Erzurumajans-Onur SAĞSÖZ-Temiz Hava Hakkı Platformu, Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri: Kara Raporunu yayınladı. Hava kirliliğinden kaynaklanan önlenebilir can kayıplarına odaklanan bu ilk çalışmada hem ısınma hem de meteorolojik kaynaklı hava kirliliğiyle boğuşan Erzurum raporda bakın nasıl yer aldı.
81 İLİN YARISINDAN ZEHİR SOLUDU
Doğa koruma ve sağlık alanında çalışan 17 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu'nun yayınladığı, 2016 2018 yılları arasında Türkiyedeki hava kirliliğini ve bunun sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirdiği Hava Kirliliği ve Sağlık Etkisi: Kara Rapora göre, 81 ilin yarısından fazlası zehir soludu ve kirli hava 52 bin kişinin erken ölümüne neden oldu. Bu rakamın Türkiye'de trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin yedi katı olduğu belirtildi.
ERZURUMDA 621 KİŞİ HAVA KİRLİLİĞİNDEN ÖLDÜ!
Raporun bir ilki gerçekleştirerek yaptığı hesaplar, 2017 yılında Türkiyede hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen seviyelere indirilseydi ölümlerin yüzde 13ünün önlenebileceğini gösterdi. Raporda son üç yılda Partikül Madde (PM) açısında en kirli iller arasında yer alan Erzurumda 2017 yılında hava kirliğine atfedilen ölüm sayısı 621 olarak belirlendi.
ERZURUMDAKİ KİRLİLİĞİ MASKELİYOR
Öte yandan istasyonlardaki ölçümler tek başlarına incelendiğine; dahil oldukları illerin yıllık ortalamasından çok daha yüksek veya düşük olan yıllık ortalamalara sahip olabildikleri görüldü. Birden fazla istasyon olan illerde ortalama alındığında, daha düşük seviyeler ölçülen istasyonların en kirli konumlardaki istasyonlarda ölçülen kirliliğin etkisini azaltarak ildeki kirliliğin düşük görünmesine neden olduğu da ortaya çıktı.
Raporda şu ifadelere yer verildi: Örneğin; il bazında bakıldığında yıllık PM10 değeri ulusal limitinin altında görünen Erzurumda (41 μg/m3), il merkezinde bulunan Taşhan istasyonunda limit değerlerinin çok üzerinde yıllık ortalama PM10 değeri (68 μg/m3) ölçülmektedir. Ancak Erzurum il sınırları içinde bulunan diğer 4 istasyonda ölçülen değerlerin, özellikle de Pasinler ve Palandöken istasyonlarının (sırasıyla19 μg/m3 ve 27 μg/m3) ortalamayı düşürerek Erzurum il merkezindeki kirliliği maskelediği görülmektedir.
SON ÜÇ YILDIR ERZURUM HEP İLK SIRALARDA!
Hava kalitesi izleme istasyonlarının bulunduğu ilçe veya konumlara göre değerlendirildiğinde 8 istasyonun son 3 yılın üçünde de en kirli 20 istasyon arasına girdiği görülmektedir: Iğdır, Kayseri Hürriyet, Bursa, Amasya Şehzade, Manisa, Erzincan, Afyon, Erzurum Taşhan. 2016 ve 2018 yılları arasında PM10 ortalamasının mevzuatta 35 günden fazla aşılmaması gerektiği belirtilen 50 μg/m3ü sürekli olarak aştığı ilk 5 ilin aşım sayısı aşağıda belirtilmiştir.
EN FAZLA ÖLÜM İSTANBULDA
Bu arada hava kirliliği nedeniyle en fazla ölümün yaşandığı ilk üç il İstanbul (5.851), Bursa (3.098) ve Ankara (2.139) oldu. Bunları sırasıyla İzmir (2.518), Konya (2.082), Manisa (1.957), Mersin (1.628), Balıkesir (1.452), Adana (1.417) ve Antalya (1.226) takip etti.
KOAH VE KISIRLIK ÜST SEVİYEDE
Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri: Kara Raporda hava kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunlarına da dikkat çekildi. Çocukların hava kirliliğinden yetişkinlere göre daha fazla etkilendiğini söyleyen Platform bileşenlerinden Türk Tabipler Birliği temsilcisi Doç. Dr. Gamze Varol, hava kirliliğinin bebeklerde düşük doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit ve bronşit, zatürre ve zeka geriliği görülme riskini artırdığının altını çizdi.
