Döneminde görülen yolsuzluklar ve haksızlıklar karşısında susmadı. Liyakatsız, ehliyetsiz ve kifayetsız yöneticileri, vezir ve sadrazamlar dahil hicvetmekten geri durmadı.
Saltanat bürokrasisini yerden yere vurdu. 4. Murad'ın "Şair sen ki benim vezirlerimi, sadrazamlarımı kepaze edersin. Onları elaleme rezil edersin" sözlerine karşılık "Sultanım o zaman siz de çevrenizi rezil ve kepaze olmayan adamlardan seçin" deme cesaretiyle Osmanlı'da bozulan saltanat çarkını korkmadan gözler önüne serdi.
Sultan 4. Murad'ın "Şair şiirlerinde beni dahi kayırmazsın" dediğinde ise " Sultanım şayet bir haksızlık gòrürsem babam dahi olsa yermekten asla geri durmam ve çekinmem" cevabını verdi.
Sözünü dudaktan; gözünü budaktan sakınmayan sivri ve iğneleyici dilli Şair Nef'i, zaman zaman geçirdiği nöbetler sonucu öfkesine yenik düşen, hiddet ve gazabıyla çok canlara kıyan 4. Murad'ın gazabına uğramaktan kurtulamadı ve Sultanın buyruğuyla bir odunlukta boğduruldu. Cesedi bir çuvala konularak Sarayburnun'dan denize atıldı ve bedeni balıklara yem edildi.
Bu mert ve bu yiğit karekterli divan şiirimizin çok büyük şairi Erzurum Hasankaleli hemşehrimiz Ömer Nef'i'yi rahmetle anıyorum. Onu yersiz ölüme götüren Sadrazama yazdığı ağır hicviyenin yanında, bir başka sebep de yazdığı şiirlerinde "Muradî" mahlasını kullanan Sultan 4. Murad'ı kinayeli bir şekilde hicveden şu beyiti olmuştur.
"Sen bu ülkeye hâkim olalı ey şah/ Zulüm Muradî mahlasını kullanır"