MedyaHaber Girişi : 04 Mayıs 2014 14:51

Sosyal medyada bilgi kirliliği nasıl önlenir?

Sosyal medyada bilgi kirliliği nasıl önlenir?
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar, sosyal medyanın, yeni neslin hayatında önemli bir yeri olduğunu belirtti.
Erzurumajans-Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar, sosyal medyanın, yeni neslin hayatında önemli bir yeri olduğunu belirtti.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar, sosyal medyanın, yeni neslin hayatında önemli bir yeri olduğunu belirterek, "Sosyal medya, yeni neslin yaşamlarının doğal parçası olacak yani bu yalnızca iletişim kurmak değil, yemeden-içmeden tutunda, evindeki herhangi bir yeri düzenlemeye kadar sosyal medya insanların hayatını kuşatmayı sürdürecek" dedi.

Birikim Koleji'nin düzenlediği "Sosyal Medya başlığındaki 3. Sosyal Bilimler Sempozyumu'nun konuğu olan Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar, sosyal medya ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Sosyal medyanın tüm dünyada hızla geliştiğine dikkat çeken Otrar, "Sosyal medya o kadar hızlı gelişiyor ki; gelişmesinin yanı sıra tasavvur edemeyeceğimiz hızla yayılıyor. Ben 43 yaşındayım. Bizim kuşak için sosyal medya araçları hayatımıza sonradan giren araçlardı. Kabullenme konusunda dışarıdan gelen bir yabancıyı kabullenmek gibi bir şey yaşandı. Ancak sosyal medya yeni kuşak ve gelecek kuşakların içinde doğdukları alanlarda olacak, dolayısıyla onların yaşamlarının doğal parçası olacak yani bu yalnızca iletişim kurmak değil, yemeden, içmeden tutunda evindeki herhangi bir yeri düzenlemeye kadar sosyal medya insanların hayatını kuşatmayı sürdürecek, diye düşünüyorum" dedi.

"ENGEL OLMAK MÜMKÜN DEĞİLSE, ONU YÖNETMEMİZ LAZIM"

Mustafa Otrar, risk yönetimi sayesinde sosyal medyanın iyiye kullanılacağını belirterek, "Bundan sonra bence bir risk yönetimi yapılması önerilebilir. Kaçınılmaz bir şekilde sosyal medya bütün dünyayı sardığı gibi bizi de saracaktır. Engel olmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum. Akıllıca davranan, engel olamadığı bir şeyi yönetmeye çalışır. Bence sosyal bilimcilerin, siyasi bilimcilerin ve özellikle bu konu üzerinde çalışanların, toplumların bu alandaki ihtiyaç ve yönelimlerini olumlu anlamda yönetecekleri bir takım kararlar almaları iyi olacaktır, diye düşünüyorum" diye konuştu. Otrar, sempozyumun konusunun sosyal medya olmasından iyi bir düşünce olduğunu belirterek, öğrencilerin fikirlerinin geleceğin sosyal medyasına ışık tutacak nitelikte olduğunu da sözlerine ekledi.

"SOSYAL MEDYADAKİ BİLGİ KİRLİLİĞİ SADECE EĞİTİMLE AŞILABİLİR"

Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Şimşek ise sosyal medyanın büyük küçük herkesin hayatından önemli bir yeri olduğuna dikkat çekerek, "Sosyal medya hepimizin hayatını doğrudan etkiliyor. Hepimizin hayatında var. Sabah kalkıyoruz, Facebook'a ve Twitter'a bakıyoruz, mesajlarımıza bakıyoruz. sosyal medyayı son yıllarda geleneksel medyanın dışında başka bilgilendirme aracı olarak da görmek gerekiyor. Bilginin tek bir merkezden değil de, farklı merkezlerden çoğulcu şekilde yürümesi adına çok büyük imkanlar getirdiği açık. Sosyal medyadaki güvenlik ve kişilik hakları sorunları yasalarla düzenlenip çözülebilir. Ancak bilgi kirliliği sorunu yasalarla çözülemeyecek kadar zor. Bilgi kirliliğine engel olmamızın tek bir yolu var oda eğitim. Nitelikli doğruyu, yanlışı, yalanı ve gerçeği birbirinden ayırt edebilen bireyler yetiştirebildiğimiz zaman, bilgi kirliliğinin önüne geçebiliriz. Ama diğer güvenlik sorunları sistem sorunlarıdır, onlar yasaklanmaksızın aşılabilir" diye konuştu.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.