Kültür-SanatHaber Girişi : 01 Ağustos 2012 11:30

Tarihin gölgesinde şiir şöleni

Tarihin gölgesinde şiir şöleni
Erzurum Yakutiye İlçe Belediyesi tarafından düzenlenen Geleneksel Temaşa-i Ramazan etkinlikleri, birçok ünlü şair, hafız, ilahi ve tasavvuf, sanat musikisi sanatçısını Erzurum halkıyla buluşturuyor.
Erzurum Ajans-Erzurum Yakutiye İlçe Belediyesi tarafından düzenlenen Geleneksel Temaşa-i Ramazan etkinlikleri, birçok ünlü şair, hafız, ilahi ve tasavvuf, sanat musikisi sanatçısını Erzurum halkıyla buluşturuyor.
Yakutiye Kent Meydanı’nda düzenlenen, İstanbul Feshaneyi aratmayan etkinliklerin son konuğu Bedirhan Gökçe’ydi. Bazen suskunluk çığlık olur diyen Bedirhan Gökçe, Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut’un elinden sabır çeksin diye Oltu taşı tespih, annesine ulaştırması için Erzurum’a özgü lokum, ile belediyeyi tanıtıcı kataloglar hediye aldı. Bedirhan Gökçe’nin cep telefonlarınızın ışığını yakın çağrısı üzerine Yakutiye Kent Meydanında adeta ateş böceği dansı yaşandı. Binlerce cep telefonundan yayılan ışık hoş bir resim verdi.
Erzurum Yakutiye İlçe Belediyesi tarafından Yakutiye Kent Meydanında düzenlenen Geleneksel Temaşa-i Ramazan etkinlikleri İstanbul Feshane’yi aratmıyor. İlahi, tasavvuf musikisi, Kur’an tilaveti, çocuklara özel Hacivat, Karagöz,ve Tuluat sanatının da canlandırdığı ramazan etkinlikleri Erzurumlulardan yoğun ilgi görüyor. 1310 yılında yapılan ve Selçuklu mimarisinin nadide bir örneğini teşkil eden Yakutiye Medrese’sinin içerisinde yer aldığı Yakutiye Kent Meydanında gerçekleştirilen etkinliklerin son konuğu ise Bedirhan Gökçe oldu. Meydanı dolduran Erzurumlulara unutulmaz bir gece yaşatan, Bedirhan Gökçe, seslendirdiği şiirlerin yanı sıra anlattığı fıkralar ile de izleyenleri kırıp geçirdi. Muhteşem bir atmosfer ile karşılaşan Bedirhan Gökçe, tarihin gölgesinde olduğunu ifade etmek için medreseyi işaret ederek “Taşı işleyen nakkaş hem Selçuklu hem Dadaş” belirtmesinde bulundu. Yaklaşık 2 saat sahnede kalan Bedirhan Gökçe, programın sonunda hayranlarına imza verip, kitaplarını imzaladı.

