Babası üzerinden, Tunç Soyer'e itirâz eden ve CHP adaylığına eleştiri getiren ve polemik üreten benim de mensûbu olduğum milliyetçi-ülkücü kesimden bazı arkadaşların; medyada dolaşan lâflar şâyet doğru ise; "Ben Arap'ım, eşim bir kürt alevisi, Türk olmaktan üzülürüm- utanırım" diyebilen, etnik ve meşrepsel kimlikleri lüzûmsuzca kaşıyan ve tıpkı Milli Mücâdele karşıtı Osmanlı'nın seyhülislâmı Mustafa Sabri gibi bir hainin "Tövbe Yarâbbi tövbe, Elhemdülillâh Türklük'ten istifa ediyorum" benzeri sâkil sözlerle;Türk olup olmamaları kendilerinin tercihi ve etnik kökenim Türk değil deme hakları var, ama haddini aşarakTürklüğe hakaret etme hakkını kendisinden bulan ve nasılsa yıldızı birden parlayan bu nev-zuhur iş adamına bir sözleri olmayacak mı? Olmayacak ise, vay hâlimize!
Tunç Soyer, babası nedeniyle yersizce suçlanırken, MHP davasında biçilen haksız cezaları onaylayan hakimlerden ve daha sonra MHP'de görev alan Yargıtay üyesi Nursefa Paydar'a ve ona bu görevi verenlere bir sözleri olmayacak mı? Ve yine mevcut bir siyâsì partinin kurucusu ve milletvekili olmuş ve 12 Eylül'ün bazı idam ve cezalarına hüküm kuran kimi savcı ve yargıçlarına da, bu söylem üzerinden bir itirâzları olmayacak mı? Hedef saptırıldığının farkına varılmayacak mı?
Arifiye Askerî Palet Fabrikası'nın işletme hakkının ve kullanımının geçmişi TİP'si üyesi, partinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu temsilcisi ve Diyarbakır İl Başkanı ve bugün ise daha da zengin olma hırsı ile fikir ve zikir değiştiren ve başka başka kulvarlarda boy gösteren lâfını bilmez ve kaldı ki vatanın has bahçesinde alabildiğince beslenen böylesi bir adama devredilmiş olmasına ve üstelik çirkin sözleri tekzip edilmeyen ve kabul edilemez densiz hakaretine karşı kayıtsız kalınarak ve adetâ kuzuların sessizliğine bürünen kimi siyâsilere bir sözleri olmayacak mı ?
Her nedense hem devletin nimetini yiyen, hem de kucağımızda oturup sakalımızı yolmaya çalışan ve hem de kendisini Türk olmaya zorlayan olmadıği halde,Türklüğe hakareti dillendiren bu adama bu büyük imkân ve fırsatı sağlayanlara siyâseten bir itirâz ve lâf etme yerine, ancak muhalefete olmadık lâf üstüne lâf saydıran ve giydiren milliyetçi bir partinin üst düzey yetkililerinin bu tavırlarına, bazı ülkücü arkadaşlarımızın, usulunce de olsa yerine getirip söyleyebilecekleri bir sözleri ve saygı ölçüleri dahilinde gösterebilecekleri bir tepkileri olmayacak mı? Bir babanın suç ve hatalarının evlâda yüklenilmesinin inancmıza uygun olmadığı ve evrensel hukukun suçun bireysellik ilkesine de aykırı olduğu gayet açık... Bölücü örgüt mensûplarının kimi yakınları mecliste boy- pos gösterirken; babasının günâhındanTunç Soyer'e yapılmak istenilen ne?
Milliyetçilik Atatürk'ün ifâdesiyle, demegojiye hiç kaçmadan ve lâfı evirip- çevirmeden tam bağımsız bir Türkiye sevdâsı ve özlemidir; Türk milletine mensûbiyet duyma ve bağlanma sevgisidir. Milliyetçiliğin ırkçılık ile eşdeğer görülerek ayaklar altına alındığını söyleyen zihniyetlerle siyâseten bir ve beraber olmamaktır. Veya hiç de hoş olmayan incitici bu tür sözlerden, en azından bir pişmanlık duyulduğunu söyletebilmektir. Herhangi bir belediye seçimini kazanmanın veya kazanamanın çok çok ötesinde, inandığı değerler uğruna inanç ve kararlılıkla ve özenle gösterilecek politik bir hassasiyettir; bir dik duruştur. Popilist söylemlerle ikilemci çifte standartlara düşmemektir. Gerisi öteberidir; lâf ü güzâftır ülkücü kardeşim.. Seçim süresince, yaratılmak istenilen olumsuz algılara lütfen aldanmayalım hep birlikte...