BölgeHaber Girişi : 14 Ocak 2011 04:09

Ucube yıkılacak mı?

Ucube yıkılacak mı?
Genç Bakış'ta önceki gece, heykel krizi tartışıldı. Güzel sanatlar fakültesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen programda, genel temenni, heykelin yıkılmaması yönündeydi.

Erzurum Ajans-Genç Bakış’ta önceki gece, heykel krizi tartışıldı. Güzel sanatlar fakültesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen programda, genel temenni, heykelin yıkılmaması yönündeydi.

Ama, Başbakan Erdoğan’ın son açıklamasıyla yeni bir boyut kazanan “ucube“ tartışması, görünen o ki daha uzun süre gündemdeki yerini koruyacak. Erdoğan’ın illa da yıkılacak dediği heykel için, Heykeltıraş Mehmet Aksoy, “Bu biraz zor, dünya ayağa kalkar” diyor. Müjdat Gezen’in yorumu ise “Erdoğan, tarihe heykel yıkan başbakan olarak geçmek istemez, bu yüzden yıkılmayacak” yönünde.
İşte programdan satır başları:

Mehmet Aksoy
-  Ne Başbakan ne de bir başkası sevsin diye heykel yapmam. Ama bu onları takmam anlamında değil, kendi yeteneğimle onların anlayacağı, seveceği bir şeyler yapmak da isterim. Bu heykel sonuna kadar değişebilir. Ben onu beğenmezsem değişir. Ben ne zaman bitti dersem o heykel o zaman biter. Bu süreç böyle işler.
-  Bu heykel yıkılamaz. Türkiye’nin büyük ayıbı olur. Bunu yapamazlar. Yalnız Türk kamuoyu değil dünya kamuoyu da ayağa kalkar. Ayın 23’ünde Avrupa Parlamentosu’ndan parlamenterler ve gazeteciler benimle bu konuyu konuşmaya gelecek.
-  Çelik yıkılacaktır diyor. Kültür Bakanı varken neden onu çiğniyorsun da bilmediğin konuda yıkılacaktır diyorsun?
-  Biz barış istiyoruz, böyle bir politikamız var ama savaş karşıtı bir anıtı yıkıyoruz. Ve dünya gazetelerinde başlıklar da aynen böyle.
-  Bu heykel yıkılsa da ben heykel yapmayı bırakmam. Daha hırslanırım, daha başka daha etkileyici heykeller yaparım belki. Belki de heykellerimdeki sevginin dozu azalır. O fena. Ama olabilir ben de bir insanım.
-  Ben Kars’ta heykeli yapıp bitirseydim kimsenin haberi olmayacaktı ama biri çıkıp ucube dedi ben de şimdi bir bakıma diyorum ki bari heykeli anlatma fırsatı buldum, güzel. Ama bir yandan da hakaret edilmesini istemiyorum.
-  Üzülmedim desem yalan olur. Gerçekten üzülüyorum. İlk duyduğumda eşekten düşmüş gibi oldum. Düşmeyen bilmez. Dedi mi gerçekten böyle bir şey dedi mi diyorsunuz, inanmak istemiyorsunuz.
-  Heykele bir yabancılık var, bunun makamla ilgisi yok.
-  Orada sit alanı diye bir şey yok. 2007’de Erzurum Koruma Kurulu’nun kararı var sit alanı değildir diye. Orada tabya var deniyor, tabya da yok. Timurpaşa Tabyası var deniyor, yalan. Sadece heykelin altında bir korugan var. O da müze olarak değerlendirilecek.
-  Bu heykelin biri Türkiye’yi biri Ermenistan’ı temsil ediyor değil. Ama böyle bir tevatür var. Bunu böyle görmek istiyorlar. Ben de diyorum ki bu bir insan, bir ademoğlu, milliyeti, cinsiyeti filan da yok. Onu ikiye bölmüş kendi kendine düşman etmişim. Çünkü savaşlar insanı insana düşman eder fikri var. Bu nereden belli Türk müdür, Ermeni midir? Bu bir kötü niyet. Kötü niyetlerini bunun üzerinden fantezi yapmaya çalışıyorlar.
-  Önemli olan şimdi o heykeli orada bitirmektir. Bu mücadelenin olması gerekiyor. Heykel o mekâna göre düzenlenmiştir. Bu bir biblo gibi masadan masaya taşınacak bir şey değil.
-  Bir de para konusu var. Bu 10 katlı bina yüksekliğinde bir heykel. Bugüne kadar benim bu işten aldığım para 120 bin lira. Bunun betonu var, demiri var. Ben sponsor buldum da ancak bunları yapabildim. 5 kişiyle gidiyorum orda çalışıyorum. 4 yıl boyunca işimi gücümü burada bırakıp gidip orada çalışıyorum. Yani boğaz tokluğuna bile değil bu çalışma. Bu bir ideal aslında. Gerçekten barış olsun istiyorum.
-  Sivas’ta öldürülenler için bir heykel düşünüyordum, sonunda buldum ve yapacağım. Ve onu da Sivas’a koymak isterim. Hangi yolda, ne için yandılar? Sorularına cevap veren bir heykel olacak. Ve ona kimse de itiraz edemez. Çünkü herkes ondan bir şey alacak.

Müjdat Gezen
-  Recep Tayyip Erdoğan’ı belediye başkanlığından beri takip ediyorum. Benim tanıdığım Erdoğan tarihe heykel yıktıran Başbakan olarak geçmez. Yüzde yüz fikrim budur.
-  Ben şahsen hayatımı bu hükümetin şekillendirmesine razı değilim. İnsanlar korkuyla yaşıyor. Telefonum mu dinleniyor, Silivri’ye mi giderim diye korkuyor.
-  Bu olayda Mehmet’in (Aksoy) canının acıdığını hissetmek bana çok acı verdi. Bir sanatçının canının acıması var ya o beni çok yaralıyor ve duygulandırıyor. Ben bir sanatçı olarak onu içimden hissediyorum.
-  Eğer bir ülkede herhangi bir televizyon dizisi için insanlar sokaklarda yürümeye başlıyorlarsa, erkekle-kız 45 santim ayrı duracak denmeye başlıyorlarsa, tükürürüm böyle sanata lafları varsa orada korkmak lazım çünkü hoşgörü bitiyor demektir.
-  Benim evimin içinde en az 20 tane heykelim var. Bahçede de bir heykelim var. Geçtiğimiz 29 Ekim’de de Yılmaz Büyükerşen’in hediye ettiği 4 metre boyundaki Atatürk heykelini Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin ön bahçesine diktik.
-  Ben insanların sanatçı olmadıkları halde kendilerini “ben sanatçıyım” diye tanımlamasından hiç şikâyetçi değilim. Demek ki sanatçı övünülmesi gereken bir şey ki övünüyor. Mesela bir oryantal kız çıkıp ben sanatçıyım diyormuş, bırakın desin. Bu kötü bir şey değil.
-  Fizik, matematik, kimyada bunalan öğrenciler Resim, Müzik, Beden Eğitimi derslerinde bir rahatlama hissederler. Ayrıca ilerideki estetik anlayışlarına bir geçiştir o dersler. Eğer ortaöğretim müfredatında bunlar kaldırılırsa bu bir faciadır.
Müjdat Gezen Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programın videosunu egitimajansi.com’dan izleyebilirsiniz...
Özetin özeti: Ben de “İnsanlık Anıtı”nın yıkılmayacağına inananlardanım...

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.