Erzurumajans- Ülkelerindeki savaş ya da baskıcı rejim nedeniyle kaçan sığınmacılar, Ege Denizi'nde boğularak Doğu Anadolu'da ise dağlarda donarak ölüyor.
Afganistan'dan kaçıp İran üzerinden Türkiye'ye giriş yapan Muhammet Kasım (47) isimli sığınmacı Van kırsalında donmak üzereyken güvenlik güçlerince bulundu. Van Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk tedavisinin ardından Erzurum Atatürk Üniversitesi Aziziye Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Muhammet Kasım, dün sabah saatlerinde vefat etti. Kasım'ın cenazesi Erzurum'da yaşayan Afganlıların katılımıyla Abdurrahman Gazi Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Ocak ayının başlarında insan kaçakçıları tarafından İran üzerinden Türkiye'ye sokulan Muhammet Kasım'ın da aralarında bulunduğu bir grup Afganlı, Van kırsalında donmak üzereyken jandarma tarafından bulundu. Donarak ölmek üzere olan sığınmacılar Van Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Afganistan'ın Kabil şehrinde esnaflık yaptığı öğrenilen Muhammet Kasım, Van Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Genel sağlık durumu ağır olan Kasım, helikopter ambulans ile Erzurum Aziziye Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Burada tedavi gören Kasım donmaya bağlı akciğerlerde oluşan hasar sonucu solunum yetmezliğinden vefat etti. Kasım'ın naaşı Erzurum'da yaşayan Afgan sığınmacıların katılımıyla aynı gün Abdurrahman Gazi Mezarlığı'nda defnedildi.
"HANİ MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİ"
Erzurum'daki sığınmacıların, 'baba olarak' nitelendirdiği ERVAK Başkanı Erdal Güzel, yaşanan ölüm olayını sosyal paylaşım sitesinden duyurdu. Güzel, "Bugün hava sıcaklığıErzurum'da eksi 30 dereceyi gösteriyor. Sıcak evlerde, 'Allah olmayana versin' veya 'Allah fukaranın yardımcısı olsun' duaları yapılıyor. Bugün şehrimizde soğuktan donan bir sığınmacı Abdurrahman Gazi mezarlığına defin edildi. Dünya, gözü önündeki trajediyi izlemekle yetiniyor. Ülkelerinden kaçıp Hristiyan dünyasında selameti arayan Müslümanların çoğu Ege Denizi'nde boğuluyor, kimi de bugün olduğu gibi kaçak yollardan gelirken canlarını kaybediyorlar. Hani Müslümanlar kardeşti, hani bir müminin ayağına batan dikeni başka bir mümin yüreğinde hissediyordu. Bu soğuklarda kapı çalıp, bir sıkıntınız var mı diye soran kaç vicdan var. Okunan 1001 hatimlerin mesajı her halde sosyal hayatımıza yansımıyor." dedi.
Güzel, donarak ölen sığınmacıların sayısının net olarak bilinmediğini söyledi. Medyaya yansımayan çok sayıda sığınmacının dağlarda donarak öldüğüne dikkat çeken Güzel, "Geçen ay ve önceki ay iki Afganlı, Türkiye-İran sınırında donarak öldü. Önceki ay, çocuğuyla Türkiye üzerinden Avrupa ülkesine gitmek isteyen bir Afganlı ailenin 8 yaşındaki çocukları İran-Türkiye sınırında donarak öldü. Aile çocukları bırakarak Türkiye'ye geldi. Yasal işlemleri yaptırdıktan sonra bu aile insan kaçakları ile görüşüp donan çocuklarının cenazesini 20 gün sonra Türkiye'ye getirtti. Ardından da oturma izni aldıkları Sivas mezarlığında bu çocuğu toprağa verdiler. Yine ayağı kırılan başka bir Afganlı yaşlı kadın sığınmacı da maalesef bu yolculuklardan birisinde donarak öldü." diye konuştu.
