BölgeHaber Girişi : 10 Aralık 2010 15:29

Vali'den insan hakları günü mesajı!..

Vali'den insan hakları günü mesajı!..
Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü dolayısıyla açıklama yaptı.

Erzurum Ajans-Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü dolayısıyla açıklama yaptı.

İnsan Hakları Kurulları'nın varlığının bile insanları bir çok şeyden caydırıcı etkiye sahip olduğunu belirten Vali Sebahattin Öztürk, müeyyidenin olmayışına çok da takılmamak gerektiğini söyledi. Vali Öztürk, "Sizin, bir soruyu sormanız bile insanları belirli bir noktaya getirmeye yetiyor. Biz yazılı kültürden çok fazla ürken bir toplumuz. Yazılı bir belge karşımıza çıktığında ondan tedirgin oluruz. Onun için birisi, yazılı birşey sorduğu zaman ne diyeceğimizi şaşırırız. Bence bu da iyibir müeyyidedir. Karşınızdaki kişi, bunu sorduklarına göre başka bir şeyi de sorabilirler diye düşünebilir. Bu da işin psikolojik boyutu" dedi.


Valilik toplantı salonunda İl İnsan Hakları Kurulu üyeleriyle bir araya gelen Vali Sebahattin Öztürk, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ile ilgili konuştu. Böyle bir kuruluşun olmasından çok toplumun insan hak ve hukukuna zihinsel olarak hazır olmasının daha önemli olduğunu belirten Vali Sebahattin Öztürk, insanların ihlallerin içerisinde olmaması ve ihlallere karşı direniş gösterebilmesi gerektiğini söyledi.


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türk mahkemelerinin insan haklarıyla ilgili hukiki müesseseler olduğunu kaydeden Vali Öztürk, "Türkiye'ye özgü olarak oluşturulan kurul, sanki devletlülerin oluşturduğu bir kurulmuş gibi görünmemeli. Zaten oluşturuluş biçimi devlet teşkilatıyla değil seçimlerle oluyor. Yönetmeliğin yazdığı şekliyle, üyelerin seçildiği kurulda memurlar azınlıkta. Yani kurumun valilik bünyesinde veya ilçelerde olmuş olması bizatihi kendisini malül kılmamalıdır. İnsan haklarıyla ilgili olan ihlallerde bu kurullar karar verirken devlet yaptıysa, devlete karşı nasıl duralım diye bir ezikliğin içerisinde olmamalıdır" diye konuştu.


İnsan Hakları Kurulları'nın bir çok alana müdahale edemediğini ifade eden Vali Öztürk, "Günümüzde işkence ve kötü muamele yapılan yerler daha çok adli konular olduğu için biz ona kurul olarak bir şey diyemiyoruz. Varsa eğer bir şey dememiz gerekir aslında. Şimdi daha çok. hastanelerde olanlarla meşgul oluyoruz. Bu da esas ihlallerle ilgili bize pek fazla bir rahatlama sağlamıyor. Türkiye'de bu kurulu belki de ombudsmanlık müessesiyle irtibatlandırmak gerekir diye düşünüyorum. Bu işi valiliklerdenbağımsız hale getirip, ombudsmanlık kurumuyla irtibatlı hale getirilir diye düşünüyorum. Çünkü kiminle irtibat içindeyseniz etki altında kalabilme ihtimali var. Bunu önlemek için bağımsız bir idari kuruluşlara bu işi yaptırmak ve yetki alanını da genişletmek gerekir diye düşünüyorum" dedi.


Devletin, kurum ve kuruluşun insan haklarına uygun olarak davranabilmesinin önemli olduğunu dile getiren Vali Öztürk, şöyle devam etti: "Bu konuda iki tane temel belge var. Bu belgeler, insan hak ve hukukuyla ilgili düzenlemelerdeki müracaat yeridir. Oraya bakarak nerede durduğumuza karar veriyoruz. Toplumda birer birey olarak hepimizin bundan zarar da gördüğü de oluyor. Kendimiz, hem karar verici hem de hak ve hukuktan yararlanan kişileriz. Bu bakımdan bunun yapılmış olması da Türk hukuku bakımından önemlidir. İnsan hakları kurumlarının Türkiye için ciddi bir ilerleme olduğunu düşünüyorum. Bütün mesele, bunu fonksiyonel halegetirebilmektir. İnsanların inançlarından ve düşüncelerinden dolayı kötü muameleye müstahak olmamaları lazım. Bu belki toplumsal kültürlede ilgilidir. Neyden şikayet edeceğimizi de bilmek lazım. Bunun ciddi bir eğitim boyutu var. Varlığı bile bir çok şeyden insanları caydırır. Siz müeyyidenin olmayışına bakmayın. Sizin bir soruyu sormanız bile insanları belirli bir noktaya getirmeye yetiyor. Biz yazılı kültürden çok fazla ürken bir toplumuz aslında. Daha çok sözlü kültürden geldiğimiz için yazılı bir belge karşımıza çıktığında ondan tedirgin oluruz. Onun için birisi yazılı birşey sorduğu zaman ne diyeceğimizi şaşırırız. Bence bu da iyi bir müeyyidedir. İnsanlar, bunu sorduklarına göre başka bir şeyi de sorabilirler diye düşünebilir. Bu da işin psikolojik boyutudur."
Vali Öztürk, program sonrası 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle ilköğretim okulları arası düzenlenen şiir, resim ve kompozisyon dallarında dereceye giren öğrencilere ödül verdi.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.