Sıkı dur dünya, Erzurum geliyor...

Büyük projeler yapmanın ve en önemlisi de o projeleri hayata geçmesinin ilk şartı, büyük düşünmek, hayal etmek ve cesur olmaktır.

Çok şükür; bu ülkenin artık kaynağı da, teknolojisi de, bilgi birikimi de var…

Yeter ki kurduğunuz hayal, dünya gerçeklerine ters düşmesin.

Unutmayalım ki Erzurum için, 2011 Üniversite Kış Oyunları tam bir hayaldi. Tıpkı kış olimpiyatlarının bugün için çok uzak bir ihtimal olması gibi…

Fakat sonuç ortada: Erzurum, önce Üniversite Kış Oyunları’nı, ardından da yine dünya ölçeğinde ki başka uluslararası yarışları yaptı. Biliyoruz ki, önümüzdeki yıllarda da yine dünya çapında başka organizasyonlara ev sahipliği edeceğiz.

Hayal etmeden olmuyor.

Öyle ki Üniversite Kış Oyunları’na adaylık başvurusu yapıldığı sırada bile, bazı kesimler günün birinde o projenin kuvveden fiile geçeceğine inanmıyordu.

Şayet o yıllarda birileri bu hayali kurmamış olsaydı, en önemlisi de Başbakan Erdoğan o hayale inanmamış olsaydı, Erzurum bugün kış sporları merkezi haline gelmiş olamazdı.

Aynı şey, ikinci üniversite yani Erzurum Teknik Üniversitesi için de geçerlidir. Hatta sağlık alanında yapılan ve yapılmak üzere olan yatırımların yanı sıra, lojistik köyü ve çağrı merkezlerini de örnek olarak göstermek mümkün.

Önce hayali kuruldu, sonra pratiğe geçildi.

Bu sebeple, son on yıldan beri Erzurum’a dair hangi projeyi veya ham düşünceyi duysam heyecanlanıyorum. Çünkü inanıyorum ki, nasılsa günün birinde o proje gerçekleşecek.

Hakkını teslim edelim. Ben ve benim gibi düşünenler bu cesareti, bizzat Başbakan Erdoğan’dan ve dolayısıyla da AK Parti hükümetinden alıyor.

“Erzurum’u dünya ölçeğinde kış sporları ve turizm kenti yapacağız” demişti, Başbakan…

Erzurum bugün o yolda emin adımlarla ilerliyor.

“Erzurum komşu ülkelere hizmet sunabilecek bir sağlık merkezi olacak” demişti, Sağlık Bakanı Recep Akdağ…

Erzurum bugün yeni kurulacak hastaneler sayesinde, sağlık üssü oluyor.

On yıl önce hepsi birer hayaldi.

Şu günlerde yeni bir hayalin doyumsuz zevkini yaşıyorum.

Ve biliyorum ki, aynı zevki yaşayan başkaları da var.

Projenin yahut da o hayalin tam adı şudur:

Atatürk Üniversitesi Bilim Müze Doğa ve Eğitim Park Projesi

Farkındayım adı biraz uzun, olsun… O proje hele bir hayata geçsin görün bakın, tarih nasıl en güzel ismi verecektir.

Projenin düşünce bazında mimarı bu şehrin çok değerli bir evladı olan Dr. İlker Yılmaz’dır.

Projenin kağıt üzerine dökülmesinde ise, onlarca yürekli, fedakar ve samimi insanın emeği var.

