Bakıyorum da şehirde maşallah bir tabya sevdası almış başını gidiyor! 9 Kasım'da ikincisi gerçekleşecek olan tabyalara yürüyüş için çoğu kişi ve kurum şimdiden hazırlığa başlamış. Mesele öyle bir hale getirildi ki, neredeyse tarihi bir sorumluluk ve vefa duygusundan öte, iş vebal seviyesine getirildi. O gün o yürüyüşte bulunmazsan, atana, dedene, tarihine saygısızlık etmiş olacakmışsın gibi! Ee güzel, çok da kötü bir şey değil bu...
***
İlkine geçen yıl katılan birisi olarak benim bu yılki tabya yürüyüşüne doğrusu hiç hevesim yok! Belki de ikinci o yürüyüşe katılmayacağım. Ne bileyim, içimden pek gelmiyor bu sene. Belki de ilk baştaki o tabyaları ziyaret düşüncesinin ham kaldığını, henüz olgunlaşmadığını düşünmem bunda çok etkili oldu. Geçen bu bir yıl sonrasında bakıyorum da, ikinci defa gidilecek olan o tabyalara tek bir dokunuş bile yapılmamış! O gün onca kalabalıkla gittiğimizle kalmışız. Bırak orada bir kalıcı hizmet götürülmüş olmasını, pek de güzel olacağına inandığım gece ışıklandırılması bile o tarihi alana çok görülmüş!
***
Hürriyet'in Kelebek ekinin yayın yönetmeni Cengiz Semercioğlu'nun bir yazısı vardı. ''Paris'i Paris yapan gece ışıklarıdır'' diye. Günümüz Türkiye'sinde özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde o ışıklandırma işine bayağı bir önem verilmişken, Erzurum maalesef dün olduğu gibi bugün de karanlık bir şehir! Şehrin belli bazı cadde ve sokakları o ışıklandırmadan nasibini alırken çoğu yerimiz halen daha karanlıkta. Ve halen daha o kadar önem verilen ve uğruna artık platformlar kurulan Tabyaların ışıklandırılması bile olmadı, olmamış! Bu nasıl bir tabya sevgisi işte bunu anlayamadım doğrusu. Tabyaları seven hiç olmazsa bir şekilde orasını ışıklandırır, şehrin her yerinden o tarihi mekanı farkettirirdi!
***
O yürüyüşe karşı çıktığım manasının çıkmasını sanmayacağım bu yazımda bahsettiğim o ışıklandırma eksikliği ile ilgili düşüncemi doğrusu o 9 Kasım Tabyalara Yürüyüş Platformunun bazı üyelerine de aktardım. İnşallah üçüncüsü yapıldığında o ışıklandırma mevzusu halledilmiş olur, ben de o konuda gayret gösterenlere ölmez sağ kalırsam buradan teşekkür ederim. Pistleri çökmüş ve tek bir adamın dahi halen daha sokulmadığı atlama kulelerini ışıklandırmayı her şeye rağmen gerçekleştiren iradenin o hiç olmazsa Aziziye tabyalarını ışıklandırmasını bekleyeceğim..
Dadaşım, belli bir tarihte, kararlaştırılmış bir saatte, hakim bir noktaya yürümek için gönülleri ve bedenleri amade ediyorsa gerisi teferruattır. Nedir bu Tabya yürüyüşüne karşı projektör varmış yokmuş gibi kıytırıktan bir sebeple yapılan düşmanlık? nedir bu insanların şevkini kırma tutkusu? Eksikler tecrübelerle yerini belli eder ve zamanla tamamlanır.Bu yürüyüşü gelecek nesillere de aktarmak için Çocuklarımızla orada olacağız, İnşaALLAH. Saygılar...
Vedat Bey kardeşim keşke yazıyı yazmadan önce Tabyaları bilen Erdal Güzel,Muzaffer Taşyürek, Erol kükçüoğlu ve eğer kabul edersen benim çabalarımı alannın ışıklandırılmasını ve ağaçlandırılmasını anlatabilirdim.
1000 odalı başbakanlık saray için para bulunuyorda tabyaları ışıklandırmak için yada elektrik faturasını ödeyecek paramı yok erdal bey devlette koyun oraya 2 tane güvenlik beklesinler işleri ne saray yüzlerce kişi ile korunuyorda.boşverrrrrrrrrrrrr
SN.VEDAT BEY,IŞIKLANDIRMA KONUSUNDA HANGİ PLATFORM ÜYESİ İLE KONUŞTUNUZ BİLMİYORUM AMA GEÇMİŞ DÖNEMLERDE TABYALARIN IŞIKLANDIRILDIĞINI HATIRLADINIZ MI? KABLOLARIN VE PROJEKTÖRLERİN DEFALARCA ÇALINDIĞINI BİLİYORMUSUNUZ. ELEKTRİK FATURALARININ KİMLER TARAFINDAN TAHSİL EDİLMEK İSTENDİĞİNİ DUYDUNUZMU BİLGİ EDİNSEYDİNİZ İYİ OLURDU