Oturup tek tek saydım. Meslek hayatım süresince bugüne kadar, kaç vali gelmiş geçmiş diye...
Muhabirliğe başladığımda, Erzurum'un Valisi Nihat Baştak'tı.
Nihat
Bey, 12 Eylül dönemi valisiydi. Dolayısıyla tüm irade askerde olduğu
için vali ya da kaymakamlar adeta göstermelik yöneticilerdi.
Sonra,sırasıyla Fevzi Yetkiner, Recep Birsin Özen, Emrullah Zeybek, Gökhan
Aydıner, Mehmet Ağar, Oğuz Berberoğlu, Ahmet Kayhan, Osman Derya
Kadıoğlu, Mustafa Malay, Celalettin Güvenç, Sami Bulut, Sebahattin
Öztürk ve şimdiki valimiz Ahmet Altıparmak...
Demek ki, 30 yılda 14 vali görmüşüz.
Bu valilerden Nihat Baştak, Fevzi Yetkiner, Emrullah Zeybek ve Oğuz Berberoğlu rahmetli oldular.
Recep Birsin Özen, Ahmet Kayhan, Osman Derya Kadıoğlu, Mehmet Ağar, Mustafa Malay ve Gökhan Aydıner emekli hayatı yaşıyor.
Sami Bulut, merkez valisi.
Sebahattin Öztürk, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı.
Celalettin Güvenç ise, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı.
Ölenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ömürler diliyoruz.
Bu 14 vali içinde hakiki anlamda iz bırakanlar da oldu, geldiği gibi gidenler de...
Fakat bugünlerde hayli medyatik olan Celalettin Güvenç, diğer valilerden çok farklıydı!
Bu sebeple biz de analım istedik...
Celalettin Güvenç kim?
Hani şu 10 Kasım'da, Atatürk'ün ölümü yerine, "10 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun" diye yazdıran meşhur başkan!
Ramazan'da da kendi adına mahya astırmıştı.
Yani bu, O'nun ilk vukuatı değil!
Erzurum Valisi iken de benzer skandallara imza atmış bir zat...
Cumhuriyetin
valisiydi ama Cumhuriyet Bayramı'nı fazla ciddiye almazdı. Bu yüzden
olsa gerek, bayramın kutlandığı tören alanına bayrak astırmaz, etrafı
süsletmezdi.
Bir defasında dönemin kolordu komutanından esaslı bir azar işitmişti.
Paşa,koskoca Vali'ye, " Çok mu zordu şu alanı bayraklarla donatmak? Bize
söyleseydiniz gereğini en güzel biçimde yapardık" demişti.
Değişen bi şey olmadı, ertesi yıl da manzara aynıydı.
Niye böyle yaptınız diye sorulunca...
Vali, belediye başkanını suçluyordu, belediye başkanı da valiyi...
Öylesine particiydi ki, her defasında devletin valisi olduğunu unutuyordu.
O vakit anladık ki, Cumhuriyet'in valisinin Cumhuriyet'le bir sorunu vardı.
Yoksa bir vali hiç 29 Ekim gibi önemli bir günü ıskalar mı?
Şanlıurfa
Valisi iken, artık AK Parti Kahramanmaraş milletvekili olan kardeşinin
tavassutuyla mı, yoksa başka saikten midir bilinmez Tayyip Bey, Güvenç'i
aynı şehirden başkan adayı gösterdi.
"Erzurum Valisi" olarak, vilayetin duvarındaki o panoda yerini almasına aldı.
Fakat biz O'nu, duvardaki o panodan değil, imza attığı skandallarla hatırlıyoruz.
Misal; Ankara istiyor diye, Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak'a kumpas bile kurmuştu!
Aralarında
bazı kurum müdürleri ve sivil toplum temsilcilerinin olduğu kalabalık
bir gruba baskı yaparak, Budak'ın aleyhinde müfettişe ifade verdirdi.
Sırf, Budak gitsin diye...
Misal; sormuştu, "Erzurum halkı benim için acaba ne düşünüyor" diye.
Cevap verilmişti:
"Efendim,Erzurum halkı sizin için, 'AK Parti şehirdeki tüm teşkilatlarını
kapatsa bir eksiklik olmaz. Zira Vali Bey var' şeklinde bir tespitte
bulunuyor."
Tıpkı tek parti dönemi valileri gibiydi...
Bu cevap, O'nu bi hayli mutlu etmişti.
"Sağolsunlar, sağolsunlar!"
Televizyonlarda,"Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, 10 Kasım'ı
Öğretmenler Günü zannediyor" şeklinde haberler geçince, bizim de
hafızamız tazelenmiş oldu.
30 yılda 14 vali gelip geçmiş. Düşündükçe fark ettik, -ki, içlerinde ne arızalı tipler vardı- hiçbiri Celalettin Bey kadar "derin bir iz" bırakmamış!
Bazıları O'na kızıyor, ama haksızlar!
Birader söyler misin?
Cumhuriyetin valisiyken Cumhuriyeti umursamamış bir adam, şimdi bir belediye başkanı olarak mı umursayacak?
Siz dua edin ki, "10 Kasım Öğretmenler Günü"nü diye yazdırmış!
Kendi doğum gününü de kutlayabilirdi.