Hergün Gazetesi Sahibi Dr. Adnan Odabaş, Türk milliyetçilerinin efsane gazetesi Hergün'ün isim hakkını satmaya karar verdiğini açıkladı.
Erzurumajans-Kariyer Akademisi Üsküdar ve Hergün Gazetesi
Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Adnan Odabaş, 10 yıldır yayın
hayatını sürdürdüğü Hergün Gazetesi'ni satmaya karar verdiğini
belirterek, "Saygıdeğer okuyucularımız, merhum Başbuğ Alparslan
Türkeş'in talimatıyla kurulan, 1980 öncesinin üçüncü büyük gazetesi
olan, Ülkücü-Milliyetçi camianın kanı ve gözyaşı ile özleşmiş Hergün
Gazetesi'ni, yaklaşık 10 yıldır şirket bünyemizde yayınlamaya devam
ediyoruz. Türkiye genelinde resmi kurumlar, milletvekilleri,
bakanlıklar, müsteşarlıklar, valiler, kaymakamlar, belediye başkanları,
siyasi parti il başkanlıkları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri
başta olmak üzere, yayın çizgisiyle ilgili oldukları, olabilecekleri
düşünülen kişilere de düzenli olarak 15 günde bir yaklaşık 10 bin adet
Hergün Gazetesi gönderiyoruz" dedi.
ODABAŞ: "HERGÜN GAZETESİ GÜNLÜK YAYIN YAPMALI"
Hergün
Gazetesi'nin günlük yayınlanması gerektiğini belirten Odabaş,
"Gazetenin gerek bölgesel yayınında, gerekse gönderildiği kişi ve
kurumlardan alınan geri bildirimlerde dikkate değer bir heyecan
getirdiği, bugün farklı siyasi partilere dağılmış milliyetçiler
tarafından da ilgiyle ve sevgiyle karşılandığı, günlük yayının
beklendiği ve istendiği gözlenmektedir. Halen siyaset, ilim, ticaret,
bürokrasi alanında faal binlerce kişinin Hergün Gazetesi ile ilgili bir
çok hatıraya sahip bulundukları, geniş bir kesimde de 'Hergün' adının
bilinirliği yüksek olduğu görülmüştür.
Bugün, yabancı
kaynaklardan destek aldığı açıkça görülen, ayrıca kamu kaynaklarından
türlü yollarla beslenen, nitelik ve nicelik yönünden sürekli çoğalan ve
çeşitlenen bir propaganda medyası oluşmuştur. Bu medya milletimizin en
yüksek değeri olan İslam dinine mensubiyeti alabildiğine sömürerek, bir
anlamda dini inanç ve hassasiyetleri uluslararası çıkar ve yıkım
örgütlerinin emrine verdiğinden, halkla gerçek arasındaki mesafe
açılmıştır. Bugün, mevcut yayın dizisinde Türk milliyetçilerinin ortak
sesi olabilecek yayın bölümü boştur! Her ne kadar 1-2 örnek var ise de,
bunların o boşluğu doldurduğu kesinlikle söylenemez. Propaganda medyası,sis bombalarında halkın alıştığı, sevdiği, hoşlandığı, rengi
kullanmaktadır. Kanaatimizce, bu renge mesafeli vasıtalarla halkın,
okuyucunun gerçekleri görmesini sağlamak kolay değildir. Türk
milliyetçileri, Türkiye'nin gerçek çıkarlarını savunurken yeterli, doğru
ve çeşitli bilgiyle beslenmelidir. Bu bilginin günlük kaynağı
olabilecek bir yayın organından şu anda mahrumuz.
Akademisyenlerimizden
sanatçılarımıza kadar, yetişmiş insan gücümüz bilgi ve tecrübelerini,
araştırma ve incelemelerini aktarabilecekleri günlük bir yayın organına
sahip değillerdir. Fikir ve sanatta adeta atıl kapasite halinde duran
kişi ve çevreler de yeni bir yayın organıyla hedeflerimize yeniden
kazandırılacaktır. Özetle sunulan bu kanaatler, günlük yayınlanacak olan
Hergün Gazetesi'nin yayın politikasının da çerçevesini oluşturacaktır"
diye konuştu.
YAYIN POLİTİKASI HAKKINDAKİ ÖN DÜŞÜNCELER
Odabaş, yayın politikası hakkındaki düşüncelerini de şöyle sıraladı:
"Milli
mücadele yıllarında ve bütünüyle Müslüman toplumların
sömürgeleştirilmesi sürecinde 'Düvel-i Muazzama' dini hassasiyeti olan
ama dini haysiyetten yoksun kişi ve grupları olabildiğince kullandı.
