Öğrencilerin sınav sırasında heyecanlanmamaları gerektiğini belirten Nazik Kösegil, "Sınavlarda heyecanlanmak ve heyecanlanmaktan korkmak, öğrencileri olumsuz etkiliyor" dedi.
Erzurumajans-Öğrencilerin
sınav sırasında heyecanlanmamaları gerektiğini belirten Nazik Kösegil,
"Sınavlarda heyecanlanmak ve heyecanlanmaktan korkmak, öğrencileri
olumsuz etkiliyor" dedi.
İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin
katılacağı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında
yapılacak ikinci dönem sınavları, 28-29 Nisan tarihleri arasında
gerçekleştirilecek. Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil,
sınava kısa bir süre kala hem öğrencilerin hem de velilerin dikkat
etmesi gereken unsurlar hakkında önemli tavsiyelerde bulundu.
Velilerin
sınav öncesinde olumsuz konuşmalardan kaçınmaları gerektiğini belirten
Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil, "Velilerin,
öğrencileri yargılayıcı ve başkaları ile karşılaştırıcı cümlelerden uzak
durması gerekir. Özellikle 1. dönem yazılılarına dair tehdit ve uyarı
içeren cümleler kurulmamalı. Veliler, öğrenciyi motive etmeye çalışırken
sınav yaklaştıkça bu tarz cümleler kurmak öğrencinin kaygısını artırır.
Bu konuşmaların yerine öğrenci ile veli açık hava etkinlikleri ve film
izlemek gibi sosyal faaliyetlerde bulunmalı. Birlikte geçirilen vakitler
veli-öğrenci arasındaki ilişkiyi geliştirecek ve iki tarafı da sınavın
olumsuz havasından uzaklaştıracaktır" dedi.
"Sınavlardan korkmak yerine sınavları sevsinler"
Öğrencilerin
sınavdan önceki günleri konuları tekrar ederek geçirmeleri gerektiğini
vurgulayan Kösegil, "Eksik olan konuları pekiştirecek çalışmalar yapmak,sınav anında sorular arasında çelişkide kalma durumunu engelleyecektir.
Öğrencilerin gerek sınavdan önce gerekse sınav aralarında sınavla
ilgili olumsuz ve başarısızlık içeren cümlelerden kaçınmaları sınavlar
sırasındaki heyecanı dengeleyecektir. Heyecanlanmaktan korkmak sınav
heyecanını artırır. Öğrenciler şunu bilmeli ki gerek eğitim hayatları
boyunca gerekse iş hayatlarında hep sınavlarla karşı karşıya kalacaklar.
Dolayısıyla bu ne ilk ne de son sınav olacak. Bu sınavlar onlar için
hedefledikleri okullara girmenin, hatta hedefledikleri mesleklere
ulaşmanın basamakları. Kendilerine hedeflerine ulaştıracak olan
sınavlardan korkmak yerine sınavları sevsinler" şeklinde konuştu.
"Sınavda yanlışlar doğruyu götürmeyecek"
Sınav
esnasında öğrencilerin dikkatini dağıtacak pek çok şey olacağını
söyleyen Kösegil, "Öğrenciler özellikle sınavlara kendi okullarında
girdikleri için yanlarında arkadaşları olacak ancak kendi öğretmenleri
olmayacak. Sınava girdiklerinde yalnızca soru kitapçıklarına odaklanıp
soruları çözmeye çalışsınlar. Olası bir gerginlik ve heyecan durumunda
ise derin bir nefes alıp sakinleştikten sonra devam etsinler. Sonuçta bu
sınavın en güzel özelliği yanlışların doğruları götürmemesi. Bundan
dolayı çok zorlandıkları sınavlarda en yakın şıkkı işaretleyebilirler.
Zorlandıkları sorulara takılmayıp sınavı bitirdikten sonra tekrar o
sorulara dönüp çözmeye çalışsınlar" ifadelerini kullandı.
Sınavlar arasındaki ara verilmesinin çok önemli olduğuna değinen Kösegil, teneffüslerin doğru kullanımına dair şunları söyledi:
"Öğrenciler sınavdan çıktıktan sonra kendi
arkadaşlarıyla birlikte aynı sınıfta oldukları için sürekli sınavla
ilgili konuşma ihtiyacı duyacaklar. Bu konuşmaların bir sonraki sınavı
destekleyici nitelikte olması önemli. Sürekli sınavın olumsuz yönünü
ifade edip kendilerini üzmek yerine iyi yaptıkları noktaları düşünsünler
ve bir sonraki sınavın iyi geçeceğine inansınlar. Sınav aralarında okul
bahçesine çıkıp temiz hava almak, koşuşturup yorulmak yerine dinlenmek
faydalı olabilir."