Erzurumajans-Menderes Belediye Başkanı Ak Partili Bülent Soylu, 3 kişinin katili olarak aranan Atalay Filiz'in, Menderes'e bağlı eski belde Gümüldür'den bindiği Gümüldür - İzmir dolmuşunda bir yolcunun kendisini tanıyıp polise ihbar etmesi sonucu, olayı fark edip değiştirdiği dolmuşta yakalandığını söyledi.
Tuzla'da 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı, 2013 yılında da Tümgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova'yı Ankara'da öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz'in, İzmir'e kaçtığı saptandı.
Geçen 29 Mayıs'ta İzmir'e gelen Filiz'in, Buca'da bir kafeteryada 4 saat kaldığı, ardından bir üniversite öğrencisinin evinde 30 ve 31 Mayıs geceleri kaldığı ortaya çıktı. Görüntülerin televizyonlarda yayınlanmasından sonra durumu fark eden kafeterya sahibi ile üniversite öğrencisinin verdiği bilgiler doğrultusunda, polisin araştırmalarına da yön verildi.
"BURGULCA DOLMUŞUNDA YAKALANDI"
Başkan Soylu, şunları söyledi:
"Seri katil zanlısı Atalay Filiz, Gümüldür'den İzmir'e gelmek üzere dolmuşa binmiş. Dolmuştaki bir vatandaş kendisini tanımış ve polise ihbar etmiş. Bunun üzerine vatandaşın kendisini tanıdığından şüphelenen Atalay Filiz, hemen dolmuştan inmiş ve Bulgurca dolmuşuna binmiş. Menderes ilçe merkezinde emniyet güçleri Bulgurca dolmuşunu durdurarak, yakalamış. Biz belediye olarak temizlik işleri, park ve bahçeler biriminde çalışan personelimizi bu konuda uyarmıştık. Çünkü personelimiz sürekli halkın içinde geziyor. Emniyet birimlerimizi kutluyorum. İhbarı dikkat alarak titiz bir çalışma yürütmüşler. Milletimize geçmiş olsun."
ÜÇ GÜN ÖNCE DE DOLMUŞUNA ALDI BUGÜN YAKALATTI
Seri katil zanlısının yakalanmasını sağlayan, dolmuş şoförü 41 yaşındaki Kenan Aka, Menderes'in eskiden köy olan Bulgurca Mahallesi'nde yaşıyor. Kamyon şoförü olan Aka, üç aydır dolmuş şoförlüğü yapıyor. Aka, seri katil Atalay Filiz'in üç gün önce bir kez daha dolmuşuna bindiğini belirterek, şunları söyledi: "Üç gün önce de dolmuşa yanlışlıkla bindi. Dolmuşu Gümüldür'e gidiyor sandı. Develi Köyü'ne dönünce 'Ben burada ineceğim' dedi ve indi. Kendisini o zaman da tanıdım, ancak dolmuşta yanımda oturduğu için haber veremedim. O iner inmez jandarmaya ihbar ettim, yakalanamadı. Bugün de Menderes Barbaros Mahallesi'nde dolmuşu durdurdu. Araca bindiğinde perişan haldeydi. Terliydi, günlerdir yıkanmadığı belliydi. Elindeki poşette birkaç tane pet su vardı. Sakalları uzamıştı. 'Bu araç nereye gidiyor' diye sordu. 'Bulgurca'dan İzmir'e gidiyor' dedim. 'Kaç lira' dedi. 'İki lira' dedim, 'Param yok' dedi, 'Olsun geç' dedim. Dolmuşta iki kadın yolcu da vardı. Biner binmez pencere kenarına oturdu ve perdeyi kapattı. Dereköy yolunda polis ekip aracını gördüm. Onlara selektör yaktım. Polis, peşimize düştü sonra dolmuşu durdurdu. Polisin geldiğini görünce ayağa kalktı, inmek istedi ancak kapı kapalı olduğu için inemedi. Polis, ondan kimlik istedi, adının 'Ömer' olarak yazılı olduğu kimliği verdi. Polis hemen koluna kelepçeyi taktı ve götürdü. Ben hiç paniklemedim, korkmadım. Seri katili televizyon haberlerinden tanıyorum, her gün düzenli haber bültenlerini izlerim."
ORMANLIK ALANDAN GELMİŞ
İzmir'in Menderes İlçesi'nde polis tarafından yakalanan 3 cinayetin zanlısı Atalay Filiz'in, sabah saatlerinde ormanlık alandan yola çıkarak bindiği 35 GA 8215 plakalı İzmir- Gümüldür seferini yapan dolmuşun şoförü Mustafa Berber (51) yaşadıklarını anlattı. Oğlu Özgür Berber (16) ve dolmuştaki yolcularla Menderes yönüne gittiği sırada ormanlık alandan inen Atalay Filiz'i ilk olarak oğlunun tanıdığını belirten Mustafa Berber, "Şaşal Mahallesi'nde ormanlık alandan bir anda önümüze çıktı. Dolmuşu durdurup 5 lira verdi. Para üstü olarak 2 lira verdim. Dolmuşun nereye gittiğini sordu, Menderes'e gittiğimizi söyledim. İlk etapta ben tanımadım. Ancak oğlum haberlerden görmüş ve tanımış. Menderes İlçe merkezinin biraz dışında dolmuştan indi. Oğlumun tanıması üzerine jandarmaya haber verdim. Hemen yanımıza sivil polisler geldi, zaten Atalay Filiz'den aldığım 5 lirayı polise verdim. Polisler taksiye binip Atalay Filiz'i indirdiğim yöne doğru gitti. Yakalanmasına çok sevindim" dedi. Berber'in oğlu Özgür Berber ise Filiz'in dolmuşa bindiğinde biraz tedirgin olduğunu söyledi. Bu arada Atalay Filiz'in yakalandığı sırada yanında bir sırt çantası ve şapkasının bulunduğu belirtildi.
ARAZİDE KALDI, KURBAĞA YEDİ, OTLARLA BESLENDİ
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'nın, Atalay Filiz'in yakalanmasının ardından düzenlediği basın toplantısında verdiği bilgilere göre katil zanlısı için bugün saat 07.30 sıralarında Gümüldür minibüsünden polise ihbarda bulunuldu. Ancak ihbarın hemen ardından deşifre olduğunu anlayan Filiz, minibüsten inip başka bir minibüse bindi. Aynı vatandaş yeniden Emniyet Müdürlüğü'nü arayıp Atalay Filiz'in bindiği minibüsün plakasını ve hangi hatta çalıştığı bilgisini polisle paylaştı. Bunun üzerine polis ekipleri Menderes- Gümüldür arasındaki karayolu üzerinde kontrol noktaları oluşturdu. Minibüs, Menderes ilçe merkezine geldiği sırada etrafta polisin sıkı önlemiyle durduruldu. Atalay Filiz, herhangi bir direnç göstermeden minibüsten indirildi. Filiz'in üzerinde bir sırt çantası vardı ve polise önce sahte kimliğini gösterdi, ancak gözaltına alınmaktan kurtulamadı. Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Çantası incelendiğinde çıkan kimliklerden Atalay Filiz olduğu tespit edildi.
Emniyet yetkilileri, Atalay Filiz'in 27 Mayıs'ta İstanbul'da işlediği cinayetten sonra 29 Mayıs'ta çeşitli yolcu otobüsleri değiştirerek İzmir'in Buca ilçesine geldiğini, 29 Mayıs günü dört saatini bir kafede geçirip gece konaklayacağı Yeşilyurt Semti'ndeki evi bulduğunu anlattı. Filiz, aynı gün gece yarısına doğru Yeşilyurt Semti'ndeki eve yerleşti. Ev sahibinin 75 lira oda ücreti istemesi üzerine gece yarısı geldiğini söyleyip, 25 lira indirim yapmasını istedi ve ev sahibine 50 lira ödedi. 30 Mayıs'ta Buca'da farklı bir evde kaldı, 31 Mayıs'ta da asker olan babasıyla birlikte gençlik yıllarında askeri kampına da gidip kaldığı Menderes'te tatil yöresi Gümüldür'e gitti. Burada birkaç gün pansiyonda kaldı. Ardından dağlık arazide, park ve sahillerde yattı. Aldığı biyoloji eğitimi ve gençlik yıllarında gittiği doğada yaşam kursları nedeniyle doğadaki kurbağa ve çeşitli hayvanları, zehirli olmadığını bildiği çeşitli otları ve bitkileri yiyerek hayatta kaldı. Dün (cumartesi) vatandaşlar tarafından mandalina bahçesinde üzerini değiştirirken görüldü, sapık olduğu düşünüldü, ancak tanınmadığı için ihbarda bulunulmadı.
ÇANTADAN İKİ BIÇAK, 14 KREDİ KARTI, SANTE KİMLİK VE BOL PARA ÇIKTI
Gözaltına alınıp Bozyaka'daki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen Filiz'in çantasından kıyafet ve yaşam malzemelerinin yanı sıra kendi adına düzenlenmiş pasaport çıktı. Pasaport incelendiğinde en son 2012 yılında Endonezya'ya gittiği görüldü, pasaportun geçerlilik süresinin de aynı yıl dolmuş olması dikkat çekti. Kendisinin fotoğrafının yapıştırıldığı dört sahte kimlik yine başkası adına ve kendi fotoğrafının olduğu üç sahte ehliyet, kendisi ve başkaları adına düzenlenmiş 14 banka kartı, kredi kartı, askeri personel yakını kimlik kartı, kendisine benzeyen bir Fransız vatandaşına ait vatandaşlık bilglierini içeren belge, biri 17 diğeri 15 santimetre uzunluğunda iki avcı bıçağı, biber gazı, 10 bin Türk lirası ve 3 bin 500 Euro para çıktı.
