Büyükşehir’deki “kamulaştırma vurgunu” ile ilgili savcılık soruşturması devam ediyor. Dolayısıyla soruşturma sonuçlanıncaya kadar, dosyada tam olarak nelerin olup olmadığını bilemeye
Fakat soruşturma kapsamı dışındaki gelişmeleri ve bilgileri aktarabiliriz.
Dün neredeyse gün boyu telefonlarımız susmak bilmedi.
Kimi ihbarda bulunuyordu, kimi vurgun üzerine yorum yapıyordu, kimi de olup bitenlerin arka planına dair bilgiler aktarıyordu.
Gördük ki, herkes dolu ve en önemlisi de ilgili ilgisiz herkesin bu konuya dair söyleyecek bir sözü var.
Hatırlanacağı gibi dün biz bu sütunda, “O kadar ucuz değil” başlığını kullanmıştık.
Gelen haber ve bilgiler bizi teyit etmekle kalmadı, bilmediğimiz yeni bilgilere ulaşmamızı sağladı.
İşte size bir örnek…
Vurgunla ilgili soruşturma, iddia edildiği gibi belediye başkanı Ahmet Küçükler’in ihbarıyla değil, belediyede çalışan Yusuf Erhan Çelikler adlı bir personelin haftalar önce, savcılığa gitmesi üzerine başlamış.
Oysa belediye kaynaklı haber bültenlerinde diyordu ki, “Dedektif Başkan yolsuzluğu ortaya çıkardı ve ihbarda bulundu.”
Haydi nezaketen “yalan” demeyelim ama en masum şekliyle “yanlış” bir bilgilendirme.
Şöyle ki:
Yaklaşık iki ay önce aynı kurumda, yani kamulaştırma biriminde görevli memur Yusuf Erhan Çelikler, yapılan vurgunu görüyor. Bakıyor ki, alan da razı satan da… Ne müdür, ne amir olup biteni umursamıyor. Bunun üzerine o memur, gördüklerini yetkili makamlara bildiriyor. Ve beklemeye koyuluyor.
Bir süre geçtikten sonra, kimsenin kılını kıpırdatmadığını görünce, anlıyor ki organize bir vurgunla karşı karşıya.
Namuslu bir vatandaş böyle bir durumda nasıl davranırsa, Yusuf da öyle yapıyor.
Kendince elde ettiği bilgi ve belgeleri bir dosyada topluyor ve doğruca savcılığın yolunu tutuyor.
O dakikadan sonra artık gizli saklı bir şey kalmıyor.
Zaten başkan Küçükler de bu aşamadan sonra ortaya çıkıyor.
Halbuki o ana kadar kimse yapılan yolsuzluk karşısında kılını kıpırdatmıyor.
Bunun böyle olduğunu şuradan biliyoruz:
Yusuf Erhan Çelikler, aynı kurumda yapılan vurgunu bi şekilde fark edince, durumu anında ilgili ve de bu konularda yetkili olan amirine bildiriyor.
Fakat bugün sanık konumunda olan o amir, iyi ya da kötü bir aksiyon vermiyor. Oysa belediyedeki işleyişi bilenler bilir ki, o amir aldığı bu haberi, anında en yetkili makama iletir.
Aradan günler geçmesine rağmen, kimsenin bir işlem yapmaması, akıllara şu soruyu getiriyor:
Acaba birileri bu vurgunu yargıya iletmeden kurum içinde halletmeyi mi düşündü?
Bir başka soru da şudur:
Yusuf Erhan Çelikler’in tespit ettiği bu boyuttaki bir vurgun, nasıl oluyor da o belediyedeki sorumluluk mevkiindeki kişiler tarafından görülemiyor?
Bir de işin başka bir yanı var ki, evlere şenlik bir manzara…
Ahmet Küçükler’i, övmek için “yolsuzluğu ortaya çıkaran dedektif başkan” başlığını atan başkan destekçisi kimi yayın kuruluşları, kamuoyunun kafası büsbütün karışsın diye, “arsa mafyası”ndan söz ediyorlar!
Yazılanları büyük bir dikkatle okudum. Sözü edilen arsa mafyası nerede, elemanları kimler, patronu kim, bugüne kadar neler yapmış?
En önemlisi de nasıl oluyor da bahse konu mafyadan ne emniyetin, ne jandarmanın, ne de istihbarat örgütünün zerre kadar bilgisi olmuyor?
Haberde bu sorulara cevap olacak tek cümle yok. İzafi ifadeler ve yuvarlak cümleler…
Zahir o arsa mafyasını da, “dedektif” yakıştırması yaptıkları başkan Küçükler ortaya çıkardı!
Artık fazla söze hacet yok.
Nasılsa mesele yargıya intikal etti ve savcılık gereğini yapıyor.
İddianame hazırlandığında, her şeyi daha ayrıntısıyla öğrenmiş olacağız.
Birileri milleti ahmak zannediyor ya, biz de diyoruz ki, yok o kadar ucuz değil. Ne millet ahmak, ne de gerçek gazeteciler.
Bu millet sahte kahramanlardan o kadar çok çekti ki, sonunda illallah dedi ve artık yeni sahte kahramanlara kanmıyor.
Koskoca bir vurgunu, aynı birimde görev yapan düz bir personel bulup çıkaracak, ama ne olur ne olmaz hesabı birileri bu çabanın üzerine balıklama atlayacak: Ben araştırdım ve buldum!
Hayır…
Bugün itibarıyla artık herkes biliyor ki, belediyedeki o yolsuzluğu bulup ortaya çıkaran bir belediye personelidir; Ahmet Küçükler sadece alaniyet kazanmış bir bilgi için savcılığa başvuruda bulunuyor o kadar…
