Erzurumajans-İzmir’deki depremde gece gündüz durmadan çalışan kurtarma ekipleri sevinci ve hüznü bir arada yaşıyor. Enkaz altından sağ çıkardıkları her insanda yüzleri gülen ekipler, cansız bedenlerle karşılaştıklarında ise hüzne boğuluyor. Zamana karşı yarışan ekipler her şeye rağmen umutlarını yitirmeden çalışmaya aralıksız devam ediyor.
İzmir’in Seferihisar ilçesinde cuma günü saat 14.51’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından arama ve kurtarma çalışmalarında 72 saat geride kaldı. Devletin tüm imkanlarını seferber ettiği deprem sonrası aralıksız yürütülen çalışmalarda en büyük görev, arama kurtarma ve sağlık ekiplerine düşüyor.
Depremin hemen ardından enkaz bölgelerinde harekete geçen ekipler canla başla hayat kurtarmak için seferber oldu. Enkaz altından çıkarılan her sağ insanda umutlanıp yüzleri gülen ekipler, cansız bedenlerle ile karşılaştıklarında ise büyük üzüntü yaşıyor. Her şeye rağmen mücadeleyi bırakmayan kahramanlar adeta tırnaklarıyla beton yığınlarını kazıyor. Ekipler değişim sırasında da bölgeden ayrılmayarak kaldırımda ya da araç içlerinde dinleniyor. Yüzlerine yansıyan yorgunluk emarelerine karşın tekrar görev yerlerine gitmeyi sabırsızlıkla bekleyen ekiplere vatandaşlar ve yardım için gelen sivil toplum kuruluşu görevlileri moral veriyor.
Yaşadıkları durumu anlatan Doğanlar Apartmanında görevli Bahçelievler Belediyesi Arama Kurtarma ekibinden Yücel Fırat, “Yoruluyoruz ancak canlı çıktıkça bizim çalışma azmimiz iki katına çıkıyor. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmiyoruz. Ben 40-45 saattir burada çalışıyorum. Yaklaşık bir buçuk saat dinlendim. Şu ana kadar 7 vatandaşımızı maalesef ölür olarak çıkardık. Sabahleyin bizi çok sevindiren, dünden beri de babasıyla konuştuğumuz Elif kızımızı çıkardık. Bunun mutluluğu tarif edilemez. Burada her çıkan cansız beden sanki bir parçamızmış gibi düşünerek hareket ediyoruz. Her çıkan canlıyı da sanki kendi çocuğumuz gibi düşünüyoruz. Elif bebeği çıkardığımızda hiçbir yara beresi yoktu. Hiç konuşmuyordu ama arkadaşımızın parmağını sıktığını gördüm. Sağlık durumunda da bir sıkıntı görünmüyordu. Evinin kendi odasında beşiğin içinde sırt üstü yatarken bulduk” diye konuştu.