ErzurumHaber Girişi : 05 Ekim 2009 11:11

Velilerin yardımcı kaynak isyanı!..

Velilerin yardımcı kaynak isyanı!..
Velilerin yardımcı kaynak isyanı!..

Bazı okullarda bazı öğretmenlerin, öğrencilerinden ziyade yardımcı kitap, test kitabı ve kırtasiye malzemesi pazarlayan kişilere zaman ayırdığını duymakta, velilerin bu konudaki sıkıntılarını dinlemekteyiz. Emekli olmuş öğretmenlerden biri anlatıyor.

“Çalıştığım okulda öğretmenler, örencilerine farklı ve adı duyulmamış yayınlar önererek öğrenci ve velinin gözünde itibar kazanmaya çalışırlardı. Eğitimsiz ve bilinçsiz bir şehirde acayip havaları olurdu böyle öğretmenlerin… Aykırı ve karizmatik öğretmen olmanın en önemli basamaklarından biri buydu… Öğretmen böyle yaparak, Erzurumlunun hatta diğer öğretmenlerin bile duymadığı kitapları, yayınları tanıyıp bilme ayrıcalığına ve kalitesine sahip olduğu mesajını veriyordu çevresine… Aykırı ve karizmatik öğretmen imajı tuttu mu,özel derslerin önü açılırdı… Gelsin paralar, itibarlı çevreler ve (sahte de olsa) şan, şöhret…”


Emekli öğretmenin bahsettiği yıllar, 1985–1995 yılları arasıydı.

Köprünün altından çok sular geçti:

Toplum değişti, hassasiyetler değişti.

Veli ve öğrenci profili değişti…

Sınav sistemleri değişti…

Yayıncılık değişti… 

Türkiye değişti…


 Gelin görün ki değişen hayat içerisinde insanların hırs, öne çıkma, fark edilme, caka satma gibi nefse ait dürtüleri değişmedi…


Bilhassa sınıf öğretmenleri, insan eğitimin tamamının en önemli safhası olan ilköğretim birinci sınıfında ve birinci kademenin tamamında öğrenciye Türk milli eğitimin temel amaçlarını kavratmadan, alan bilgisini öğrencilerine özümsetmeden, öğrencilerini sorumluluk sahibi ve özgüveni olan bireyler olarak yetiştirme gayretine girmeden çocukları adeta test manyağı haline getirmektedirler.


MEB’in mükemmel hazırlanmış ve öğrencilerin tamamına ücretsiz dağıtılan ders kitaplarından ders işlemeyip, çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmayıp, çocukların ifade gücünü geliştirmeyip ha bire çocuklara test çözdürmeleri anlaşılır bir şey değildir.

Çocuğun “öğrenci kişiliği”nin oturduğu ilköğretim döneminde sınıf öğretmenlerinin alan bilgisinin ve sosyalleşme sürecinin temellerini sağlam atmaları gerekir. Öğrenemeyen öğrenciye test çözdürmek oldukça yanlış!


Bir kitabı, kaynağı bitiremeyen ve kavramakta sıkıntı çeken öğrenciye onlarca test kitabı aldırmanın ve bu kitapları yarım yamalak çözdürerek, eğitimi amacından uzaklaştırarak, öğrenciyi dağınık hale getiren öğretmenlerin bu yaptıklarının hiçbir mantıklı açıklaması olamaz!


İlköğretimin ikinci kademesinde(6, 7 ve 8. sınıflar) SBS’lerden dolayı test kitaplarının önerilmesi ilk bakışta doğru gibi gözükür. Ancak yine bazı öğretmenlerin unuttuğu bir şey var: SBS soruları yine MEB’in öğrencilere dağıttığı kitaplardan sorulmaktadır. Son SBS’lerde her dersten MEB’in kitaplarından alıntı yapılmış birçok soru tespit ettik. Öncelikle bu kitaplar,öğrencilere özümsetilmelidir.


Geçen günlerde, öğrencisi bir devlet okuluna devam eden bir velinin yakınması da oldukça dikkate değerdi: “Lise birinci sınıfa giden öğrencime, İngilizce öğretmenin almamızı zorunlu kıldığı kitabın veya kitap setinin fiyatı yaklaşık 160,00 TL…” Veli bu parayı nasıl denkleştireceğini kara kara düşünedursun benim merak ettiğim konu şu: Acaba bu pahalı kitapları veliye dayatan öğretmenimiz, öğrencilere önceki yıl ne kadar İngilizce öğretebildi? İngilizcede de MEB’in kitapları yeterlidir.


Öğrencilere, hangi sınıfta olursa olsun mutlaka MEB’in kitaplarından ders verilmelidir ve öğrencilere mutlaka kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır.


Ayrıca, öğretmenlerin önerdikleri kitaplarının birçoğunun, göz alıcı baskılarına rağmen oldukça niteliksiz ve eksik kaynaklar olduğunu yakinen takip etmekteyim.


Bu, yayıncı-öğretmen, kırtasiyeci-öğretmen dayanışması kamuoyunda artık can sıkıcı bir hal almaya başlamıştır. Öğretmenlerin ve yetkililerin bunu bilmesi ve gözlemlemesi gerekir.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.