Çözüm sürecine ilişkin konuşan Başbakan Erdoğan, ''Bu süreçte hiç sesi çıkmayanlar var. İmam hatip okullarının, meslek liselerinin kapatılması konusunda sergiledikleri çabanın yüzde 1'ini bu süreç için sergilemiyorlar.
Erzurumajans-Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 22. Müstakil
Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu'nun
açılışında konuştu.
Konuşmasında çözüm sürecine değinen Başbakan, şunları kaydetti:
"Şu
anda biten, şu anda sona eren, sadece 30 yıllık terör değil, çok daha
uzun yıllara yayılmış bir sorunlar manzumesidir. Çıtayı çok yüksek
tutarak belki bazılarının 'hayal' diyebileceği şekilde bir ifade
kullanmış olmayayım. Ama bunlar bu fakirin gerçeğe dönmesini beklediği
hayalleridir. İnşallah şu anda sadece terör sona ermeyecek. Şu anda,
Türkiye için karanlık bir devrin kapıları kapanıyor. Şu anda,
Türkiye'nin adeta makus talihi değişiyor. Şu anda, Türkiye yeni bir
evreye, yeni bir kulvara geçiyor. Bu süreci hiç kimse farklı yerlere
çekmesin."
Başbakan Erdoğan, 10 yıl boyunca, gençlerin kanıyla
beslenen kan tüccarlarına karşı amansız ve kararlı mücadele verdiklerini
belirterek, "İşte ancak bugün hedefe çok ama çok yaklaştık. Şu anda da
son derece temkinliyiz. Şu anda da teyakkuz halinde, dikkatle
hassasiyetle süreci devam ettiriyoruz. Sabotajlara karşı, tahriklere
karşı ihtiyatı elden bırakmış değiliz. Ama bugün, düne göre çok daha
umutluyuz, çok daha kararlıyız, çok daha iyimseriz" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
''Dikkat
edin, bu süreçte hiç sesi çıkmayanlar var. Bu süreçte konuşmak yerine,
sessizliği, suskunluğu tercih edenler de var. Bu ülkede, son derece
detay konularda, yasaklamalar, kısıtlamalar, zulümler konusunda teşvik
edici açıklamalar yapanların, son süreçte dut yemiş bülbüle döndüklerini
de görüyorsunuz.
İmam hatip okullarının, meslek liselerinin
kapatılması konusunda sergiledikleri çabanın yüzde 1'ini bu süreç için
sergilemiyorlar. Kılık kıyafet yasaklarını desteklemek için
yaptıklarının yüzde 1'ini bu süreçte yapmıyorlar. Oysa bu sürecin
sonunda kazanan millet olacak. Bu sürecin sonunda kazanan 76 milyon
olacak. Bu sürecin sonunda kazanan, bu toprakların işvereni olacak. Bu
sürecin sonunda kazanan iş vereniyle işçisi olacak, annesi, babası,
evladı olacak. Ama onlar için 76 milyonun kazanması önemli değil. Onlar,kendilerinin ne kazanacağına, ne kaybedeceğine bakıyor ve tereddüt
içinde sessiz, tepkisiz kalıyorlar.
Hükümet olarak 2002'den
itibaren sosyal restorasyon süreci başlattık. Artık farklı alanlara,
detaylara yoğunlaşmak zorundayız. Sosyal sorumluluk Ramazan ayında gıda
paketleri dağıtmaktan ibaret olamaz. Daha kalıcı çalışmalara yönelmek
zorundayız.
Şu anda biten, şu anda sona eren, sadece 30 yıllık
terör değil, çok daha uzun yıllara yayılmış bir sorunlar manzumesidir.
Çıtayı çok yüksek tutarak belki bazılarının 'hayal' diyebileceği şekilde
bir ifade kullanmış olmayayım. Ama bunlar bu fakirin gerçeğe dönmesini
beklediği hayalleridir. İnşallah şu anda sadece terör sona ermeyecek. Şu
anda, Türkiye için karanlık bir devrin kapıları kapanıyor. Şu anda,
Türkiye'nin adeta makus talihi değişiyor. Şu anda, Türkiye yeni bir
evreye, yeni bir kulvara geçiyor. Bu süreci hiç kimse farklı yerlere
çekmesin. Bugün gerçekleşen, Cumhuriyetimizin güçlenmesidir,
Cumhuriyetimizin 23 Nisan 1920'deki, 29 Ekim 1923'teki o ruhla o
heyecanla o birliktelikle kucaklaşmasıdır. Bugün gerçekleşen, bu
topraklar uğruna canlarını feda eden şehitlerimizin hayallerinin artık
gerçeğe dönüşmesidir. Şunu herkes bilsin bugün, geçmişe kıyasla çok daha
güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti var.
Bugün soruyorum Allah için
başınızı iki elinizin arasına alın, şöyle bir düşünün; 10 yıl önce nasıl
bir Türkiye vardı, bugün nasıl bir Türkiye var? Bunu her alanda
düşünün. Her alanda, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette ulaşımda
enerjide nasıl bir Türkiye vardı bugün nasıl bir Türkiye var Rakamları
az önce arkadaşlarımda söylediler, ben tekrar o işlere girecek değilim ama marifet iltifata tabidir.
Bugün
düne göre çok daha umutluyuz. Terör bittiğin çok güzel olacak. Bu
başlangıçtır, bunu en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız. Bu süreçte
herkesin etkin bir şekilde rol almasını rica ediyorum. 76 milyonun
tamamından bu yeni başlangıca omuz vermelerini rica ediyorum. Bu ortamın
bozulmasına izin vermeyin. Gün, sinsi sinsi izleyip sonuca göre tavır
belirleme günü değil. Çözümün parçası olmayanlar, sorunun parçası
olurlar.
Şu anda Silivri'de bulunan ve milletvekili oldu diye
ifade edilen kişilerin bu ülkede hukuk devletine göre bunların
milletvekili olma şansı yok. Arkadan dolanmak suretiyle bunları
milletvekili yapıp parlamentoya taşıma gayretindeler. Bunlar seçimlerin
yapıldığı dönem zaten içerideydi. Bunun bedelini kimse AK Parti
iktidarına kesemez. Bunu MHP de CHP de BDP de çok iyi biliyor.
Anketlere göre, CHP'nin de MHP'nin de tabanında çözüm sürecine 'evet' diyenlerin oranı 'hayır' diyenlerden daha fazla.''