SPERM KALİTESİNİ BİLE ETKİLİYOR
Hava kirliliğinden kaynaklanan hastalıklar arasında en sık görülenleri alt solunum yolu enfeksiyonları ve KOAH. Tüm alt solunum yolu enfeksiyonları ölümlerinin yüzde 27.5ini ve tüm KOAH ölümlerinin yüzde 26.8ine hava kirliliğine bağlı. Ayrıca doğurganlığı etkiliyor, düşük, kısırlık ve sperm kalitesinin düşmesi gibi sorunlara sebep olabiliyor.
TEMİZ HAVA İÇİN TEMİZ HAVA HAKKI PLATFORMUNUN ÖNERİLERİ:
Hava kalitesi ölçümlerinin iyileştirilmesi, güncel verilerin halka sunulması, yeni istasyonlar için yer seçiminin modellemeler kullanılarak yapılması.
Hava kirliliği için ulusal sınır değerlerin DSÖ sınır değerleri ile uyumlu hale getirilmesi, ölçümünün yaygınlaştırılması.
Temiz Hava Eylem Planlarının sağlık ve çevre alanında çalışan STKların katılımıyla her il için hazırlanması ve acilen uygulamaya konulması.
Hava kirletici etkisi yüksek tesislerin izin süreçlerinde sağlık etki değerlendirmesi yapılmasının zorunlu hale getirilmesi.
Çevresel etki değerlendirme süreçlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından proje sahiplerinden hava kirliliğinin uzun mesafeli ve kümülatif etkilerini hesaba katan güncel modelleme programları kullanılarak hesaplama yapılmasının istenmesi.
Başta kömür olmak üzere fosil yakıtlara teşviklerin kaldırılması, fosil yakıt alternatifi enerji kaynaklarını önceliklendirecek politika ve teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi.
Kentlerde toplu taşıma ve bisikletli ulaşımın teşvik edilmesi, motorlu araç trafiğine kapalı alanlar yaratılması, ormanların korunması ve artırılması, araçlardan kaynaklanan kirletici emisyonları azaltacak yasal değişiklikler yapılması ve evsel ısınma için kömürün yerine alternatif kaynakların yaygınlaştırılması vb.
Hava kirliliğinin sağlık etkilerinin değerlendirilmesi ve kirliliğin azaltılması ile ilgili politika geliştirilmesinde, Sağlık Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hem birbirleri hem de ilgili meslek örgütleri/sivil toplum kuruluşları ile iş birliği ve iletişim içinde çalışmaları.
Raporun sunduğu bazı çarpıcı bilgiler şu şekildedir:
Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hava kirliliği ölçümleri ve ölüm istatistikleri verileri kullanılarak yapılan analize göre, Türkiyede 2017 yılında hava kirliliği trafik kazalarının 7 katı can aldı.
2017 yılında hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği kılavuz değerlere indirilseydi ülkemizde yaşanan ölümlerin yaklaşık %13ü önlenebilirdi.
2018 yılında Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği kılavuz hava kirliliği değerleri karşılayan tek ilimiz Ardahandır.
İstanbulda nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu (kilometrekare başına 40.000den fazla nüfus) iki ilçe olan Gaziosmanpaşa ve Güngören ilçelerinde hiçbir hava kalitesi ölçümistasyonu bulunmamaktadır.
2018 yılında hava kalitesi, ulusal sınır değerlerine göre değerlendirildiğinde; 81 ilin yarısından fazlası (%56) kirli hava soludu.
2018 yılında ölçümler yetersiz olduğundan her 10 ilden 1inde yaşayanların nasıl bir hava soluduğunu bilemiyoruz. (Eskişehir, Bolu, Kastamonu, Kırıkkale, Kütahya, Muş, Şırnak ve Uşak)
2017 yılında hava kirliliği nedeniyle yaşanan ölüm sayısının en fazla olduğu ilk üç ilimiz İstanbul, Bursa ve Ankaradır.
2017 yılında hava kirliliğine atfedilen ölümlerin il bazındaki ölümlere oranı en fazla olan iller ise sırasıyla Iğdır, Kahramanmaraş ve Afyon oldu.
Yapılan son çalışmalar, hava kirliliğinin sperm kalitesi ve doğurganlığ olumsuz etkilediğini, ayrıca partikül maddelerin anne karnındaki bebeğe bile etki ettiğini göstermektedir.
Ayrıca kirli havanın çocuklarda düşük doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit ve bronşit gibi solunum hastalıkları, zatürre, bebek ölümü ve zeka geriliği gibi sağlık sorunları ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır.