Aman doktor, canım doktor, derdime bir çare, diyerek şarkılarda aşk yarasına bile doktordan çare umanlar, son zamanlarda bu can hizmeti verenleri bıçaklamakta, tokatlamakta!
Fetva alarak ya da emre uyarak durmadan üremeyi düşünen bir kesimden başka da bir şey beklenemez zaten!
Vekili de aynı, kendi de!
Birkaç olay olmuştur ve bunu büyütmeye gerek yok, diye düşünenler olabilir.
Ancak ne kazın ayağı öyledir, ne de söyledikleri türküde çalan sazın teli!
Toplumun önemli bir kesimi bunu dışa vurmasa da ne bilime ne de bilim adamına saygısı kalmıştır!
Sağlık hizmeti vermek için çırpınan, bunun için yıllarını harcayan bir doktor bıçaklanarak öldürülüyor; diğer biri de kendinin veya yakının canının ayrıcalıklı olduğunu düşünen bir vekil tarafından tartaklanıyor!
Bir yanda bilinçsiz güç bıçakla saldırıyor; diğer tarafta bilinçsiz yetki yumrukla !..
Sağlık Bakanı da, “sağlık olsun,” dercesine, tedbirlerin artırılacağını söylüyor!
Bundan doğal ne olabilir ki!
Sivas’ta yananları yakanların zaman aşımını aşmasından sonra da, “hayırlı olsun,” denilmemiş miydi!
Sağlık olsun, hayırlı olsun, ne diyelim!
Erzurum Mareşal Çakmak Askeri Hastanesi’nde bundan yaklaşık on bir yıl önce babamı umarsız bir hastalıktan kaybetmiştim. O hastanede yatarken, geceleyin (özür dileyerek söylüyorum) altını değiştirmem gerekti. Bir evlat olarak buna macburdum ve vazifemdi; ben babamın altını değiştirmeye hazırlanırken nöbetçi hemşire geldi ve “bu benim işim, siz dışarı çıkın,” diyerek, babamın altını kendi değiştirdi!
Evet, Askeri Hastane’de oldu bu!.. Eşi de aynı hastanede doktor olarak görev yapan bu kişinin adını isteyen kişiye şahitleriyle birlikte verebilirim.
Şimdi siz gelin bu mesleğini ve görevini saygı ve sevgiyle yapan hemşireye bırakın hakareti, vicdanınız varsa kaş çatın bakalım!
Ve diğer hastanelerdeki sağlık personelleri de bu gibi hizmetleri severek yapmakta!
Sağlık personelinin hangi koşullarda ve hangi özveriyle çalıştıklarını bilmeyenler, “benim yakınımın canı herkesten önemlidir,” diyerek onlardan ayrıcalık bekleyen ve aksi halde buna tepki gösteren bazı kişilerin işi de psikiyatri servisine düşmeli!
Ben önemliyim, diğer kişiler benden önemsiz, düşüncesi bunun için yeterli tanı değil mi?
Bir doktorun veya sağlık personelinin bana bir ayrıcalık göstermesini veya beni sevmesini nasıl isterim ki!
Eğer, seni seviyorum, derse zaten inanmam.
Önce birkaç takla attırırım önümde, olmadı bir çiftetelli havasını birlikte döktürmeyi beklerim.
Yoksa neden inanıyım ki; ben salak mıyım!
Aslında bütün bunlar hikâye!
Eğer hastaneye yolunuz düşerse ve oradaki görevli size sıranızı beklemenizi ya da prosedüre uymanızı söylerse vurun onu!
Yok, siz elinizi kana bulamak istemiyorsanız, sürgün için de kurşun için de bir tetikçi bulursunuz mutlaka!
E, boşuna mı vekil seçildiniz ya da “sağlık olsun, hayırlı olsun” diyenlerin partisine oy verdiniz!
Sizlerin ayrıcalığı var!.. Yakında cahile ceza indirimi de çıkar.
Vurun şu doktoru!
