Fırat Üniversitesi Teknokent Sorumlusu Prof. Dr. Erhan Akın, Üniversitelerin Bilgi Üreten Değil, Bilgiyi Ticarileştiren Kurumlar Olması Gerektiğini Söyledi.
Erzurum Ajans-Fırat Üniversitesi Teknokent Sorumlusu Prof. Dr. Erhan Akın, değişen paradigmaya göre, üniversitelerin bilgi üreten değil, bilgiyi ticarileştiren kurumlar olması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Erhan Akın, Fırat Üniversitesi Teknokent Merkezi'nin kuruluşunu ve çalışma şeklini anlattı. Türkiye'de 38 tane teknoloji geliştirme merkezinin olduğuna dikkat çeken Erhan Akın, bu merkezlerin üniversitelerle beraber bir sinerji oluşturmak için kurulduğunu kaydetti. Değişen paradigmaya göre üniversitelerin artık yalnızca bilgi üreten değil bu bilgiyi ticarileştirmesi gerektiğini de savunan Akın, "Tüm dünyada temel bir değişim yaşanıyor, hatta bizden bir miktar daha erken yaşanılmaya başlanılan bir değişim. Türkiye'de bu değişimin altyapısını hazırlamaya çalışıyor. Bu altyapının hazırlanmasında en önemli ve en geçerli mekanizma bu teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulması." diye konuştu
Doğuda ilk olarak Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin Fırat Üniversitesi'nde aktif hale geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Akın, ikinci sırada Erzurum Ata Teknokent'in geldiğini aktardı. Bölgelerinde birden fazla teknokent kurulduğunun altını çizen Akın, "Burada değerlendirilmesi gereken iki tane husus var. Birincisi, bu bölgedeki işadamlarının, sanayicilerin AR-GE kültürü ne ölçüde gelişmiş. İkincisi ise, üniversite hocalarının elinde ne kadar ticarileştirebileceği ürünler var. Dolayısıyla bu parametreleri iyi irdelemek lazım. Şimdi bizim Fırat Üniversitesi olarak çok gelişmiş bir alt yapımız var. Eğer bunları doğru yönlendirip iş dünyasına kazandırabilirsek, AR-GE kültürünü özellikle öğretim üyeleri üzerinden canlı tutabilirsek, o zaman Fırat Teknokent'in ciddi bir potansiyeli olacak." dedi.
Devletin, sistemin yürüyebilmesi için mekanizmalar kurduğuna vurgu yapan Akın, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın genç girişimcilere teknogirişim sermayesini hibe olarak verdiğini ifade etti.
Akın, şöyle konuştu: ''Bir taraftan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı genç girişimcilere teknogirişim sermayesi hibe olarak veriyor; yaklaşık 100 bin lira kadar ve tahminen 300 kişiye verecekler. Diğer taraftan üniversite öğretim üyeleri, sanayicilerle tezler yapsın diye SANTEZ projeleri var ve bunların rakam limiti yok. Bir de TÜBİTAK'ın yine üniversite hocalarını mekanizmanın içine katarak alt yapı oluşturuyor. Kalkınma ajansları teknoparklar konusuna öncelik veriyorlar. Bütün bunlar bir araya geldiğinde anlıyoruz ki devletin temel politikalarından bir tanesi teknoloji geliştirme bölgeleri üzerinden Türkiye'nin kalkınma
Fırat Teknokent'in kuruluş ve çalışma aşamalarını anlatan Akın, yaklaşık 13 tane girişimci firmayla faaliyette olan bir teknoloji geliştirme bölgesi olduklarını belirtti.
Akın, şunları kaydetti: "Ağırlıklı olarak bilişim sektörü, bunun yanında elektromekanik servisine yönelik üretim yapan arkadaşlar var. Burada yaklaşık 20 civarında mühendis çalışıyor. Bütün bunları toparlayacak olursak hem Elazığ'da beyin göçünü önlemiş oluyorlar, hem de yaptıkları üretimden daha karlı olan problemlerin çözümünü gerçekleştirdikleri için daha iyi kazançlar sağlayan bir mekanizma ortaya çıkıyor."