Türkiye İstatistik Kurumu, 2014 yılı 'İstatistiklerle Kadın' verilerini açıkladı.
Erzurumajans-Türkiye nüfusunun yüzde 49,8'ini kadınlar oluşturdu. Toplamda erkeklerin
gerisinde kalan kadınlar, 65 ve daha yukarı yaşlarda ise erkek nüfus
oranını geçti.
Verilere göre, Türkiye nüfusunun (77 milyon 695
bin 904 kişi) yüzde 50,2'sini erkek nüfus (38 milyon 984 bin 302 kişi)
ve yüzde 49,8'ini kadın nüfus (38 milyon 711 bin 602 kişi) oluşturdu.
Türkiye'de 2014 yılında toplam kadın nüfusun yüzde 71,3'ü 18 ve daha
yukarı yaşta iken bu oran erkek nüfusta yüzde 69,9. Kadın nüfus oranı,
65 ve daha yukarı yaşlarda erkek nüfus oranını geçti.
Doğuşta
beklenen yaşam süresi, 2013 yılında Türkiye geneli için toplamda 76,3,
erkeklerde 73,7 ve kadınlarda 79,4 yıldır. Genel olarak kadınlar
erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, doğuşta beklenen yaşam süresi
farkı 5,7 yıl. Ülkemizde, kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin
en fazla olduğu il 82,2 yıl ile Giresun iken erkeklerde 76,3 yıl ile
Karaman. Doğuşta beklenen yaşam süresinin en az olduğu il ise kadınlarda
74 yıl ve erkeklerde 70,2 yıl ile Erzurum.
Türkiye'de 2013
yılında 25 ve daha yukarı yaşta olan ve okuma yazma bilmeyen toplam
nüfus oranı yüzde 5,7 iken bu oran erkeklerde yüzde 1,9, kadınlarda
yüzde 9,4. Lise ve dengi okul mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştakilerin
toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18,2 iken bu oran erkeklerde yüzde
22,2, kadınlarda yüzde 14,4. Yüksekokul veya fakülte mezunu olan toplam
nüfus oranı yüzde 12,9 olup bu oran erkeklerde yüzde 15,1 kadınlarda ise
yüzde 10,7.
EVLİ ÇİFTLERİN YAŞ FARKI
Evli çiftlerin yaş
farkı incelendiğinde, Türkiye genelinde 2012 yılında resmi nikâhla
evlenen çiftlerin yüzde 75,2'sinde gelinin yaşı damadın yaşından küçük
iken, bu oran 2013 yılında yüzde 74,9 oldu. Evliliğini 2013 yılında
yapmış olan çiftlerin yüzde 13,8'inde gelinin yaşı damadın yaşından
büyük olup, yüzde 8,2'sinde gelin ve damadın yaşları eşit oldu. Evlenen
çiftler arasında damadın yaşının gelinin yaşından 11 yaş ve daha büyük
olduğu evliliklerin oranının en yüksek olduğu il, 2013 yılında yüzde
12,8 ile Hatay. Damat ve gelinin yaşlarının eşit olduğu evliliklerin en
yüksek oranda olduğu il yüzde 11,3 ile Karabük olup, gelinin yaşının
büyük olduğu evliliklerin oranının en yüksek olduğu il ise yüzde 21,8
ile Hakkâri.
KADINLARDA İLK EVLENME YAŞININ EN KÜÇÜK OLDUĞU İL AĞRI VE YOZGAT OLDU
Resmi
olarak ilk evliliğini 2013 yılında yapmış olan kadınların ortalama
evlenme yaşı 23,6 iken, bu yaş erkeklerde 26,8. İlk evlenme yaşının en
yüksek olduğu il, erkeklerde (29,1) ve kadınlarda (26,4) Tunceli. İlk
evlenme yaşının en düşük olduğu il ise erkeklerde Afyonkarahisar (25),
kadınlarda Ağrı ve Yozgat (21,5) illeri.
EVLİLİĞE KİM KARAR VERİYOR?
Türkiye
Nüfus ve Sağlık Araştırması kapsamında, 2013 yılında evli kadınlara
evliliğe kimin karar verdiği sorusu yöneltildi. Kadınların yüzde 48,8'i
evliliğe eşleriyle birlikte karar verdiklerini, yüzde 39,6'sı kadının
onayı ile ailelerin kararıyla, yüzde 6,9'u ise kadının onayı olmadan
ailelerin kararı ile evlilik kararı aldıklarını belirtti. Sağlık
Bakanlığı verilerine göre; 2002 yılında doğum öncesi bakım alan kadın
nüfus oranı yüzde 70 iken 2013 yılında bu oran yüzde 98'e yükseldi.
Benzer şekilde sağlık kuruluşlarında gerçekleşen doğumların tüm doğumlar
içindeki oranı da artış göstererek 2013 yılında yüzde 98 oldu.
İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzey'e göre bu oranın en
düşük olduğu bölgenin 2013 yılında yüzde 89 ile Kuzeydoğu Anadolu
(Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) olduğu görüldü.
İSTİHDAM ORANI
Hanehalkı
İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 2013 yılında, Türkiye'de 15 ve
daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde istihdam oranı yüzde 45,9 olup, bu
oran erkeklerde yüzde 65,2, kadınlarda ise yüzde 27,1 oldu. Avrupa
Birliği üye ülkelerinin istihdam oranı incelendiğinde; 2013 yılında
kadın istihdam oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 72,5 ile İsveç iken
en düşük olduğu ülke yüzde 39,9 ile Yunanistan'dır. Avrupa Birliği üye
ülkelerinin (28 ülke) ortalama kadın istihdam oranı ise yüzde 58,8.
