Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye'deki sendika tarihinin kirlerinden tortularından arındırılmış bir hale geldiğini belirterek, "Sendikacılık için kafa patlattığımız bir ortamda yedi güzel adam diye yeni kuşağın yeni neslin erdemini izzetini takip etmeye çalışıyoruz. İlham kaynağımız ilk günkü gibidir. Amacımız herkesi bir çatı altında toplamaktır. Bunu yaparken de yeni bir açılımla yapmak istedik. Biz bu yola çıkarken şunu ifade etmiştik. Sendikacılığı bir kalıba sıkıştırmaksızın kimsenin giyimine kuşamına dinine mezhebine bakmaksızın gözyaşı ve alın terinin gerçeğinden hareketle yola devam ettik" dedi.
Miğferli ve üniformalı sendikacılığın can çekiştiğini vurgulayan Yalçın, "Türkiye'de sendikacığa itibar kaybettiren kızıl sendikacılık, miğferli, üniformalı sendikacılık, devletin derinine yanaşan ya da devletin kendisiyle savaşan sendikacılık, kan kaybetmeye can çekişmeye devam ediyor. Terörden beslenen sendikacılık hem irtifa hem de itibar kaybetti. Yetkileri de yetkinlikleri de kalmadı" diye konuştu.
ERDEMLİ DURUŞUN SENDİKAL ADRESİYİZ
Kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde hizmet şiarıyla yola çıktıklarını hatırlatan Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: "1992'den beri kuruş değil, duruş sendikacılığıyla üyeye kazandıran, demokrasinin korku tünelinden çıkması için elinden geleni yapan bir sendikal mücadelenin adıyız. Ülkeye kazandıran Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen'iz. Eylemi, alanları yıkmak ve yakmak olarak gören, milletin arabası, esnafın camı ve kaldırım taşıyla sorunu olanlara inat, eylemi alanlara çıkmak olarak gören, hakkını ararken kimsenin hukukuna girmeyen erdemli bir sendikal duruşun adresiyiz." dedi.