Rus ordularının saldırısını önlemek amacıyla 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında savunma amaçlı olarak Erzurum'un doğusunda ve çevresinde yapılan tabyalar, tarihin izlerini günümüze taşıyor. Bir çok saldırıya uğrayan tabyalar, gördükleri savaş, doğal afetle
Erzurum Ajans-Rus ordularının saldırısını önlemek amacıyla 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında savunma amaçlı olarak Erzurum’un doğusunda ve çevresinde yapılan tabyalar, tarihin izlerini günümüze taşıyor. Bir çok saldırıya uğrayan tabyalar, gördükleri savaş, doğal afetlerde tahribat görmesine karşın hala dimdik ayakta durmayı başarıyor.
1828 - 1829 Osmanlı - Rus savaşında Erzurum’un etrafındaki toprak tabyaların yetersiz kalması ve şehre doğu ve kuzeyden gelen yolları kontrol altında tutabilmek için Sultan Abdülmecit zamanında Zarif Mustafa Paşa tarafından l852’de Mustafa Paşa’nın ismini taşıyan bir tabya yapıldı. Ancak topların daha da gelişmesinden dolayı Toprak Tabya’nın yanı sıra Topağı’na I, II, III numaralı Aziziye Tabyaları ile onların güneybatısındaki Kiremitlik Tepeleri’ne 1867 - l872 yıllarında Büyük ve Küçük Kiremitlik Tabyaları yaptırıldı. Fosfor Mustafa Paşa’nın düzenlediği plan içerisinde yapılan ve şehre 4- 5 kilometre uzaklıktaki bu tabyaların yapımı sırasında Kars yolu üzerine de yeni bir tabya daha eklendi. Erzurumlular’ın da maddi ve işgücü katılımlarıyla yapılan bu tabyalara da ‘Ahali Tabyası’ ismi verildi.
Osmanlı tarihine 93 Harbi olarak geçen l877 - l878 Osmanlı - Rus savaşında Osmanlılar bu tabyaların yardımıyla Ruslar’ın ilerlemesini durdurabildi. Sultan II. Abdülhamit zamanında da olası bir Rus hücumuna karşı şehri daha uzak noktalardan koruyabilmek için yeni tabyaların yapılmasına karar verildi.
Erzurum’a 8 kilometre uzaklıklardaki Oltu -Tortum yolunu kontrol eden Tafta ve Karagöbek; doğuda Çoban dede, Dolangez, İlave, Uzunahmet, Küçük Höyük, Büyük Höyük tabyaları birinci, Sivisli, Ağzı Açık, Toparlak, Gez tabyaları da ikinci savunma hattı olarak yapıldı. Güney yönünde de Küçük Palandöken ve Büyük Palandöken tabyaları yapıldı. Toplam 14 tabya yapılarak şehrin savunması güçlendirildi.
Mimari yönden estetik ve yapı üslubu olarak herhangi bir özenin gösterilmediği tabyalarda daha çok sağlamlık ve kullanım esasları ön plana alınmıştır. Planlarında ve araziye yerleşiminde daha çok bulundukları yerlerin konumu, genişliği kontrol altında tutacakları yerler ön planda tutulmuştur. Bu yönden ikisi dışında tabyalar birbirlerine benzemezler. Bu konuda bir araştırma yapan Prof. Dr. Haşim Karpuz tabyaları ‘Hilal Tabya’ ve ‘Yay Tabya’ olarak iki ayrı gruba ayırmıştır. Sivri bir tepe üzerinde yapılmış olan tabyalar daha toplu ve daire şeklindedirler. Bunun yanı sıra daha yayvan ve daha az sarp olan tepe ve sırtlarda yapılanlar yay şeklinde yapılmıştır. Bu tabyalar yan yana odalardan meydana gelmiş, üzerleri kalın bir toprak tabakasıyla örtülmüştür. Düşmanın geleceği yönün aksi tarafında da askerlerin toplantı avluları vardı ve ayrıca depo, revir gibi yapılara da burada yer verilmiştir. Tabyaların en geniş bölümünde kışla odaları bulunmaktadır. Bunlar birbirleriyle bağlantılı dikdörtgen odalardan oluşmaktadır. Odaların genişlikleri 3 ila 4 metre olup derinlikleri 6 ila 14.50 metre arasındadır. Çoğunlukla tek katlı olan kışla odalarının bazıları yer kazanmak amacıyla ahşap kalaslarla ikiye bölünmüş ve iki katlı duruma getirilmiştir. Bunlardan Büyük Kiremitlik Tabyası iyi bir durumda günümüze gelerek iki katlı kışlalara bir örnektir. Bu tabyalar saldıran güçlere yönelik taraflarda 5 -10 metre kalınlığında bir toprak yığınıyla takviye edilmiştir. Alt ve üstten kalın toprak tabakaları ile örtülü olan bu tabyaların karşı taraftan seçilmeleri de hemen hemen imkansızdır. Aynı zamanda da topçu ateşinin etkisinden uzak kalmaktadır.
Bu tabyaların biraz dışında da karargah olarak kullanılan korunaklı binalar bulunmaktadır. Bu karargah binaları yan yana odalar ile fırın, mutfak ve hamamdan oluşmaktadır. Tabyaların yan taraflarında daha yüksek olarak top mevzileri, onların yanında topçu odaları bulunmaktadır. Tabyaların yanlarındaki merdivenlerle çıkılan topçu odaları gizli bir merdivenle koğuşlara bağlanmıştır. l877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşından sonra yapılan tabyalara bir de pusu odaları yerleştirilmiştir. Bunlar ‘L’, ‘U’, ‘T’ şeklinde yapılmış çokgen veya dikdörtgen mekanlardır. Bunların hendeğe yönelik kısımlarına mazgallar yerleştirilmiştir. Bu odalar hendeği kontrol altında tuttuğu gibi hücuma geçen karşı tarafı pusu kurarak hafif silahlarla gelenleri topçu bataryalarından uzak tutmaya yarıyordu