DES Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Zülfikar Kotanlı, "Mevcut yabancı dil öğretmenlerinin bir yıllığına yurt dışına gönderilerek konuşma ve anlama yeteneklerinin geliştirilmesi sonrasında dönüşte göreve başlatılması gerekir.
Erzurumajans-Yabancı dil eğitimi politikasında yeni bir yol haritası hazırlığında ve
yabancı dil hazırlık sınıfı oluşturma niyetinde olan Milli Eğitim
Bakanlığı'na (MEB) devrim niteliğinde önerilerde bulunan DES Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet Zülfikar Kotanlı, "Mevcut yabancı dil
öğretmenlerinin bir yıllığına yurt dışına gönderilerek konuşma ve anlama
yeteneklerinin geliştirilmesi sonrasında dönüşte göreve başlatılması
gerekir. Ayrıca yılda 5 bin olmak üzere 5 yılda 25 bin yabancı öğretmen
istihdamının planlaması yapılmalıdır. Yabancı dil eğitiminde dünyanın en
başarısız ve müsrif ülkelerinden birisi olan Türkiye ciddi reform ve
cesur atılımlar yapmak zorundadır. Aksi halde Türkiye bu makûs talihini
değiştiremez. Bu nedenle MEB'in yabancı dil eğitimi konusundaki yeniden
yapılandırma çalışmalarını destekliyoruz" dedi.
MEB'in Fatih
Projesi kapsamında mevcut yabancı dil öğretmenlerini Avustralya, Kanada,ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Çin, Rusya, Arabistan, Mısır gibi
ülkelere göndermesi ve yine bu ülkelerden yabancı öğretmenler getirmesi
önerisini yineleyen DES Genel Başkan Yardımcısı Kotanlı, "Amacımız
mevcut yabancı dil öğretmenlerimizin yahut atanamayan öğretmenlerimizin
yeterliliğini tartışmaya açmak değildir. Çocuklarımızın yabancı dil
öğrenme özürlü olduğunu da iddia etmiyoruz. Fakat bir gerçek var ki,
Türkiye harcanan milyonlarca dolara, istihdam edilen on binlerce
öğretmene, zayi olan onlarca yıllara rağmen yabancı dil eğitiminde
başarısız olmuştur. Öğretmeninden, öğrencisine kadar başarısızlık
sorgulanacaksa önce bunları yetiştiren sistem sorgulanmalı ve devrimci,
özgün bir yabancı dil eğitim sistemi kurulmalıdır" dedi.
Türkiye'deki yabancı dil eğitimi sisteminin kelime ve gramer bilgisini
ölçme şeklinde bir yöntem üzerine kurgulandığını savunan Kotanlı,
"Öğrenci başarısını kâğıt üstünde, kitaba dayalı bilgilerle ölçüyoruz.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı'yı Türkiye'yi yabancı dil
eğitimindeki bu başarısızlıktan ve israftan kurtaracak reformları
konusunda destekliyoruz" dedi.
MEB'in TÜBİTAK ile birlikte
yürüttüğü, ilköğretim İngilizce ders müfredatının gramer ağırlıklı
eğitim yerine konuşmaya ağırlık veren bir sistemi çizgi film
uygulamalarıyla geliştirmeyi öngördüğü yeni sistemini de
yaygınlaştırması gerektiğini söyleyen Kotanlı, "Eğitim fakültelerine
öğrenci alınırken ve mezun edilirken dahası atanırken TOEFL gibi uluslar
arası geçerliliği olan ve yabancı dili okumak ve yazmak dışında anlamak
ve konuşma becerisini de ölçen sınavlarla yapılmalıdır. Türkiye yabancı
dil eğitiminde yenilikçi ve devrimci reformlardan, teknolojiden ve
modern yöntemlerden yararlanmıyor. Yabancı dil eğitim ve öğretiminde
oldukça başarılı olan Tayland, Singapur, Endonezya gibi ülkeler de
incelenerek, yabancı dil hazırlık sınıfı konusunda da özgün bir model
yaratılmalıdır" dedi.
Kotanlı son olarak şunları söyledi;
Devletimizin hiçbir ayrım yapmaksızın her çocuk ve gencine eşit
koşullarda etkin ve nitelikli yabancı dil eğitimi sağlamak gibi hayati
bir zorunluluğu bulunmaktadır. İngilizce dışındaki yabancı dillerin de
öğrenimi için pedagojik tedbirler ve bilimsel kararlar alarak teşvik
etmelidir. Küreselleşen dünyada bir hakikat olarak yabancı dil bilmek
oldukça önemli bir ayrıcalığa ve mecburiyete dönüştüğü gerçeğinden
hareketle ülkemizdeki yoksulluk ve yoksunluk karşısında, eşitsizlikleri
azaltmak adına, ülkemiz insanının bölgesinde daha etkin ve katkıcı
kılınması adına yabancı dil eğitimi politikalarımızı geliştirmek
zorunluluk halini almıştır.
Türkiye'nin yabancı dil eğitim ve
öğretimi politikalarında tek ve dominant dile odaklılık yerine
çeşitliliği esas alması gerekir. MEB yabancı dil öğrenme politikalarını
yaşam boyu sürdürülecek bir uğraş olarak görmelidir. Türkiye biran önce
ortaöğretimde ikinci yabancı dil eğitimi verebilecek arz/talep düzeyine
çıkmalıdır.