Hergün, incitmeden ve yabancı oyunlara da çok alet olunmasına fırsat
vermeden, dini haysiyeti vurgulayacak (ve İslami duyarlılık içerisinde
davranarak), dini haysiyetten uzaklaşmanın sonuçlarını hatırlatacak,
milletin kendi değerleriyle dağıtılması, körleştirilmesi tehlikesine
zarif bir şekilde dikkat çekecektir. Uluslararası güçler, Türkiye'de
İslam kartını bir defa daha oynarken, Türk milliyetçileri İslami
duyarlılıklarını en yüksek estetik ve sesle dile getirmekten bir an bile
geri duramaz.
Hergün, diğer medya organları için kaynak
olabilecek bir muhteva taşımalıdır. Ayrıca, fikir ve bilginin özünde de
sunuluş tarzında da ciddiyet, seviye ve özgünlük gözetilecek, gazetenin
bir başvuru kaynağı olması sağlanacaktır. Hergün, fikir ve araştırma
yazılarıyla yetiştiren, besleyen bir muhteva taşıyacak, okuyucusu için
itibar göstergesi olacaktır. Hergün, aynı zamanda tüm fertlerinin ayrı
ayrı ihtiyaçlarını göstererek her ailenin vazgeçilmez bir parçası olmayı
hedefleyecektir. Hergün, Türk milliyetçilerinin birbirinden
kopmalarının ne büyük bir tehlike teşkil ettiğini hissettirecektir.
Hergün,siyasi iktidarların zihniyetinin, politikalarının milliyetsiz,
vatansız, Müslümanlık anlayışının mozaik vb. Propagandasının demokrasi
maskeli azınlık ırkçılığının Türkiye'yi götüreceği noktayı en açık fikir
ve bilgilerle gösterecektir. Türk milleti, kendi gerçek çıkarlarına,
kendi varlığına nasıl yabancılaştırıldığını Hergün ile anlatacaktır".
"BAHÇELİ'NİN TEKLİFİ İÇİME SİNMEDİ"
MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin daveti üzerine kendisiyle görüştüğünü
belirten Odabaş, " 'Siz, Başbuğ Alparslan Türkeş'in siyasi mirasına
sahip çıktınız ama, gazetesine sahip çıkmıyorsunuz' dediğimde, 'Doğru
söylüyorsun... Ülkücü kardeşlerimizin kanı ve gözyaşının bulunduğu
Hergün Gazetesi'ne sahip çıkılmalı. Ancak, benim akademisyen
arkadaşlarım var. Tüm köşe yazarlarını ben vereceğim. Sen de, bu işin
başında olacaksın. Kutup Yıldızı gibi bizleri yönlendireceksin. Tarafsız
bir gazete yapacaksın' şartını koştu. Ben de, kendisine, 'Köşe
yazarlarını MHP Genel Başkanı tayin edecek. Ben nasıl bir tarafsız
gazete yayınlayacağım' dedim. İsimlerini söyleyemeyeceğim bir çok siyasi
parti temsilcisi ve işadamı, 'Türk milliyetçiliğini yargılayan,
sorgulayan ve yeniden tarifini yapacak bir Hergün Gazetesi çıkarırsan
sana destek veririz' dediler.
İşte değerli okuyucularım,
Türkiye'de bir dava adamı olarak, milli ve manevi değerleri muhafaza
ederek, gazete çıkarmanın ne kadar zor olduğunu sizlere kısaca anlatmaya
çalıştım. 28 yıldır Üsküdar Gazetesi'ni, 10 yıldır da Hergün
Gazetesi'ni çıkardığım halde, devlet kurumlarından hiçbir resmi reklam
ve ilan almadan hiçbir şirketimiz adına devletten ihale ve kredi almadan
meslek hayatını sürdürmenin ne kadar zor olduğunu sizlere anlatmaya
çalıştım. Hergün Gazetesi'ni günlük bir gazete olması için uzun bir süre
mücadele ettim. Ancak, yukarıda yazdığım ve yazamadığım bir çok
sebeplerden dolayı Hergün Gazetesi'nin isim hakkını satmaya karar
verdim. Almayı düşünen kişi ve kuruluşlara elimden gelen her türlü
desteği vereceğimi de şimdiden belirtiyor, bize bugüne kadar reklam
vererek, abone olarak destek veren; köşe yazılarıyla okuyucularımızı
aydınlatan yazarlarımıza teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum" dedi