Şerif Efendi.
Nazif Bey.
Zeki Bey.
Seyfullah Bey.
Durak Sakarya.
Belim Altuğ.
Şevket Arı.
Mesut Çankaya.
Kazım Yurdalan.
Lütfü Yalım.
Semih Korukçu.
Edip Somunoğlu.
Hilmi Nalbantoğlu.
Selahattin Ozan.
Orhan Şerifsoy.
Nihat Kitapçı.
Necati Güllülü.
Mehmet Ali Ünal.
Allah hepsine rahmet eylesin. Ruhları şad olsun.
Ve dönemlerine yetiştiklerim.
Ersan Gemalmaz.
Mahmut Uykusuz.
Ahmet Küçükler.
Kibar adamdı Ersan Başkan.
Bir kız çocuğuna “Kızım efendim” dediğini duymuşluğum vardır.
Ne güzel bir cümle değil mi, saygıya bakar mısınız?
Kızım efendim.
Gerçek Erzurumluluğun dilini konuşuyordu.
Mahmut Başkan, sinirlendiğinde şiveye geçer, bastıra bastıra “gardaş”, “gardaş niye bele ettin” derdi.
O, gardaş dediğinde anlardık ki, ‘tepesi atmış’!
Ahmet Küçükler...
Ne yalan söyleyeyim, tepesinin attığını hiç görmedim.
Naif adamdı.
Tansiyonu yüksek meclis toplantılarında bile bağırmaz, yüksek sesle konuşur ve bu ayrımı karşısındakine hissettirirdi.
Yıllar geçti.
Dün akşamı yaşadık.
“Tepem attı” dedi.
Anladık atmış.
“Hadi ordan, geç ordan...” diye bağırıp durdu.
Neymiş eleştirilmiş!
“Siyasete 50 yılımı verdim” diyen birinin zerre tahammülü olmadığını bir kez daha gördük.
Hatırlayın daha önce de Milletvekili Naci Cinisli’ye “Bekara karı boşamak kolay” demişti.
Siyasi ahlaktan uzaklığını bir kez daha gösterdi.
Erk Haber TV’de İYİ Parti İl Başkanı Melih Kırkpınar’a, “Siz belediyecilikten ne anlarsınız” diye bağırdı.
Nasıl gaza geldiyse en sonunda “pezevenk” deyip tüyü dikti.
Gördünüz mü nereden nereye geldik.
“Kızım efendim” diyen Başkan’dan “pezevenk” diyen başkana...
Olmadı... Sayın Sekmen olmadı.
Erzurum’un Şehremini'ne yakışmadı.
Erzurumluları utandırdınız.
İyi ki, Melih Kırkpınar o an, o hakaretinizi duymadı.
Allah muhafaza...
Onun da tepesi atsaydı, o da size aynı şekilde karşılık verseydi!
Sanmıyorum, belki sizin gibi yapmazdı ama düşünmek bile istemiyorum.
Siz bir Erzurum’un bunu düşünmesine sebep oldunuz.
O küfürle Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamını yerin dibine soktunuz.
Şu dakikadan sonra yapacağınız tek şey çıkıp özür dilemek.
Kendinizi düşürdüğünüz bu durumdan çıkarmanın tek yolu özür dilemeniz olacak.
Gelin tüm Erzurum’a gerçek bir “Mehmet” olduğunuzu gösterin.
Özür dileyin.
Başkan bir defasında demişti ki ben bu şehre halbelkader belediye başkanı oldum. Başkan isabetli söz söylemiş. Vatandaşlara açık bir yayın ortamında, makamına yakışmayan bir üslupla konuşan başkan elbette hasbelkader oradadır. Erzurumlu'nun da yazısı kaderi böyleymiş demek ki. Ne gelir elden?
Dilemez : Mehmet Sekmek Erzurumu mafeden adam bakmayın yol yaptırgına şehri süslediğine adam herkesi satın almış varmı bir babayiğit yolsuzlukları yazsın bir soran olsaki tekstil fabrıkası ne oldu.
özüre gerek yok. ben bir vatandaş olarak gördüğümü ve duyduğumu işittim.