Erzurum'da 30 yıldır sobacılık mesleği yapan Yaşar Çelebi, sobacılığın zamana ve teknolojiye yenik düştüğünü belirterek, mesleğin devam etmesi için çırak bulamadıklarını söyledi.
Erzurumajans-Erzurum'da 30 yıldır sobacılık mesleği yapan Yaşar Çelebi, sobacılığın
zamana ve teknolojiye yenik düştüğünü belirterek, mesleğin devam etmesi
için çırak bulamadıklarını söyledi.
Eskilerin rağbet gören el
sanatı sobacılık mesleği, teknolojiyle mücadelesini kaybediyor.
Havaların soğuduğu bu günlerde Erzurum'da sobacılık mesleği yapan
sanatkarların bulunduğu Kavaflar çarşısı unutulmaya yüz tuttu. Yaklaşık
30 yıldır sobacılık mesleği yapan Yaşar Çelebi, sobacılık mesleğinin
teknolojiye yenik düştüğünü ve son zamanlarda da sobacılık mesleği için
çırak yetiştirmek için hiç kimseyi bulamadıklarını söyledi. Sobacılık
mesleğinin adeta unutulmaya yüz tuttuğunu ifade eden Yaşar Çelebi,
mesleğin artık bitme noktasına geldiğini ifade ederek şunları söyledi.
"Erzurum son 30 yılda çok fazla göç verdi. Göç eden aileler ise ekonomik
nedenlerle şehirden ayrılıyorlar. Bu aileler evlerinde odun tezek
sobası kullanıyordu. Biz müşterilerimizden göç verdik. Sobacılık
mesleğinin unutulmaya yüz tutmasındaki başka bir sebep ise doğalgazın
yaygınlaşmasıyla başladı. Zamanla merkezdeki mahallelere doğalgazın
gelmesi, apartman kültürünün yaygınlaşmasıyla değişen ısınma sistemleri
mesleği bitirme noktasına getirdi. Bir başka neden ise yardım
kömürlerinin köylere kadar ulaşması. Önceden bu köylerde tezek ya da
odun yakılırdı. Kömürün kırsala ulaşmasıyla birlikte daha dayanıklı olan
ve estetik açıdan da daha iyi yapıya sahip olan fabrikasyon sobalara
yönelme oldu."
BU MESLEK ZAMANA VE TEKNOLOJİYE YENİLMEK ÜZERE
30 yıldır sobacılık mesleğini yapan Yaşar Çelebi, sobacılığın zamana ve
teknolojiye yenilmek üzere olduğunu belirtti. Yaşar Çelebi," Önceleri
çocuklarımda bu işi yapsınlar, öğrensinler baba mesleği olsun ve geçim
kaynakları olsun diye düşünüyordum. Şimdi Kavaflarda kalan son 10
dükkandan birini işletiyorum. 10 dükkandan toplam yıllık 4 bin satış
yapamıyoruz. Çocuklarımın bu işten ekmek parası kazanma ihtimali
neredeyse yok. Onları okutmaya çalışıyorum. Bu meslek belki bir kaç sene
daha devam eder sonra bilemiyorum. Rabbim ferdi olarak değil toplum
olarak inşallah bizlere güzel kapılar açar. Yokluk çok zor bir şey.
Âlimlerimiz derki insan yokluk içinde ilk önce dinine zarar verir.
İnsanı isyana sürükler. 10 dükkandan 2 ya da 3 tanesi imalatını yapmaya
çalışıyor. 1 yada 2 işçi çalıştırabiliyor.Bu meslek zamana ve
teknolojiye yenilmek üzere. Eğer bir çözüm düşünülmez, ortak bir çalışma
yapılmazsa bu sanat unutulup gidecek. Eskiden sanatın bir değeri vardı
ve müşteri o değeri sanatkara muhakkak öderdi. Şimdilerde herkes ucuza
getirmenin derdinde, sanata sanatkara saygı kalmadı." şeklinde konuştu.