Rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan taş denilen sert maddeyi yontarak bir sanat eserine dönüştüren insan değil midir?..
Ya kereste!.. Kesip biçerek, bazısını merdivene basamak, bazısını da padişaha taht yapan insanın yeteneği ve hayal gücünden başka ne olabilir!
İdeoloji, dediğiniz nedir peki!
Siyasi ve toplumsal öğretilerin politik ve yön verici düşünceler bütünüdür, desek kim küser!
Bu öğretiler ya da siyasi düşünceler kendi kendini mi uygulamaya koyuyor yoksa!
Bunları hayata geçiren, yani pratikte uygulayan en önemli elaman insandan başkası olabilir mi?
Dünyanın en muhteşem sistemini uygulamakta yetkin kurumların veya seçkinlerin, tüzel ve özel kişilikleri bozuksa, o muhteşem sistem mahşerin zulmü olmaz mı?
En kötü sistemi evirip çevirerek yerküreyi cennete çevirmek, zalimin mi yoksa âlimin mi işidir!
Dünya hallerini ilgilendiren siyasi düşünceler ve yapılanmalar zamanla koşullara göre değişim gösterebilir; bu hayatın en değişmez gerçeklerindendir.
İdeolojilerin yanlışı veya hatası anlaşıldığında, bu yanlışlar ve hatalar düzeltilir.
Peki, insanın kişiliğindeki, yani, ahlak yapısında, adamlığında bir sapma olursa, bunu düzeltmek mümkün müdür.
Boşuna mı denilmiştir, ''zalimden âlim olabilir; ama âlimden zalim olmaz,'' diye.
Bundan önceki yazımda, ''Asla MHP'li olmadım,'' demiştim; başka bir siyasi görüşten biri olarak, MHP'deki siyasilerin ve tanıdığım şahsiyetlerin şahsiyetlerinden bahsederek, asıl önemli olan insanın kişiliğidir, demek için kıvranıp durmuştum.
Asla MHP'li olmadım ve asla bir siyasi görüşün taraftarlarını da aynı kefeye koymadım. İnsanın kişiliğini tartan terazi varsa eğer; bu terazinin bir kefesine o kişinin dünya görüşünü koyanlara da her zaman 'tam salak' gözüyle bakmışımdır.
Adam sahtekâr; ama benim partiden...
Adam ahlaksız; ama benim dünya görüşümden...
Adam ikiyüzlü; ama benim gibi düşünüyor...
E, ben bunlarla aynı tarafta olmaktan rahatsız olmuyorsam eğer (ki bu o düşüncenin ya da partinin önde gelenleridir) benim onlardan ne farkım kalır ki!
Adam düzgün biri; ama benim partiden değil...
Adam ahlaklı; ama benim partiden değil...
Adam , adam gibi; ama benim gibi düşünmüyor...
İşte benim düşünceme göre, o bendendir, ben de ondan!
Bunu savunmak, böyle düşünmek çok mu ayıp!
Yani savunduğunuz fikir kadar, kişiliğiniz de önemlidir.
Siz adaletten bahsedin, sonra gelin Meclis'ten bir anda ''naylon faturaya af'' çıkartın.
Siz, Hz. Ömer'in Adaleti'nden bahsedin, sonra adaletsizliğin en kralını yapın.
Türkiye Cumhuriyeti'nde üst düzeyde görev yapanlara hakaret edin, bu Cumhuriyet'in kurucusuna olmadık lafları söyleyin, bunun adı 'demokrasi' olsun; ama erke yan gözle bakın, bunun adı da 'demokrasi düşmanlığı' olsun!
Savunduğunuz ve yetkilisi olduğunuz partinin gücüne dayanarak burnunuz havalarda gezsin, sonra da inandığınız dinin emrettiği gibi alçakgönüllü olmayın!
Şayet işinize geliyorsa, ayetlerden okuyun; ama tersini yapın ya da yaşayın!
Yersen!
İnsanın kişiliğine ve beynine önem vermeden şekline göre, bizdendir; ya da bizden değildir, diyenlere söyleyecek sözümüz elbette olamaz!
Zaten sizlerden olmam ki!
Bu yazıyı, her gün tıraş olanlar, kravatlılar ve de kısa saçlılar okusun!
Kusura bakmayınız, aslında bunu yazının ilk satırında belirtmeliydim.
Şekil hatası oldu, ne de olsa yazmayı bilmeyiz!
Gün gelir onu da öğrenir, taşken yontulur, keresteyken taht oluruz!..
İki kere iki dört eder, bilemedin beş, ben diyeyim altı, sen de yedi!
Buluruz bunun ortasını!
