Eski valimiz Sebahattin Öztürk, Antalya'ya iner inmez nasıl ki ayağının tozuyla kendisini kargaşanın ve bir türlü dinmek bilmeyen protestoların içinde bulduysa, yeni valimiz Ahmet Altıparmak da Erzurum'a gelir gelmez kucağına ateşten bir top verildi:
"VARYAP KRİZİ!"
Palandöken sık aralıklarla bu krizi manşete taşıyor ve "?üzerinden aylar geçmesine karşın sorun niçin çözülmüyor?" diye soruyor.
Önceki gün İl Genel Meclisi üyelerinin hazırladığı evlere şenlik raporu yayımlamış ve raporu hazırlayan kişilerin, bürokratlar ve şirket tarafından nasıl kandırıldığını yazmıştık. Dün de İl Genel Sekreterliği'nin tavrına dair bir haber yaptık. Başından beri tutarsız bir duruş ve zayıf bir irade sergileyen İl Genel Sekreterliği, "? nasılsa yıl sonunda lağvedileceğim, niçin riske gireyim ki" şeklinde düşünerek, bir şehrin geleceğini ilgilendiren böylesi önemli bir proje karşısında topu taca atıp duruyor.
Bütün bu gelişmeler gösterdi ki, Erzurum Bölge Sağlık Kampüsü Projesi, güçlü bir iradenin soruna nüfuz etmemesi halinde kangrene dönüşecek.
Sebahattin Bey gitti diye arkasından sallayacak halimiz yok. Üstelik Sebahattin Öztürk, sorunun çözümü için bi hayli mücadele etmiş ancak Ankara'daki derin lobileri aşamamıştı.
Varyap güçlü bir şirket ancak güçlü olduğu kadar da iktidara yakın duran bir yapısı var. Bu sebeple kim ki sorunu çözmek istiyor anında karşısına bürokrasinden örülmüş yüksek setler çıkıyor.
Bütün dert deva şirketin 12 milyon liralık teminatının yanıp yanmaması?
Varyap ve ortağı üstlendikleri hastane projesini yapamayacak duruma geldi. Bu durumda daha önceki uygulamaların da verdiği icazet şudur:
Derhal iş feshedilir, şirketin teminatı hazine'ye irat kaydolunur ve iş yeni bir firmaya verilir.
Yasalar bu denli açık olmasına rağmen, Varyap, işi tamamen bırakmış gibi gözükmemek için yalancıktan şantiyede kumdan heykeller yapıyor.
Bu şu anlama geliyor: Ben henüz işi bırakmadım ki teminatımı yakasınız.
İl Genel Sekreterliği'nin eli kolu bağlı halde.
Bu süreci devlet değil, 12 milyon liranın derdine düşen Varyap yönetiyor.
Genel panorama şudur:
Bir yanda görev süresi on ay sonra dolacak olan ve zaten başından beri zerre kadar inisiyatif kullanamayan son derece pasif bir İl Genel Sekreterliği var; öbür yanda ise, hukukun boşluklarını dibine kadar hem de insafsızca kullanmanın peşinde olan paragöz bir şirket?
Ve?
Bütün bunların dışında bir de koskoca bir şehir ve geleceği var.
Vekillerimizden umudumuzu keseli çok oldu, sağolsun sağlık eski bakanı da bir güne bir gün zahmet edip kendi başlattığı esere dönüp bakma ihtiyacı duymadı.
Geriye bi tek, "?ben buraya nerden düştüm" diye soracak duruma gelecek olan Vali Ahmet Altıparmak kalıyor.
"Haydi Vali Bey çöz şu sorunu" diye tempo tutsak, boşuna?
Çünkü Vali Bey daha sorunun adı nedir onu bile henüz bilmiyor.
Haksızlık etmeyelim; bu, Ahmet Altıparmak'ın akşamdan sabaha karar verebileceği bir olgu değil.
Ednan Efendi ?ki, kendisi on ay sonra tezgahı dağıtılacak olan dükkanın sahibidir- sadece uzatmaları oynuyor, zamandan çalmanın derdinde?
"Filanca yerlere yazı yazdım cevaplarını bekliyorum"
Eskiler demiş ya, "Ben kız idim o söz idi"
Tam da o misal?
Yahu Ankara ne diyecek, kanun yeterince açık ve net.
Sen görevini yapsana?
Değerli dostlar size sadece şu kadarını söyleyeyim:
Aynı gelişme bir Erzurumlu şirketin başına gelseydi, siz o zaman görecektiniz bu kraldan çok kralcı bürokratlarımızın nasıl o Erzurum şirketini bir kaşık suda boğacaklarını?
Şirketin adı Varyap olunca, işin şekli değişiyor.
Devreye Karadeniz lobisi giriyor, siyaset müdahale ediyor, ekonomi çevreleri taraf oluyor ve bürokratlar şapkadan tavşan çıkarıyor.
Erzurum'da sağlık kampüsü kurulmuş kurulmamış kimin umurunda?
Bu şehrin eski vekilleri büyük hizmetlere imza atamazlardı, öyle devasa projeleri hayata sokamazlardı ama haklarını yemeyelim çok iyi bürokrat sürgünü ya da tayini yaptırmayı bilirlerdi. Biz gazeteciler onları bu hallerinden ötürü öyle sert eleştirirdik ki adamları yerin dibine sokar çıkarırdık?
Şimdi bakıyorum da o eski vekilleri bile arıyoruz. Bırakın projeyi adamlar başlamış bir iş'in baltalanmasına bile engel olamıyorlar. Başarısız bir bürokratı tayin ettirmek ise, şimdiki vekillerimiz için rüyalarında bile göremeyecekleri bir fantezi?
Haksızlık da etmeyelim, biri asfalt döktürüyor, biri belediye başkanlarına sallıyor, ötekiler ne yapıyor, doğrusu bilmiyorum?
Ezcümle:
Sağlık kampüsü projesi için İl Genel Sekreterliği'nin hesabında 130 milyon lira var. Şayet yıl sonuna kadar bu sorun çözülmez ise bu 130 milyon liralık ödenek bakanlık hesabına aktarılacak ve bizim proje de büsbütün karanlık dehlizlere itilecek.
Bizden uyarması!