Ülke tabir yerindeyse toz duman.
Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Siyaset yargıya, yargı polise, polis yargıya güvenmiyor.
Vatandaş desen şaşkın, kime, neye inanacağını bilmiyor.
Kuvvetler ayrılığı prensibi hak getire.
Yarın nasıl bir kaosla uyanacağımız belli değil.
Demokrasi diyorlar!
Bize uzak bir kavram...
Çıkarlarımıza göre yorumluyoruz.
Yani işimize nasıl gelirse...
Gerçi söylemi bile güzel.
Bizim köy için kullanılan bir tabir var: "Bekle Todan'a yaz gelecek" diye.
Hâlâ bekliyoruz; demokrasi gelecek diye.
Görünen o ki bize çok uzak görünüyor.
Yine de onu uzaktan da olsa seviyoruz; yani ümidimiz kaybolmuş değil.
Hukuk mu? Yerlerde sürünüyor.
En yetkili ağızlar bile ülkede hukukun sancılı olduğunu söylüyor.
Ünlü ceza hukukçusu Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer Hoca anlatmıştı.
Hukuk Fakültesi'nde öğrenci oldukları zaman, derslerine; Almanya'dan kaçıp bizim ülkemize gelen dünyanın ünlü hukukçuları giriyorlarmış.
Bu ünlü hukukçulardan birisi öğrencilere ders verirken: "Siz ülke olarak bir kalkınma hamlesi içerisine girmiş bulunuyorsunuz. Demiryolları yapıyorsunuz, fabrikalar kuruyorsunuz, güzel işler peşinde koşuyorsunuz, ama en önemli bir şeyi ihmal ediyorsunuz; o da hukuk! Eğer hukuku üstün kılamazsanız, yaptığınız tüm emekler boşa gider ve ileride çok sancılı günler yaşarsınız" demiş.
Geldiğimiz noktaya bakılırsa, bu ünlü hukukçu sanki de geleceğimizi görmüşte o lafları söylemiş.
"Demir yolları ihalesinde yolsuzluklar varmış" diye söylüyorlar.
Olabilir de olmayabilir de.
Hukukun çözmesi gereken bir iş...
Hızlı tren istiyoruz ya!
Vazgeçtik, ister gelsin ister gelmesin.
Biz kara trene bile razıyız.
Yeter ki ülkeye demokrasi gelsin, hukuk gelsin, adalet gelsin.
- ERZURUMLUI 01 Ocak 1970 02:00
işte o almanyadan kaçıp bu ülkeye gelen yahudi bilim adamlarının yetiştirdiği bilim adamları üniveristelerde militan yetiştirerek ve onları organize ederek rahmetli menderesin boynuna yağlı ilmili geçirdiler ve daha sonra askerlere hukuksal takdik vererek anayasa hazırladılar ve o günden sonra hiç biz biz olamadık ne diyor rahmetli necip fazıl"medeni hukukunu isviçreden ,ceza hukukunu italyadan almış ama son deminde islam hukukuna göre son vazifesi yapılan tek millet dünyada biziz" elbette yolsuzluğu-hırsızlığı asla tasvip etmeyiz ama yalancı hukukun esaret altına aldığı milletlerden de olmayalım yarın sizin eczanenizde resmi gibi görünen bir ilaç sahte olarak imal edilmiş ve siza garezi olan biri tarafından size suç isnat etmek için ihbar edilmişseniz ve allah korusun takibata uğramış olsanız bunu nasıl izah edersiniz yani demem oki herkese lazım olan hukuk bazen hukuksuz olabiliyor....