyük bir kısmı onu Kuran sevdalısı ve aydın bir din adamı olarak tanıdı ve sevdi.
Din tacirlerinin, kaba softa ham yobazların hedefi haline gelmesi kaçınılmazdı.
Hedef tuttuğu kesimler tarafından sevilmesi ve takdir edilmesi beklenemezdi dolayısıyla her insan gibi seveni ve sevmeyeni oldu.
Arkasında onlarca eser bırakarak giden Yaşar Nuri Hoca belki de Hallacı Mansur ve Nesimi gibi ilerleyen yıllarda daha iyi anlaşılacaktır.
Hüküm verici Allah'tır.
Şurası unutulmamalıdır ki, Allah'ın esmalarından olan El Mü'min "İman esaslarını koyan, kulların imanlarını kabul veya ret edecek merci, kendisine güvenilen ve emin olunan tek makam" manasına gelmektedir.
Epeyce eserini okudum. Değerli bir ilâhiyatçı....Allah rahmet eylesin.
Hukum verici allahtir diyorsunu ama goruyorumki hukum verenler cogunlukta yaziklar olsun
He tanimasak evliya zannedecez ha erdal guzel. Adam islamın bütün degerlerini yıkmaya çalıştı ve en son ben deistim dedi sen onu evliya ettin başımıza. Bir gün sende bende deistim dersen şaşırmaz kimse
ne diyelim kişi ler sevdikleriyle haşrolunurmuş başin sağ olsun ben hic sevmedim
Yazıklar olsun. .... sizin gibilerin hocası. ...
Sizin gibilerin hocasıysa sorun yok.Kişi sevdiği ile beraberdir mübarek olsun.
Camilerde cemaatle Hz. Muhammed'in (s.a.v) in öğrettiği namaz kılınmaz diyerek cemaati dahi hafife hatta dikkate almayan islam düşmanına Rahmet okumak ne derece islamidir?....
Hadi be sen de namazsız bir dinin mensubuyum diyen kafirin biriydi senin gibi sosyetiklere fetva üretir alkış alırdı. Cenazesinde senin gibiler vardı sa de ce
Yapmayın beyefendi 'namaz bu milletin başına beladır '' diyen bir zındığı Hallacı mansur safına sokmanız aynı kefeye koymanız ne derece doğrudur?
Merak etmeyin sevdiklerinizle haşrolunacaksınız.
Bey efendi siz anlasilan islami bilmiyorsunuz bir defasinda gunumuze kadar gelen tum alimler ulemalar mucthetler v.s hic birisi islamiyetin kesin olan hukumlerinde ictihat yapmamislar vede bu kapiyi da acik tutmamislar nedir onlar namaz oruz zekat tesettur v.s bunlarin temelinde hic bozmamislar efendimiz zamaninda ne ise o namaz 5 vakit bitti oruc ramazanda tutulur 30 gun gibi bunun gibi herifler cukip namaz yok 3 vakit zekat verilmez tavuktan kurban olur bursuru zirva kader yok din yok iman yok sadece kuran yav adam cikmis ben deistim diyor sen burada adam cigir acti diyorsun sanami kalmis bu kafiri aklamak sanane imanin tehlikeye giriyor once bir bazi kavramlari ogren kisasi biraz oku ondsn sonra yazarlik yap beyefendi deist nedir bir google sor ondan sonra konus tamam
TANIMASAK DİNLEMESEK BU YAZIYI OKUDUKTAN SONRA BU YAŞAR NURİ NE İYİ ALİMMİŞ DİYECEKTİM Kİ ALLAHTAN TANIYORUZ BİLİYORUZ NASIL BİR Ş..... OLDUĞUNU HER HALDE VERDİĞİ FETVALAR SİZİN İŞİNİZE GELMİŞ Kİ BÖYLE BİR YAZI KALEME ALDINIZ ERDAL BEY NAMAZ YOK ORUÇ YOK KÜFÜR ÇOK ALLAHA ŞİRK ÇOK EĞER BÖYLE ALİMLERİN ARKASINDAN GİDECEĞİNİZE ERZURUMDA SİZİN MEMLEKETİNİZDE BULUNAN VELİ VELİOĞLU HOCA EFENDİYİ DİNLEMENİZİ TAVSİYE EDERİM
Allah rahmet eylesin .Makamı cennet olsun.
Hocanin son durumu nedir bilemeyiz ama bu konu Eski Erzurum kültürünü yorumlamak kadar kolay olmasa gerek..
Hocam kaleminize sağlık...
Müslüman bir alim,laik bir bilim ve hukuk insanı..Allah'tan rahmet diliyorum.
Amin Erdal Güzel Erzurum'da markadır kalitedir. Tamda bu yüzden işte, lafı gediğine koyar. Allah var etsin sizi.