BB Erzurumspor ikinci yarının perdesini güçlü Ankaragücü mücadelesiyle açtı.
Kadroya baktığımız da ideale yakın bir İlk on bir vardı. Zaten transferdeki sessizlik bu kadronun habercisiydi bir anlamda..
Karşılaşmanın özellikle ilk otuz dakikasında oyunun kontrolü BB Erzurumspordaydı desek yanılmış olmayız.
Özellikle Ankaragücünde sağ bek Erdem ve stoperin arasına atılan her top BB Erzurumspor adına pozisyon olmaya müsaitti . Ancak Mavi Beyazlı ekip bitiricilik ve üretkenlik problemi olduğu için oyun üstünlüğü elinde olan dakikalar da gol bulamadı. İlk yarının son 15 dakikasında Ankaragücü oldukça baskılıydı yakaladığı pozisyonlarda kaleci Hakan gole izin vermeyince ilk yarı 0-0 eşitlikle sonuçlandı. Bu verilen pozisyonların perde arkasında ise stoper bölgesinde çabuk oyuncu eksikliği yatıyordu.
İkinci yarıda ilk yarıya nazaran daha tempolu bir karşılaşma izledik. Bunda iki takımında kazanma arzusu etkiliydi.
BB Erzurumspor da transfer dönemi istenildiği gibi geçmedi. Önümüzde transfer için kısa da olsa bir zaman var.. Eğer Erzurumspor 3 veya 4 nokta isim takviye ederse zirveyi zorlar. Yok mevcut kadroyla devam ederse orta sıralarda yer bulur ki takviye olmazsa eldeki isimlerden faydalanma adına Haris Harba başta olmak üzere takıma monte edilmelidir. Çünkü Ne Metin ne de Erman hedefe götürebilecek direk isimler değiller...
Sezon başından beri sorun aşikar... Savunma önündeki orta saha oyuncuların tek yönlü ve aynı tip oyuncular olmaları. Bu BB Erzurumsporu hücumda sadece bir kaç isime bağlı hale getiriyor. İlk yarıda ki gol dağılımı da zaten bunun göstergesi.
Kaçan penaltı maçın dönüm noktası oldu. 5 dakika önce giren bir oyuncunun oyuna mental olarak ısınmadan penaltıyı kullanması bana göre yanlış.
Ankaragücü kadro olarak ligin en iyi 3 takımından birisi. Böyle bir takıma karşı oynanan futbol tatmin edici olsada sonucu getirememek üzücü oldu. Ancak bundan sonra böyle sonuçlarla karşılaşmamak transferlere bağlı.
Yani top artık yönetimde...