Gözlerinizi yumun ve büyük bir kampus hayal edin. İçinde, adını daha önce çoğu kimsenin duymadığı müzeler ve parklar var. Misal:

-Kar tanesi kış müzesi kar parkı…

-Astronomi müzesi gökyüzü parkı…

-Sayılar müzesi matematik parkı…

-Deprem müzesi…

-Oyun alanları…

-Yeşil heykeller…

-Türkiye bahçeleri…

-Göl ve su kenarı rekreasyon alanı…

-Etkinlik atölyeleri ve sınıflar…

-Engelli eğitim merkezleri…

-Dünya çocuk ve gençlik meclisi…

-Kongre, kültür ve sanat merkezleri…

-Sosyal donatılar…

-Lüks oteller…

Dr. İlker Yılmaz, bu hayalin ete kemiğe bürünüp karşımıza çıkabilmesi için, uzun yıllar çabaladı durdu. Sonunda öyle başarılı oldu ki, Başbakan ve Sağlık Bakanı dahil, onlarca etkin isim bu projeye destek oldu, sahip çıktı.

İşte o samimi kişilerden biri de Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak…

Hoca, önce projeye inandı; ardından da yarım asrı aşan tarihiyle artık büyük bir marka olan Atatürk Üniversitesi’ni işin arkasına koydu.

Projenin düşünce müellifi takdiminin bir yerinde aynen şöyle diyor:

“HEDEF:

Şehrimizi herkesin gelip yaşamak isteyeceği ya da mutlaka gelip görmek isteyeceği bir yaşam alanı haline getirmek…

Erzurum’u tarih, bilim, kültür, spor ve kongre kenti haline getirmek…

Bu proje ile elimizdeki değerleri anlama, anlam kazandırma ve farkındalık oluşturarak Erzurum’un markalaşması yoluyla, Türkiye’ye bir cazibe merkezi daha kazandırılması hedeflenmiştir.

HEDEF KİTLESİ:

Engeli olan veya olmayan tüm dünya çocukları…

Engeli olan veya olmayan tüm dünya gençleri…

Tüm dünya bilim insanları…

Tüm dünya sanatçıları…

Tüm dünya sporcuları…

Aileler ve tüm dünya okulları…

Tüm dünya insanları…

BU PROJE;

Bir Erzurum veya Doğu Anadolu Projesi…

Bir Türkiye veya Avrupa projesi…

Bir dünya projesidir.”

Yani aslında bu, Erzurum’a çağ atlatacak bir projenin adıdır.

Hükümet, 2011 Üniversite Kış Oyunları için Erzurum’a kurulan tesislere ve yarışma organizasyonuna toplam 700 milyon lira harcamıştı.

Erzurum’u yeniden sıçratacak bu proje için de yaklaşık 400 milyon gerekiyor.

Yani Türkiye için hiç de büyük bir para değil. Çok şükür ülkemiz artık çok daha büyük maliyetli projelerin üstesinden geliyor.

Üstelik bu projeye, şimdiden markalaşmış holdingler ilgi duymaya başladı. Hükümet start verir vermez gereken kaynağı özel sektör sağlayacaktır. Yeter ki Başbakan Erdoğan sahip çıksın, altına imzasını koysun…

Az daha unutuyorduk, bu projenin uygulanacağı yer de belirlendi.

Stadyum ile tarım işletmesi arasındaki alan.

Başbakan Erdoğan yakın bir gelecekte Erzurum’u ziyaret edecek. Muhtemelen o ziyarette bu projeyi dillendirecek ve tıpkı Erzurum’un kış sporları merkezi olması için, gösterdiği iradeyi tekrarlayarak “arkasında biz varız” diyecek.

Ben yürekten inanıyorum: Erzurum hiç de uzak olmayan bir gelecekte, bu hayalin gerçekleşmesine sahne olacak ve inşallah bizler de buna tanıklık edeceğiz.

E
meği geçen herkese yürekten teşekkürler… 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Şenol VURAL 01 Ocak 1970 02:00

    Bu projede emeği olan destekleyen herkese teşekkür ediyorum.Okurken bile gözlerim yaşardı.İnşallah gerçekleştiğini görürüz.

  • Şahin GÖKÇENOĞLU 01 Ocak 1970 02:00

    Sevgili Mehmet Yaşar ŞENER, Hayalinizi ve yazdıklarınızı canı gönülden paylaşıyorum... Yüreğinize saylık...