Avrupa Birliği üye ülkelerinde 2013 yılında erkek istihdam oranının en
yüksek olduğu ülke yüzde 78,7 ile Hollanda iken en düşük olduğu ülke
yüzde 56,5 ile Hırvatistan. Avrupa Birliği üye ülkelerinin (28 ülke)
ortalama erkek istihdam oranı ise yüzde 69,4.
İşgücünün önemli
bir göstergesi olan işgücüne katılma oranı, 2013 Hanehalkı İşgücü
Araştırması sonuçlarına göre Türkiye genelinde yüzde 50,8, kadınlarda
yüzde 30,8, erkeklerde ise yüzde 71,5 oldu. Eğitim durumuna göre
işgücüne katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi
yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okur-yazar olmayan
kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 17,4, lise altı eğitimli
kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 26,3, lise mezunu kadınların
işgücüne katılım oranı yüzde 32,1, mesleki veya teknik lise mezunu
kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 39,3 iken yükseköğretim mezunu
kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 72,2 oldu.
ÜST DÜZEY KADIN YÖNETİCİ ORANI
Türkiye'de
2014 yılında kamusal alanda üst düzey kadın yönetici oranı 2013 yılına
göre önemli bir değişiklik göstermeyerek yüzde 9,4 oldu. Kadın hakim
oranı yüzde 36,9, kadın profesörlerin oranı ise 2013-2014 öğretim yılı
için yüzde 28,7 oldu. Kadın polis oranı daha önceki yıllara göre önemli
bir değişiklik göstermeyerek 2014 yılında da yüzde 5,5 oldu.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi'ndeki kadın milletvekili oranı 1935 yılında yüzde
4,5 iken, 79 yıl sonra bu oran yüzde 14,4'e yükseldi. Türkiye'de 2014
yılında toplam bakan sayısı 25 olup kadın bakan sayısı 1'dir. Ülke
karşılaştırmalarına bakıldığında, 2013 yılında kadın bakan oranının en
yüksek olduğu ülkeler; yüzde 54,2 ile İsveç ve yüzde 50 ile Norveç'tir.
MUTLU OLDUĞUNU BEYAN EDEN KADIN ORANI DÜŞTÜ
Yaşam
Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre; mutlu olduğunu beyan eden
bireylerin oranı 2013 yılında yüzde 59 iken 2014 yılında bu oran yüzde
56,3'e düştü. Kadınlarda mutluluk oranı 2013 yılında yüzde 61,9 iken bu
oran 2014 yılında yüzde 60,4, erkeklerde ise 2013 yılında yüzde 56,1
iken 2014 yılında yüzde 52 oldu.
Yaşam Memnuniyeti Araştırması
2014 yılı sonuçlarına göre, kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan
eden bireylerin oranı yüzde 73,8 oldu. Kendi geleceklerinden umutlu olan
kadınların oranı yüzde 74,7 iken erkeklerde bu oran yüzde 72,9 oldu.
Yaşam
Memnuniyeti Araştırması 2014 yılı sonuçlarına göre, kendilerini en çok
ailelerinin mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı yüzde 73,3 olurken, bu
oran kadınlarda yüzde 69,3 erkeklerde yüzde 77,3 oldu. Kadınları
ailelerinden sonra en fazla, sırasıyla; yüzde 18,5 ile çocukları, yüzde
5,3 ile eşleri ve yüzde 2,2 ile anne/babaları mutlu etti. Erkekleri ise
ailelerinden sonra en fazla, sırasıyla; yüzde 8 ile çocukları, yüzde 4,5
ile eşleri ve yüzde 4 ile anne/babaları mutlu etti. Kadınları ve
erkekleri 2014 yılında en çok sağlıklı olmak mutlu etti. Kendisini en
çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade eden kadınların oranı yüzde
73,4 iken bu oran erkeklerde yüzde 63,9 oldu. Kadınları sağlıktan sonra
en fazla yüzde 16,8 ile sevgi, yüzde 5 ile başarı ve yüzde 2,8 ile para
mutlu etti. Erkekleri ise sağlıktan sonra en fazla yüzde 13,9 ile sevgi,yüzde 12,2 ile başarı ve yüzde 5,8 ile para mutlu etti.
CİNSİYET ROLLERİ
Türkiye
Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013 yılı sonuçlarına göre, kadınların
toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumları incelendiğinde;
kadınların yüzde 75,2'si "yemek, bulaşık, çamaşır, ütü ve temizlik gibi
ev işlerini erkekler de yapmalıdır" ifadesine, yüzde 75'i "kadınlar
siyasette daha çok yer almalıdır" ifadesine, yüzde 52'si "küçük çocuğu
olan kadınlar çalışmamalıdır" ifadesine katıldıklarını belirtti.
Kadınların
yüzde 10,1'i "ailede önemli kararlar sadece ailenin erkekleri
tarafından alınmalıdır" ifadesine katıldıklarını belirtirken yüzde
9,7'si ise "erkek çocuğun eğitimli olması kız çocuğun eğitimli
olmasından her zaman daha iyidir" ifadesine katıldıklarını belirtti.