Rahmet ve bereket ayının ortalarındayız.
Bir buçuk milyarlık İslam âlemi çeşitli sıkıntılar ve çelişkiler içerisinde oruçlarını tutmaya gayret gösteriyorlar.
Kimi beş yıldızlı otellerin gösterişli iftar sofralarında, kimi iftar çadırlarında, kimi mütevazı evlerinde, kimi siyaset kokan iftar davetlerinde, kimi fakir fukarayla gönül sofralarında, kimi kan ve gözyaşının eksik olmadığı, ateş ve barut kokuları arasında iftarlarını açıyorlar.
Bugün Erzurum'da farklı bir mekânda anlamlı bir iftar yemeği vardı.
Günlerden Cuma, davetliler şehit ve gazi aileleri, mekân tabyalardı.
Ramazan ayının özüyle, şehitlik ve gazilik kavramlarının ruhuyla, seçilen mekânın manevi yapısıyla örtüşen bu iftar yemeği, her açıdan fevkalade ince düşünülmüştü.
Oldukça mesaj yüklü olan bu iftar organizasyonunu; şehrimizde yeni göreve başlayan Sn. Vali Ahmet Altıparmak'ın ahilik hissiyatının bir tezahürü olarak yorumlayabiliriz.
Erzurum'un stratejik yönden önemini vurgulayan tabyalar, maddi yapılarının yanı sıra manevi özellikleriyle de kültür mirasımız içerisinde müstesna yere sahiptirler.
Yapımlarına 1854 yılında başlayan ve şehrin savunmasında oldukça önemli fonksiyonlar icra eden tabyalar, gelişen savaş teknolojileri dolayısıyla işlevlerini kaybetmiş, zaman içerisinde kaderleriyle baş başa kalmışlardı.
Ordu ve millet dayanışmasının en güzel örneklerinden birinin yaşandığı Aziziye Tabyaları'nda, Nene Hatun, Türk kadınının kahramanlığını tüm dünyaya duyurmuş, özetle Aziziye Destanı bu tabyalarda yazılmıştı.
Aziziye ve Mecidiye Tabyaları uzun müddet halkın ziyaretine açık olmadığından, Aziziye'de tarih yazan kahramanların torunları bu mekânları görememişler, o manevi iklimi yaşamamışlardı.
Erzurum'un maddi ve manevi kalkınmasında önemli görevler üstlenen Erzurum Kalkınma Vakfı'nın (ER-VAK) 2000 yılında gerçekleştirmiş olduğu "Tabyalar" konulu Sultan Sekisi Toplantısı'yla Aziziye ve Mecidiye Tabyaları'nın halkın ziyaretine açılması sağlanmıştı.
Tabyalarda yapılan bu toplantıyla birlikte şehir insanı ilk defa Erzurum'da bulunan 21 Tabya hakkında bilgilendirilmiş, bu suretle tabyalar hakkında kamuoyunda bir hassasiyet ve farkındalık oluşturulmuştu.
İlerleyen zaman içerisinde ER-VAK öncülüğünde tabyalara su kuyusu açılmış ve çeşme yaptırılmış,Tebrizkapı'daki heykel tabyalara taşınmış, tabyaların ışıklandırılması sağlanmış, tabyaların yolu asfaltlanmış, "Tabyalarda Seninde Bir Ağacın Olsun" etkinliği ile bu yörenin büyük bir kısmı ağaçlandırılarak, halka; tarih ve çevre bilinci verilmiş, şehrimize gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere gönüllü rehberlik hizmetleri sunularak tabyalar gündemde tutulmuştu.
Aziziye ve Mecidiye Tabyaları'nın manevi misyonlarına uygun konuma getirilmesi konusundaki bu samimi çalışmalar zaman içerisinde semeresini vermiş, neticede Aziziye Tabyası'nın Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Milli Park haline getirilmesi ile sevindirici bir noktaya gelinmiştir.
Nusret Çam ve Tahsin Aşıroğlu'nun "Erzurum Tabyaları" isimli kitaplarından sonra, Nevzat Karabağ Anadolu Öğretmen Lisesi'nin tabyaları anlatan "Toprağın Altındaki Tarih" kitabı, yine yakın zamanda basımı yapılan Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu'nun "Fotoğrafların Diliyle 1877 ? 1878 (93 Harbi)" ve Doç. Dr. Murat Küçükuğurlu'nun "Erzurum Tabyaları ve Kışlaları" kitapları tabyalar konusundaki bilimsel çalışmaların somut göstergeleridir.
Uzun yıllardan beri tabyaların önemine atıfta bulunmak, geçmişte yaşanan fedakârlıkları yeni nesillere anlatmak düşüncesiyle, eğitim ve öğretim yılının açılış günü töreni ile 9 Kasım Aziziye Zaferi'ni kutlama töreninin tabyalarda yapılması yönünde tekliflerimiz ve özlemlerimiz vardı.
Bu düşüncelerimiz şimdiye kadar gerçekleşmemiş olsa da tabyalarda verilen bu iftar yemeğini beklentilerimizin hayata geçirileceğine dair bir mesaj olarak değerlendirmekteyiz.
Şehit ve gazi aileleriyle birlikte yaptığımız bu iftar yemeğinin hafızlarda ve gönüllerde unutulmaz bir anı olarak yaşayacağına ve gelecekte yapılacak çok hayırlı işlere öncülük edeceğine yürekten inanıyoruz.
Ramazan ayının ve tabyaların manevi havası altında güzel duygular içerisinde yapmış olduğumuz bu anlamlı iftar programıyla, hepimize büyük bir manevi haz yaşatan ve bizleri şehit ve gazi aileleri ile buluşturan Erzurum Valisi Sn. Ahmet Altıparmak'a tüm dadaşlar adına şükranlarımızı sunarken, bu tabyalarda ve ülke savunmasında canlarını veren tüm şehitlerimiz ile tabyaların her köşesinde emeği bulunan ve Afganistan'da şehit olan Faruk Sungur Albayımızı rahmetle anıyor, ahilik kültürünün harmanladığı Sn. Valimizin; Ahi Tuman Baba Türbesinin onarımı ve 23 Temmuz Erzurum Kongresi kutlamaları için de aynı hassasiyeti göstereceğini ümit ediyoruz.