Erzurumajans-Otellerin maliyeti düşürmek için havlu ve çarşafları yıkattığı çamaşırhaneler son yılların gözde yatırım alanlarından oldu. Orta boy bir tesiste günlük 50 ton çamaşır yıkanabiliyor. Öğrenci ve turistlerin ilgi gösterdiği ufak yerlerde bile ütü hizmetiyle beraber aylık net kazanç 20 bin lirayı buluyor.
Oteldeki müşteriden evdeki üşengece, herkesin çamaşır ve ütü derdine derman olan öyle bir yatırım alanı var ki, hem getirisi hem de çalışma şekli ile temiz iş unvanını hak ediyor. Çamaşırhanelerden bahsediyoruz. Mahallemizden aşina olduğumuz ufak dükkanların yerini şimdilerde fabrikayı andıran tesisler almış. Girişimcinin yeni gözdesi piyasanın iki gelir kapısı bulunuyor. Birincisi otellerin yüzlerce kiloluk çarşaf ve havlularını dev makinelerde yıkayan büyük işletmeler. Diğeri ise, öğrenciler başta olmak üzere vatandaşa adet üzerinden hizmet veren profesyonel çamaşırhaneler İkisinde de yatırım temiz, kazanç tertemiz.
GÜNDE 50 TON ÇAMAŞIR
Büyük şirketlerde yüzbinlerce liralık ciro mümkün iken, 1 makine çamaşırın 7 lira olduğu mahalle arasındakilerde gelir, 7 ila 20 bin lira civarında. Ege Turistik işletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, otellerin maliyet ve zaman avantajı nedeniyle dış kaynak kullanımına yöneldiğini söylüyor. İşlere göre, otellere ciddi maliyet avantajı sağlayan havlu, çarşaf gibi ürünlerin temizliğinde dış kaynak kullanımı, cirosu milyonlarca doları bulan sektörü de besliyor. İşler, kazan-kazan anlayışının geçerli olduğu piyasada büyük tesislere günlük 50 ton kadar çamaşır temizlendiğini aktarıyor.
OTELLERE MALİYET VE ZAMAN TASARRUFU
İşler süreci şöyle anlatıyor: Bir çamaşırhane 20 kadar yerle anlaşabiliyor. Oteller isimlerini önceden çarşaf veya havlunun kenarına yazıp, kapıya gelen kişilere teslim ediyor. Sonrasında birkaç tesisin kirlileri dev makinelerde toplu yıkanıyor. Buharlı kazanlar gibi teknolojilerle maksimum hijyen sağlanıyor. Fiyatlar kapasite ve miktara göre değişiyor, ne kadar fazla çamaşır teslim edilirse yıkama maliyeti düşüyor. Turistik mekanlar da personel, deterjan, enerji ve makine maliyetlerinden tasarruf ediyor.
MALİYETİ 30 BİN İLA 100 BİN LİRA ARASINDA
Hal böyle olunca, birçok şehrin oteller bölgesinde sayısı giderek artan çamaşırhaneleri görebilirsiniz. Büyükler yanında ufak çamaşırhaneler kimi zaman 10 kilogramlık makineler ile hizmet veriyor. Yatırımı düşünenlere hemen rakam verelim. Otel tipi 50 kilogramlık makinenin fiyatı 40 bin liradan 100 bin liraya kadar çıkıyor. İkinci elleri ise 10 bin liradan başlıyor. Sonrası dükkanı kiralamaya kalıyor, yerin turizm bölgesine yakın olması size tasarruf sağlayacaktır. O nedenle, yer seçimi bu konuda çok stratejik olacak, elbette çevredeki otellerle anlaşmanız gerekiyor. Sonrasında personel istihdamı, deterjan gibi masraflara kalıyor iş. Bu işi yapanlardan küçük ve orta boy bir çamaşırhanenin 30 ila 100 bin liraya mal olduğunu öğreniyoruz.
ÜTÜ HİZMETİ DE VAR
Öğrenci, turist ve yalnız yaşayanların yoğun ilgi gösterdiği yerlerde bir makine çamaşır, 7 liradan yıkanıyor. Ütü hizmeti ise 1 buçuk lira ile 5 liraya kadar değişiyor. Teklif sitelerinden en ucuza hizmet vereni kolaylıkla bulabilirsiniz. Harbiyedeki Aker Çamaşırhane sahibi Fethi Yılmaz, günde en az 15 adet yıkama yaptıklarını 50 adetten fazla ütü yaptıklarını söylüyor. Yani tanesi 3 liradan 50 ütü için günde 150 liralık kazanç söz konusu. Yıkama hizmetiyle beraber günlük kazanç 250 giderler çıkınca da 200 TL net kâr bırakıyor.
Öğrencilerin vazgeçilmezi
Otellerle anlaşamayan ama talebin kokusunu alan girişimciler de bu işe soyunmuş. Özellikle çalışan ve göçmen kesimin yoğun olduğu Beyoğlu, Fatih, Zeytinburnu, Avcılar, Kadıköy gibi semtlerde çamaşırhanelerde bir artış söz konusu. Öğrencilerin yoğun yaşadığı bölgeleri de ekleyince İstanbuldaki çamaşırhane sayısında müthiş bir patlama yaşanıyor diyebiliriz. Bu tarz işletmeleri kurmak çok daha kolay, ev tipi 8 kiloluk birkaç makine ve ütü yeterli oluyor.
Üşengeçlere duyurulur
Kazanç isteyene, girişimcilikte üşenmeyene işte tertemiz yatırım alanı. Kazan-kazan mantığıyla, kazanlarca çamaşırdan, iyi kazanç mümkün. Ne yalan söyleyelim, pek bizlik değil. Adı ve içeriyle ilgili derdimiz yok. Ucunda alın teri olduktan sonra. Bizimkisi üşengeçlikten. Hani şöyle izni bol, mesaisi az olanı lazım. Bilen duyan varsa haber edin, yavaşça Serbest Piyasada örgütlenelim. Yalnız değilim biliyorum. Bu arada, Üşengeçler birleşelim. Bi ara...
Yenişafak