Üniversite şehri oluyoruz ama...

Seneye ETSO Üniversitesi de eğitim-öğretime başlayınca, üniversite sayımız üçe
çıkmış olacak.

Dahası...

Dördüncü üniversite ise yolda...

Bu üniversiteyi de, Fethullah Hoca Efendi cemaati kuracak.

Böylelikle Erzurum için, "üniversite şehri" dersek hiç de abartmış olmayız.

750 bin nüfuslu bir şehirde ikisi devlet ikisi özel dört üniversite olması, nüfusu milyonu
geçtiği halde ancak bir üniversitesi olan şehirlere göre müthiş bir seviyedir.

Erzurum kalkınma yolunda strateji belirlerken, sıralamayı şöyle yapmıştı:

1-Hayvancılık

2-Kış turizmi ve spor

3-Eğitim

4-Sağlık

5-Hizmet sektörü

Bu hedef, bugün için de geçerli olmasına geçerli. Ancak sıralama değişmiş durumda.

Misal, sıklet merkezi olan hayvancılıkta ne yazık ki arzulanan gelişme bir türlü
gerçekleşmedi. İster devletin hayvancılık politikasındaki kimi mahsurlu yanlardan
ötürü deyin, isterse yerel dinamiklerin yeterince cesur olmaması yüzünden deyin fark
etmez. Gerçek şu ki, Erzurum, hayvancılıkta gelişmiş iller arasında değil.

Kış turizmi ve kış sporlarında, "altın çağı" yaşamıyoruz elbette ama unutmayalım
ki on yıl öncesine oranla Erzurum bugün bu alanda "merkez" durumundadır.
Şayet vizyonel açılımlar yapılabilseydi belki de şimdi dünya ölçeğinde önde gelen
"üs"lerden biri olabilirdik.

Hiç yoktan, çok çok iyi bir noktadayız.

Sağlık ve hizmet sektöründe de fena değiliz. Erzurum'da bugün üç ayrı çağrı
merkezinde 4 binin üzerinde genç insan istihdam ediliyor. İşsizlik oranının çok
yüksek olduğu Erzurum gibi bir il'de bu sayıya ulaşılmış olması, şapka çıkarılacak bir
başarıdır.

Kamu ve özel hastanelerimiz, hasta turizminin artmasında önemli rol üstlendiler.
Gerçi müteahhit firmanın iflası nedeniyle yeni yapılan hastaneler gecikmeli olarak
hizmete girecek ama bu bile şimdiden Erzurum'u "sağlık merkezi" yapmaya yetti
bile...

Gelelim yazımızın da konusunu oluşturan eğitim alanına...

Erzurum birkaç yıl içinde dört üniversitesi olacak bir şehir artık. Dolayısıyla şehri bu
gerçeğe göre kurgulamak gerekiyor.

Nasıl mı?

Misal, yurt sorununu en aza indirecek bir yapılanmaya gitmemiz lazım.

Birkaç günden beri yakından takip ediyorum. Yeni eğitim-öğretim yılı için şehrimize
akın akın öğrenciler geliyor.

Daha dün Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak açıkladı: Bu yıl 12 bin
yeni öğrenci alacağız.

Malumunuz Atatürk Üniversitesi'nin yaklaşık yüz bin öğrencisi var. Bunun 60 bini
örgün öğrenimde, diğerleri de açık öğretimde...

Çiçeği burnundaki Erzurum Teknik Üniversitesi ise, geçen yıl 500 dolayında
öğrenci ile eğitim-öğretime merhaba demişti. Bu yıl da 624 öğrenci kayıt yaptıracak.
Böylelikle binin üzerinde öğrenci de bu yeni üniversitede eğitim alıyor olacak.

Peki Erzurum'daki yurt durumu nedir?

En yüksek kapasite, Yurtkur'a ait.

Resmi rakama göre, o da on bin 500 kişi.

Son yıllarda çok sayıda özel yurt açıldı, ve besbelli ki açılmaya da devam edecek.
Ancak bunların hepsini fazla fazla hesaplasanız dahi şehrimizde toplam yatak
kapasitesi 15 bini bulmuyor.

Bu tabloya göre, sonuç vahim.

Çünkü sadece yüksek öğrenimde 62 bin öğrencimiz var ama buna karşılık
zorlamayla ancak 15 bin yatak çıkarabiliyoruz.

Bu öğrencinin yüzde ellisi kendi evinde, öğrenci evlerinde veya cemaat evlerinde
barınıyor olsa, geriye yine de 30 bin öğrenci kalıyor.

Türkiye'de kamu-özel 200'ün üzerinde üniversite var. Yani hiçbir il tekel konumunda
değil. Erzurum gibi iklimi soğuk ve merkeze uzak bir şehrin, öğrenci ve aileler
tarafından tercih edilmesi için, ekstra özelliklerimizin olması gerekir.

Bu ekstra özelliğin en başında yurt geliyor.

Farklı kültür ve anlayıştaki on binlerce öğrencinin özel beklentisini de ıskalamamak zorundayız. Madem ki üniversite kenti olmak istiyoruz, o halde öğrencinin talep ve
arzularını yok sayamayız.

En önemlisi de barınma ihtiyacı...

Bu durum ev sahipleri açısından iyi... Çünkü aileye 500-600 liraya kiraya vereceği
dairesini öğrenciye 1000-1300 liraya kiralıyor.

Başka şehirlerden Erzurum'a gelen öğrencilerin aileleri çoğunlukla dar gelirli
kişilerden oluşmakta... Başka bir ifadeyle zengin aileler okusun diye çocuğunu
Erzurum'a artık göndermiyor. Çünkü seçenekleri çok fazla...

Daha çok öğrenci gelsin istiyoruz ama bu öğrencinin ihtiyaçlarını karşılayacak
altyapıyı ne yazık ki süratle kuramıyoruz.

Ben birçok veli tanıdım. Çocuğu Erzurum'u kazanmış ama yurt sorunu yüzünden
kayıt yaptıramamış.

Hükümet bir çok il'de yeni öğrenci yurtları inşa etti. Erzurum bu iller arasında yoktu.
Gerekçe ise, 2011 Kış Oyunları nedeniyle yapılan yurtlar.

Doğru o oyunlar sayesinde Atatürk Üniversitesi'nin içinde hem de son derece modern
yurtlar yapıldı. Fakat manzara ortada işte, artan öğrenci sayısını karşılamıyor.

Aslında devletin yapması da şart değil.

Bu şehrin aklı iş keser müteşebbisleri harekete geçmeli ve yeni yatırım aracı olarak
öğrenci yurdunu düşünmeli.

Gerçi düşünen ve bunu hayata geçirenler de hızla artıyor ama belli ki yeterli değil.

Öğrenciyi yolunacak kaz olarak görmeyen çağdaş bir anlayış gelişirse, Erzurum
eğitim sayesinde ciddi irtifa kazanabilir.

Bu, kârlı bir alan.

Ancak önce insan demek kaydıyla...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • dadaş 01 Ocak 1970 02:00

    Bana Erzurum`da Bir tek olayın düzgün olduğunu söyleyin hakkıyla yapıldığını söyleyin diplomamı yakayım .!