Hani geçenlerde ‘Şelale Zıpçıktıları’nı yazmıştım ya, az bile demişim.
Nedenini birazdan izah edeceğim.
Ama önce şu tavsiyeme kulak verin ve lütfen bu hafta sonunu Tortum Şelalesinde geçirin.
Son halini bilenlerin karşılaşacağı manzaradan sonra ağızlarının açık kalacağına garanti veriyorum.
Hatta şöyle yapın, akşam üzeri gidin hem gündüzünü hem de gecesini görün.
Işıklandırılmış haliyle size boyut değiştirtecek bir görsellikle karşılacağınıza emin olun.
Evet, bir takım eksikleri yok değil, bir kaç rötuş daha istiyor ki, o da zamanla olur.
Bir şey daha isteyeceğim sizden!
Şelale çevresinde gezinirken, önceki halini şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Eğer, ‘damarına vermiş’, ‘hin düşünceli’, ‘rant’ ya da ’ihaleyi bana niye vermediler’ derdinde değilseniz, 300 yıllık şelalenin çevresine devletin ‘ilk kez’ çivi çakmış olduğu gerçeğini görürsünüz.
Evet, bir ilk gerçekleşti ve Vali Okay Memiş’in sayesinde şelaleye devlet eli değdi.
Değer değmez de zıpçıktılar türedi.
Üzülerek ifade etmeliyim ki, bu şehirde birileri bir şey yapmaya kalkınca, ‘belli bir kesim’ hemen paçalardan asılmaya başlıyor. Bakın çevrenize ya da kendinize…
Üretmeye, geliştirmeye kalktığınızda tepenize binmediler mi?
Şöyle değil de böyle yapalım diyenlerin ağzından, burnundan getirmediler mi?
Aynısını Vali Okay Memiş’e yapmaya çalıştılar ve hala uğraşıyorlar.
Üfledikleri “çevreciyiz” borazanlarıyla, satılık-kiralık kalemleriyle zehir kusan bu ‘belli kesim’ ilk kez duvara tosladı.
Vali Memiş bu güruha karşı öyle bir duruş sergiledi ki, ‘edep’ dersi verdi.
Ne yaptı biliyor musunuz?
Bu yıl başında, “Buralar böyle olmamalı. Turizme kazandıralım” dedi, en uygun projeyi ortaya çıkardı.
Her iki alanda da eşzamanlı çalışma başlattı.
Büyükşehir, Karayolları, DSİ aklınıza gelen tüm kurumları seferber etti.
Tabi, Hozan Tilkileri hemen ortaya çıktı.
Kimi bağırmaya, kimi yazmaya, kimi tweet atmaya başladı.
Vali Bey, önce bunları ‘adam’ yerine koyup, açıklama yaptı, iddialarına cevap verdi.
Baktı olmuyor, onlar edep terk ederken, o sustu işini yaptı.
Zerre taviz vermedi. Kulaklarını tıkadı, sabretti.
Tekstilkent’ten sonra Tortum Şelalesini ve Narman Peribacalarını da kente yeniden kazandırdı.
İşin garip tarafı ortada eser olmasına rağmen utanmadan, sıkılmadan hala konuşuyor, hala yazıyorlar!
Ee.. Necip Fazıl tam da bunlar için dememiş miydi?
“İnsanda olmazsa edep, neylesin ona medrese mektep. Okusa alim olsa yine merkep yine merkep! Velhasılı illa edep, illa edep.”
O yüzden siz bakmayın Hozan Tilkilerine.
Gidin de görün.
İyi seyirler.
Valimiz Erzurum?un atıl kalmış kapasitesini ortaya çıkarıyor. Allah razı olsun büyük gayretleri var . İstemeyenler olacak önemli drğil . Görmedik ama tortum ve şelalesi çevresi yeni çehresiyle turizmde hamle yapabilir . Valimize ve Ekibine başarılar diliyorum.