Sinan Yerlikaya, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanacak 'Demokratikleşme paketi' ile Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirileceğini söyledi.
Erzurumajans-Sinan Yerlikaya, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanacak 'Demokratikleşme paketi' ile Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirileceğini söyledi.
CHP eski Milletvekili olan ve AK Parti'ye geçtikten sonra hafta başında İl Başkanlığı'na atanan Sinan Yerlikaya,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak 'Demokratikleşme paketi' ile Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirileceğini söyledi. AK Parti Tunceli İl Başkanlığı'na atanan Sinan Yerlikaya, parti il binasında düzenlediği basın toplantısında, eski partisi CHP'yi sert dille eleştirdi. Büyük bir iddia ile yeni göreve geldiğini, bunun sıradan bir görev olarak kabul edilmemesi gerektiğini anlatan Yerlikaya, şöyle dedi: "AK Parti'nin Tunceli'ye hizmet konusunda büyük projeleri var. Birçok proje zaten kamuoyu tarafından biliniyor. Sayın Başbakanımız yakında açıklayacağı demokratikleşme paketi ile birlikte bütün Dersimlilerin özlemi olan bir sorun son bulacak Tunceli ismi Dersim olarak değişecektir. Bu konudaki çalışmalar hala devam ediyor." Aleviler'i ilgilendiren ve yıllardır çözümlenmeyen sorunlar olduğunu ve Başbakan'ın bunları çözmek için kararlı olduğunu anlatan Yerlikaya, şöyle konuştu: "Şu an Aleviler'in en büyük sorunu cemevlerinin yasal bir statüye kavuşmasıdır. Camiler gibi bir statü istiyorlar, yani camilere yapılan maddi ve manevi desteklerden cemevlerinin de yararlanması isteniyor. Demokratikleşme paketinin içinde bu konuda var. Cemevlerine özel bir statü veriliyor ve tamamen bir ibadethane olarak yani bu 677 sayılı yasanın çelişkisine rağmen cemevlerine özel bir statü verilecek, orada dedeler yetiştirilecek, dedelere maaş da verilecek. Aleviliğin ne olduğu anlatılacak ve Aleviler inançlarını daha rahat yerine getirecekler."
"YEŞİL'İN YAŞADIĞINI BİLİYORUM"
AK Parti İl Başkanı Sinan Yerlikaya, Korkut Eken'in ifadesi ile yeniden gündeme gelen 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yılrdırım'ın geçmişte Tunceli'de faaliyetlerde bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Ben 1990'lı yıllarda TBMM'de görev yapıyordum, köy yakmalarını mecliste gündeme getiren tek milletvekiliydim. Bu konuyu hiç korkmadan çekinmeden çıkıp meclis kürsüsünde haykırdım 'köylerimizi asker yakıyor' dedim. Sonuçta olayların ne kadar ortaya çıktığı malum, bir başka gerçekte vatandaşımız çok büyük zararlar gördü. Ben o dönemde de doğru söyledim, kimseye iftira etmedim şimdi de doğruları söylüyorum. O dönem Yeşil ve Yeşil türü bir takım melüller vardı. Onun gibi faili meçhul cinayetler işleyenler vardı. Ben onlarla mücadele ettim bunu herkes biliyor. Şu anda Korkut Eken'in ifadesiyle tekrar gündeme geldi. Oysa iki yıl önce ben açıklamıştım yaşadığını. Ben Yeşil'in yaşadığını biliyordum. Çok inandığım, güvendiğim insanlardan haberler geliyordu, 'Yeşil burada ve şurada' diye."
"CHP, TARİHİ MİSYONUNU TAMAMLAMIŞTIR"
Ayrıldığı ;CHP'yi de özellikle Suriye lideri Beşar Esad ile ilişkilerinden dolayı sert bir dille eleştiren Yerlikaya şöyle dedi:
"Esad, kendi ülkesinde istenmeyen bir adam, kendi memleketinde 110 bin insanı öldürmüş bir adam. Bu adamla CHP'nin ne işi olur? Eğer Türkiye'de ciddi bir muhalefet olsaydı Türkiye'nin dış sorunu bu hale gelmezdi. Eskiden Türkiye'nin dış sorunu hükümetle oturulup konuşulurdu. Türkiye'nin bir ülke ile sorunu olsaydı, muhalefet partilerinin başkanları hemen bir araya gelir Cumhurbaşkanı ile görüşürlerdi ortak politika üretirlerdi. CHP, hiçbir farklılığı zenginlik olarak kabul etmiyor. CHP, tarihi misyonunu tamamlamıştır. Değişim ve dönüşüme, farklılıklara, farklı inanç farklı etnik kökenlere saygı duymayan, o farklılıkları zenginlik olarak kabullenemeyen partiler iktidarlar ayakta kalmamıştır. Bugün Ak Parti bu farklılıkları ve zenginlikleri kabullenen bir partiyken CHP bu farklılıkların karşısında duran parti konumunda. Bugün anayasa çalışmaları içinde olan CHP'li milletvekili arkadaşlarımızın bu saplantı içinde çıkamadıklarını görüyoruz. Ben, CHP'nin gerçekten sosyal demokrat ve farklılıklara saygı gösteren, Kürt meselesini çözebilen ve özellikle tabanının dayandığı Alevilerin sorunlarını çözebilen bir parti olduğunu düşünmüyorum. Ne cumhuriyet tarihindeki CHP iktidarında ne de farklı zamanlardaki CHP iktidarlarında Alevilerin sorunları hiçbir zaman çözülmedi. Dersim olayları konusunda sayın Başbakan Dersim'lilere bir itibar kazandırdı. 'Dersimliler de bu memleketin insanlarıdır' dedi ve çıkıp devlet olarak özür diledi. Ben isterdim ki CHP lideri Kılıçdaroğlu özür dilemese bile çıkıp Başbakana bu konuda bir teşekkür etseydi."
"SATILMADIM"
Yerlikaya, AK Parti'ye geçmesi konusunda bazı kesimlerin kendisini satmakla suçladığını ifade ederek, "Neye, kime satıldım. Ben buradayım, siyaset yapıyorum memleketime hizmet için AK Parti'ye katıldım" dedi. Yerlikaya, şöyle devam etti:
"CHP'den istifa ettikten sonra siyaseti bırakıp Ankara'da büro açmış kitap yazıyor hemşerilerimin işleri ile ilgileniyordum. Bir gün Ak Parti içinde bir tanıdık 'Başbakan seninle çalışmak istiyor gelir misin?' dedi. Ben de düşündüm, taşındım aileme ve vatandaşlarıma sordum ve Ak Parti'ye gitmeye karar verdim. Bu kararımı uygun gören ve görmeyen oldu. Ben il başkanı olmak için Ak Parti'ye geçmedim. Son zamanlarda sayın Başbakan dedi 'il başkanlığını bir müddet yürüt ve partiyi toparla teşkilatı yeniden kur' dedi. Ben de sayın Başbakan'ın bu teklifini kırmadım ve bu göreve geldim. Ben dün neydimse bugünde öyleyim. AK Parti içinde fikirlerimi koruyacağım, ben sosyal demokratım, Aleviyim bu düşüncelerimi koruyacağım her zaman."