Erzurum bir sanayi şehri olmadığı için güçlü bir ekonomiye de sahip değil. Fakat buna rağmen işsizlik oranı, muadil şehirlere göre çok düşük.
İlk bakışta çelişki gibi görünen bu tablo, aslında hiç de çelişkili bir durum değil. Çünkü Erzurum’da, sanayinin yerini istihdam ağırlıklı işletmeler alıyor.Hiç kuşku yok ki, bu işletmelerin başında çağrı merkezleri gelmektedir. Toplam 4 binin üzerinde genç insanın iş bulduğu bu merkezler, aynı zamanda şehrin ekonomisine de taze bir soluk oldu. Tahminen, yılda 250 milyon lira çağrı merkezleri eliyle doğrudan piyasaya giriyor.
Üretimin çok düşük, sanayinin de neredeyse olmadığı bir şehir için hem 4 bin kişilik istihdam, hem de yıllık 250 milyon lira gibi sıcak para, piyasada can simidi görevi yapıyor.
İşin sevindirici bir başka yanı ise, çağrı merkezlerindeki istihdam oranının, istikrarlı bir şekilde artıyor olmasıdır.
Bu arada Erzurum ekonomisine en az çağrı merkezleri kadar, doğrudan katkı sunan başka kuruluşlarımız da var.
Örneğin; Adalet Bakanlığı’na bağlı olan ve kısa bir süre önce hizmete açılan eğitim merkezi…
Yanısıra Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yıllardan beri harıl harıl çalışan hizmet içi eğitim merkezlerimiz mevcut…
Vaktiyle diğer merkezleri ziyaret etmiştik; geçen hafta da mesai arkadaşım Cem Bakırcı ile beraber, Ceza ve Tevkif Evleri Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi’ni ziyaret ettik.
Çok değerli bir yargı insanı olan Hakim Ünal Bingül’ün, başkanlığını yürüttüğü merkezde, eğitimcisinden yardımcı personeline kadar, onlarca kişinin istihdam edilmesinin yanında yüzlerce genç de meslek içi eğitim alıyor.
Başka bir ifadeyle, büyük bir okul…
Yurt genelindeki cezaevlerinde görevli personel, dönüşümlü olarak Erzurum’a geliyor ve bu merkezde kısa süreli eğitim alıyor.
Bugüne dek 320 infaz ve koruma memurunun eğitimden geçirildiği merkez, yer sıkışıklığı nedeniyle kapasitesini artıramıyor. Şayet bina sorunu aşılabilirse merkezin hacmi çok daha büyüyecek. Bu da her ay Erzurum’a daha fazla sıcak para girmesi anlamına geliyor. Çünkü eğitim alan kişiler zaten memur oldukları için, öğrenciden farklı olarak daha rahat para harcıyor.
Hakim Ünal Bingül, bir yıl öncesine kadar Erzurum Adliyesi’nde cezaevi mesul savcısı olarak görev yapıyordu. Tam bir görev adamı olan Ünal Bey, cezaevinde öyle başarılı projelere imza atmıştı ki, Erzurum Cezaevi kısa sürede ülke genelinde örnek gösterilen bir sisteme kavuşmuştu.
-Temizlik
-Güvenlik
-İnsan haklarına saygı
-Eğitim çalışmaları
Geçen yıl Adalet Bakanlığı, savcı beyi önce hakim olarak atadı; ardından da yeni kurulan bu merkezin başına getirdi.
Hakikaten yüzde yüz isabetli bir tercih…
Ünal Bingül, birkaç ay içerisinde eski bir yapıdan muhteşem bir merkez yaratmış.
Bizzat sohbet ettiğimiz memurlar, merkezde gördükleri karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı.
Oyun ve dinlenme salonlarından, son derece gelişmiş cihazlarla donatılmış eğitim odalarına kadar ne ararsan var.
En önemlisi de, donanımlı bir eğitim kadrosunun olması…
Türkiye’de sadece üç adet olan bu merkezlerden birinin Erzurum’da açılması, şehir için bulunmaz bir fırsat.
Şu sıralar işte bu merkezde yapılan sınavla, ülke genelinde görevlendirilecek olan, yeni infaz ve koruma memurları alınacak.
O gençlerin eğitimi de yine aynı çatı altında verilecek.
Ünal Bey, rüştünü ispatlamış bir yargıç olmasının yanında, iyi de bir Erzurumlu…
İstiyor ki, eğitim merkezinin kapasitesini büyütsün ve böylelikle şehir ekonomisine yeni kaynaklar sunsun.
Madem ki Erzurum bir sanayi şehri değil ve kolay kolay da olmayacak, şu halde istihdama dayalı merkezlerin sayısı ne kadar artarsa, şehir de o nispette kalkınır.
Ünal Bey, bu gerçeği en iyi idrak eden bir yönetici…
Bu sebeple olsa gerek, yer sıkıntısını aşmanın çarelerini arıyor.
Eğitim merkezinin hemen yanı başında, öğrenci sayısı son derece az olan bir sağlık okulu var. Eğer o bina, Ünal Bingül’ün başkanlığını yaptığı eğitim merkezine tahsis edilirse, yüzlerce memura aynı anda eğitim verilebilecek bir imkan doğacak.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzurum’a geldiğinde gidip o merkezi bi görse hiç düşünmeden, neredeyse atıl durumdaki sağlık okulunu tahsis eder. Çünkü Bakan Bey çok iyi biliyor ki, çağrı ve hizmet içi eğitim merkezleri sayesinde, Erzurum’daki işsizlik ciddi oranda düşüşe geçmiş durumda.
Ben gördüklerimden çok etkilendim ve şehrim adına umutlarımı tazeledim. Size de tavsiye ederim, gidip gezin… Göreceksiniz ki az bile anlatmışız.
Hemşerimiz Ünal Bey, sessiz sedasız öyle büyük bir başarıya imza atmış ki, şapka çıkarmamak mümkün değil.
Kendi adıma olduğu gibi sizlerin de adına Ünal Bingül’e çok teşekkür ediyorum.
Vatansever nasıl olunurmuş herkese gösteriyor.
Az söz, çok iş…
Çalışkanlık, özveri, dürüstlük, cesaret ve insan sevgisi…
Bu erdemler, Ünal Bey’in şahsında ete kemiğe bürünmüş vaziyette…
Teşekkürler yiğit Erzurumlu, teşekkürler güzel insan…