Hacettepe'de Faz-3 deneme çalışmaları devam eden Covid-19 aşısının ilk dozunun üzerinden 14 gün geçti.
Erzurumajans-Hacettepe’de Faz-3 deneme çalışmaları devam eden Covid-19 aşısının ilk dozunun üzerinden 14 gün geçti. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ve Hacettepe’de gerçekleşen aşı çalışmalarını koordine eden Prof. Dr. Murat Akova, aşı denemesinin 14’üncü günü dolayısıyla basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Serhat Ünal, “Hacettepe erken başladığı için 14 güne ulaşan gönüllüler Hacettepe’de. Daha önce de belirttiğim gibi Türkiye’de 25 merkezde gerçekleştirilecek bu çalışmalar. Bundan 14 gün önce Hacettepe’de ilk gönüllüler alınmaya başladı ve ondan sonraki hafta diğer merkezlerde de peyderpey açıldı. Bunları zaten takip ettiniz. İstanbul’da, İzmir’de, şimdi yeni merkezlerimiz Diyarbakır’da, Gaziantep’te, Malatya’da şu güne kadar 14 merkez gönüllü almaya başladı. Bu hafta içerisinde 20 merkeze ulaşacak, önümüzdeki hafta içerisinde de tüm merkezlerin açılmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Etkili olup olmadığını önümüzdeki 2 buçuk-3 aylık dönemde göreceğiz”
Bugüne kadar Faz-3 aşamasındaki Covid-19 aşısına gönüllü olan ve aşılama yapılanlarda büyük bir yan etkinin olmadığını belirten Prof. Dr. Ünal, “Bugüne kadar Türkiye çapında yapılan aşılamalarda önemli bir yan etki gelişen hastamız çok şükür olmadı. Bu arada tabii aşının güvenliği ön planda, bunu çok yakın takip ediyoruz. İki şeye bakılır, bir aşı etkili mi, iki güvenli mi? Etkili olup olmadığını önümüzdeki 2 buçuk-3 aylık dönemde toplumda bu kişilere hastalık bulaşıp bulaşmadığı şeklinde bakacağız. Bir de kanlarında bu virüse karşı özel antikor oluşup oluşmadığına bakacağız. İkinci önemli iş de güvenlik, yan etkilerini takip etmek. Hepiniz aşı olmuşsunuzdur aşının yapıldığı yerde kızarıklık, şişlik, hafif ateş gibi yan etkiler olabilir. Bunun dışında bir şey olup olmayacağını da yakından takip ediyoruz. Ama bir iyi şey söyleyeyim, bu aşı 50 bin civarı Çin’de ve kalan 11-12 bini de başka ülkelerde olmak üzere 60 bini aşkın kişiye şu güne kadar yapıldı ve önemli bir yan etki bildirilmedi. Türkiye’de de önemli bir yan etki yok” ifadelerini kullandı.
“30 gönüllü içerisinde aradan geçen 14 günlük süre içerisinde ciddi bir yan etki yok”
Aşının güvenilirliğinin yapılan 2. doz aşı sonrasında kanda antikor oluşup oluşmaması ile tayin edilebileceğini belirten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Akova ise, “30 gönüllü içerisinde aradan geçen 14 günlük süre içerisinde ciddi bir yan etki yok. Ama yan etki olarak tabi ki aşı yapılan yerde ağrı, yorgunluk, halsizlik, kırgınlık, hafif ateş gibi belirtiler var. Ama bunların hepsi geçici olarak ortaya çıktı. Bizim 3’üncü ya da 4’üncü derece dediğimiz çok yüksek ateş, aşırı halsizlik gibi belirtiler aşı yapılanların hiçbirinde görünmedi. Ama tabii bunlar karar vermek için henüz daha erken. Biz bundan sonrasında da izlemeye devam edeceğiz. Ama dünyadan özellikle Çin’den gelen güvenlik verileri umut verici, orada çok büyük bir kesime yapılmış bu aşı. Onlarda da bizimkine benzer civarda bir yan etki profili saptanmış. Ama dediğim gibi bu tür çalışmalarda hemen 14 günde karar veremezsiniz, bizim bu gönüllüleri uzun süreli incelememiz lazım” diye konuştu.
“Yerli Covid-19 aşı adayı 2-3 çalışmada hayvan deneylerinin sonuna geliniyor”
Türkiye’de 12-13 adet Covid-19 yerli aşı çalışmasının yürütüldüğünü belirten Bilim Kurulu Üyesi Ünal, “Türkiye’deki aşıların önemli bir kısmı laboratuvar çalışmalarını bitirdi. Bir kısmı deney hayvanları kısmında. 2 ya da 3 aşı da deney hayvanları çalışmasının sonuna geliyor artık. Bundan sonraki basamak biraz daha kritik. Çünkü insana vereceğiniz aşının iyi üretim kuralları adı altında belli kurallar ile denetimlerin yapıldığı yerlerde üretilmesi lazım. Çünkü bu artık hayvan deneyi falan değil, bunlar insana verilecek. Zaten o insana verilecek olan, az miktarda 20 bin, 30 bin kişi, kaç kişiye gidecek ise Faz-1, Faz-2, Faz-3’te kullanılacak olan miktar başarılı olursa onun hiç formülasyonu değiştirilmeden binlerce, 10 binlerce, 100 binlerce, hatta milyonlarca doz üretilecek hale getirilecek. O nedenle ilk kullanılan formül önemli. Bunun da uluslararası sertifikasyonu olan kontrolden geçmiş tesislerde üretilmesi lazım. Sayın Bakan’ın da gezdiği yer belki de böyle aday yerlerden biri. İlaç sektöründe ülkemiz bir hayli önde biliyorsunuz” açıklamalarında bulundu.