ÇEŞME'YE HİÇ GİTMEMİŞ
Seri katil Atalay Filiz'le Bozyaka Emniyet Müdürlüğü'nde ilk görüşen İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya oldu. Uzunkaya, yaptığı basın açıklamasında şu bilgileri aktardı:
"Kendisi çok rahat görünüyordu. Zeki birine benziyor ve üzerindeki paraları uzun yıllar kaçacağını düşündüğü için idareli kullanma yolunu tercih etmiş. Bu nedenle de dağlarda ve arazilerde yaşamını sürdürmüş. Atalay Filiz'e hiç Yunan adasına geçmeyi düşünüp düşünmedğini sordum. 'Çeşme'ye hiç gitmedim. Yunan adasına da geçmeşi düşünmedim. Çünkü geçseydim de zaten Yunan polisi bir şekilde beni yakalayıp, Türkiye'ye iade edecekti' dedi. Ben, Atalay Filiz'de işlediği cinayetler nedeniyle herhangi bir pişmanlık durumu ve duygusu hissetmedim. Çok rahat görünüyordu. Zaten cinayetlerle ilgili sorulara da yanıt vermedi. Avukatıyla birlikte yanıt vereceğini söyledi."
İHBARI YAPAN VATANDAŞLARA ÖDÜL
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Atalay Filiz'in işlediği cinayetlerin yapısı ve bu cinayetlerde kullandığı aletler nedeniyle 'seri katil' tanımlamasına uymadığını belirterek, ancak kamuoyunda bu tanımlamanın duyarlılık yarattığını vurguladı ve duyarlı vatandaşlara teşekkür etti. Uzunkaya, duyarlı vatandaşlar sayesinde onu yakalamayı başardıklarını belirterek, ihbarda bulunan vatandaşların ödüllendireceği bilgisini verdi.
AVUKAT GELDİĞİNDE İFADE VERECEK
Yakalanan Atalay Filiz'in ifadesini avukat temin edildiğinde vereceğini söylediği öğrenildi. Filiz'in kendisine yöneltilen "Bu üç kişiden başka kimseyi öldürdün mü" sorusuna "Hayır" yanıtı verdiği belirtildi. Kayıp olan başka insanlarla bir ilgisinin olmadığını belirttiği öğrenildi. Atalay Filiz'in üzerinden çıkan paraları daha önce günde 16-17 saat boyunca, birkaç işte çalışarak kendisinin kazandığını söylediği belirtildi.
1000'E YAKIN İHBAR GELMİŞ
Bu arada İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne Atalay Filiz ile ilgili olarak 1000'e yakın ihbar geldiği, Cinayet Büro Amirliği'ndeki 60 personelin son 72 saatte 15-20 dakika uyuyarak görev yaptığı da öğrenildi.
İSTANBUL'A GÖNDERİLDİ
İzmir'de yakalanan ve 3 cinayetten aranan Atalay Filiz, İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği'ndeki işlemlerinin ardından, daha önce İstanbul'dan İzmir'e gelen polislere teslim edildi. Filizin yakalanırken yanında olan eşyaları polis ekipleri tarafından alındı.
Siyah passat marka sivil polis otosuna bindirilen Atalay Filiz, emniyet hizmet binasından çıkartılırken, bina önünde toplanan İzmirliler, Filiz'e tepki gösterdi. Bazıları da cep telefonlarıyla Filiz'i görüntülemeye çalıştı. Atalay Filiz'i karayoluyla İstanbul'a götüren polis araçları binadan çıkarken kalabalık arasındaki bazı kişiler araçlara vurmak istedi. Bina önünde önlem alan polisler kalabalığı güçlükle sakinleştirdi.
ANNESİNİ ÇOK ÖZLEMİŞ
İzmir'de yakalandıktan sonra işlemlerinin ardından İstanbul'a gönderilen Atalay Filiz'in, ilk ifadesinde özellikle annesini çok özlediğini söyledi. Kayıp olarak aranan sevgilisi Olga Seregina ile ilgili de Filiz, "Onun kaybolmasından ben sorumlu değilim. Ailemle 3 yıldır görüşmüyorum. Annemi çok özlemiştim, yanlarına gitmek istedim. Ama arada mesafe olunca, artık özlem duygusunu bastırdım ve yanlarına gitmekten vazgeçtim. Yakalanmasaydım İstanbul'a gidecektim" dedi.
HAYATTA KALMA MALZEMELERİ
Hayatta kalma kursu alan Atalay Filiz'in sırt çantasından çıkan malzemeleri kullanarak günlerce ormanlık alanda hayatta kalabileceği bildirildi. Geceleri, sinek ve diğer havanların zarar vermesini engellemek için tül kullanıp eldiven, şal ve bere taktığı kaydedilen Filiz'in çantasındaki 2 bıçağın yanı sıra 2 güneş enerjili şarj cihazı, navigasyon cihazı, top şeker, çelik kasa ya da banka kasasına ait olduğu düşünülen anahtar, arkadaşları ve kendisine ait fotoğraflar, çok sayıda film ve müzik CD'si, 2 kamp alanı rehberi, tıraş makinesi ve lensler dikkat çekti. Atalay Filiz'in aldığı eğitimler ve çantasında çıkan malzemelerle, ormanlık alanda günlerce yardım almadan hayatta kalabileceği, ancak yakalanma korkusunun baskın geldiği, bunun da sürekli yer değiştirmesine yol açtığı belirtildi.
(DHA)