RAMAZAN NEŞVESİ OSMANLIDAN YADİGAR

Kısa bir süre önce yaşamını yitiren Abdurrahim Karakoç’un “Mihriban” şiiriyle programına başlayan Bedirhan Gökçe söylediği ‘tekbir’i ve ‘Sevdim Seni Mabuduma” ilahisi ile de alkış aldı. Bedirhan Gökçe, “Taşı işleyen nakkaş hem Selçuklu hem Dadaş” ifadeleriyle Erzurum’un köklerine işaret ederken, Müslüman ülkeler içerisinde Ramazan’ı Neşve’ye çevirenin Osmanlı Devleti olduğunu söyledi.
Gökçe, “Bütün Müslüman olan ülkeler içerisinde ramazanı neşveye çeviren ramazan neşvesi olarak bu kültürü bu günlere kadar getiren Osmanlı gibi bir geçmişimiz var bizim. Sadece Osmanlı yapmış, bütün Müslüman ülkeler içerisinde. Bugün ramazandaki bu ölçülü keyfin, ölçüsünü kaçırmadan, bu ölçülü keyfi kullanabilmek; bugünün büyükleri için ve bazıları için bir şey ifade etmeyebilir. Ama buradaki çocukların özel tarihine düşülen nottur bu. Bu çocuk 20 sene sonra büyüdüğü zaman diyecek; bizim zamanımızdaki ramazanda şöyle şöyle olurdu. Eğer siz kültürünüzü çocuklarınıza sevdiremezseniz o kültürü mümkün değil yaşatamazsınız. Bundan dolayı da bu güzel hizmeti veren, bu güzel kültür akımın devamına öncülük eden herkese teşekkür ediyorum. Ve bununla beraberde alkışlarınızla Yakutiye belediye başkanımızı sahneye alıyorum” sözleriyle Ramazan Neşvesinin yaşanmasına katkı sağlayan Ali Korkut’u sahneye davet etti.
Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, Meydanı dolduran halka, Ramazan neşvesinden memnun olup olmadıklarını sorunca, meydanı dolduran binlerce insan alkışlarla karşılık verdi. Ali Korkut, annesi Erzurumlu olan Bedirhan Gökçe’ye sabır çekmesi için Erzurum’un simgesi Oltu taşından tesbih, annesine ulaştırması için yöresel lokum hediyesinde bulundu. Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, belediyenin tanıtımını içeren katolog ve broşürleri de gittiği yerlerde Belediyelerinin reklamını yapması için hediye paketine ekledi. Bedirhan Gökçe, “birçok yerde sahne alıyorum, belediye başkanları getirip çiçek veriyorlar. Yahu erkek erkeğe çiçek verir mi? Allah aşkına” sözleri ve ardından çiçekli Erzurumlu fıkrası izleyenleri kahkahaya boğdu.
Programın sonuna doğru, milli birlik çağrısı yapan Gökçe, ülkenin etnik unsurlarıyla bütün olduğunu, kimsenin oyuna gelmemesini istedi. Bedirhan Gökçe, “Nifak sokmaya çalışan, bölmeye çalışanları Allah ıslah etsin, ıslah olmuyorlarsa; bir sanatçıya yakışmaz ama kahrı perişan eylesin” dedi. Teravih namazı sonrası başlayan ve gecenin geç saatlerine kadar süren program, gelen rahmet yağmuruyla son buldu. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ömer Erol Sulumer 01 Ocak 1970 02:00

    Ramazan ayı kuran, sünnet ay mı? Yoksa vur patlasın çal oynasın ayı mı? Bilindiği üzere hasretle beklediğimiz ve idrak etmeye çalıştığımız Ramazan ayı içerisindeyiz. Ramazan ayı günah,haram ve masivadan uzaklaşarak inananların ALLAH(cc) yaklaşmak için vesile aradıkları bir zaman dilimidir. Son zamanlarda malesef Alvarlı Efe Hazretleri, İbrahim Hakkı Hazretleri ve ismini sayamadığımız bir çok islam alimi yetiştirmiş olan şehrimizde Ramazan şenlikleri adı altında Allah(cc) isyan yapılmaktadır. Ramazan ayına hürmet edip günahlardan uzaklaşılacağı yerde siz ilgililer insanların günaha girmesine sebep oluyorsunuz. Tüm Türkiyemizde Erzurumun dindarlığı ve maneviyatına bağlılığı ile tanımmakta olup ve sizlerde bu manevi havada büyümüş kişilersiniz. Bir dönem Erzurumumuzda da bizimle beraber yaşayan gayri müslümler Ramazan geldiğinde açıktan yemek yemedikleri gibi çocuklarının bile eline bir şey veripte sokakta yemelerine engel olurlarmış. Nedeni ise müslümanların ibadetlerini rahat yapmaları. Ama gelin görün ki zaman değişti Ramazam ayının en güzel idrak edildiği ilimizde, teravih namazına giden cemaat namazını bile müzik eşliğinde kılmak zorunda kalıyor. Tiyatro gösterisi adı altında insanın arkadaşına bile anlatmaktan çekindiği bel altı fıkraları ramazan eğlencesi diye anlatılıyor. Bu nasıl bir iştir . Bildiğiniz üzere bu ayda yapılan isyanlara da kat kat, iyiliklere de kat kat karşılık vardır. Sizin hiç korkunuz yok mu, günahlar aşikareye çıkar aleni işlenirse o beldeye bela iner. Ramazan ayında her köşe başında bir eğlence (orkestra) konulmuş, Ramazan ayı kuran, sünnet ay mı? Yoksa vur patlasın çal oynasın ayı mı? Allah (cc) yaptığınız bu işlerden gazaplanacağından korkup hiç kalbiniz ürpermez mi? Bir dua vardır bilmem bilirmisiniz " İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme ALLAH`ım (cc)" Teşekkürler... Selam ve Dua İle...