Erzurum'da kan davasına karşı çıkarak evden kaçan 46 yaşındaki kadın iki çocuğuyla birlikte büyük bir dram yaşıyor,
Erzurum Ajans-Erzurum’da aralarında kan davası olan adama sevdiği için kaçan 46
yaşındaki Ayten Değirmencioğlu, eşi tarafından hamileyken 28 yerinden
bıçaklandığını ve üçüncü çocuğu dünyaya getirdikten sonra şiddetin
devam etmesi üzerine açlığa mahkum olacağını bilmesine karşın
boşandığını söyledi. Tek odalı bir gecekonduda çocukları için
hayat mücadelesini sürdüren Değirmencioğlu, bir vakıf tarafından
verilen üç ekmeği, kızı Kader'in tek arkadaşı 'Nazlı' isimli sokak
köpeğiyle paylaşıyor. Tekmanlı bir ailenin kızı olan Ayten
Değirmencioğlu, aralarında kan davası bulunmasına karşın 20 yıl kadar
önce sevdiğine kaçtı. Büyük kentlere giderek inşaat işlerinde çalışan
eşinden 6 çocuk dünyaya getiren ve bunlardan sadece üçü yaşayan
Değirmencioğlu, 15 yıllık evliliğini eşinin kendisinden sonra üç
hanımla imam nikahı kıyarak yaşadığını öğrenmesi ve gördüğü şiddet
üzerine sonlandırma kararı aldığını belirtti. Evliliklerinin
yokluk içinde geçtiğini anlatan Ayten Değirmencioğlu, babasının emekli
maaşından yararlanarak çocuklarını yetiştirmek için boşandığını
söyledi. Tarihi Erzurum Kalesinin surlarının dışında kalan yıkılmaya
yüz tutmuş tek odalı gecekonduda beş yıldan beri ayakta kalmak için
çaba harcadığını kaydeden Değirmencioğlu, 19 yaşındaki oğlu Adem'i
yakında vatani görevini yapmak üzere asker ocağına göndereceğini
bildirdi. 11 yaşındaki Habip ile 7 yaşındaki Kader'in ise
ilköğretim okuluna gittiklerine işaret eden Ayten Değirmlencioğlu,yaşadıkları şöyle anlattı; “Hayat hikayem, filmleri konu olacak
gibi. Ailelerimiz arasında kan davası olmasına rağmen Kıyasettin'i çok
sevdiğim için kaçtım. Ancak evlendikten sonra bana kötü davranmaya
başladı. Eve bir kuru ekmek bile getirmiyordu. Açlık ve yokluk
nedeniyle doğurduğum üç çocuğum öldü. Eve gelmiyor, başka kadınlarla
yaşıyormuş. Bu yüzden çıkan tartışmada ben Habip'e hamileyken eşim 28
yerimden bıçakladı. Ama ne bana ne de evladıma hiçbir şey olmadı. Araya
büyüklerin girmesi ile barıştık. Kader dünyaya geldikten yine eve
gelmiyordu. Beş yıl önce terk edilmek ağırıma gitti ve bu evliliği
bitirdim. İşçi emeklisi olan babamdan kalan maaşı 6 çocuğu ile dul
kalan kardeşimle paylaşıyoruz. Maaş aldığım için SYDV'nin
yardımlarından faydalanamıyorum. Sadece çocuklara 'Yeşil Kart' aldım.
Ayda elime geçen 270 liranın, 160'ını eve kiraya veriyorum. Taksitle
kömür aldığım için çok sıkıştım. İki aydır kirayı, bir yıldır elektrik
ve su paralarını ödeyemiyorum. Ama çocuklarımla birlikte paramız olmasa
da sevgimizin verdiği güçle ayakta duruyoruz. Ailemize bizim gibi
sahipsiz olan sokak köpeği Nazlı'yı da kattık. Karnımızı bir vakıftan
aldığım 3 ekmek ve geceleri alışveriş merkezlerinin çöpe döktüğü
yiyeceklerden sağlıyorum. Çocuklarımı yıkayacak bir sabun bile
alamıyorum." Öte yandan Ömer Duygun İlköğretim Okulu ikinci sınıf
öğrencisi Kader Değirmencioğlu, tatilini iki yıl önce sahip çıktığı
sokak köpeği Nazlı ile oynayarak geçiriyor. Nazlı'yı çok sevdiğini
söyleyen "Sokakta arkadaşım yok. Tek arkadaşım Nazlı. Birbirimizi çok
seviyoruz. Ekmeğimi bile onunla paylaşıyorum. Kurban Bayramında annem
çizme aldı ama yırtıldı. Yırtık çizmeyle nasıl okula gideceğim? Üçüncü
sınıfa giden abim Habip, sınıf birinci oldu. Ama ikimiz de beslenme
için okula bir şeyler götüremediğimiz için üzgünüz" dedi.