Akşam saatlerinde CHP'nin seçim minibüsü Cumhuriyet Caddesi'nde hoparlörü açmış,marşlar eşliğinde turlayp duruyor.
Yakutiye Parkı'nda da bir çoğunun ellerinde Türk bayrakları olan gençleri görüyorum,toplanıyorlar ve sayıları süratle artıyor.
Çoğunluğu Üniversite öğrencilerinden oluşan gençler, belli ki öncesinden organize edilmiş bir proğram için bekleşiyorlar.
Erkek öğrenciler kadar bayan öğrnciler de bir hayli fazla..
Az sonra CHP İl Başkanı Tacettin Kızıloğlu ile il yöneticileri de Yakutiye meydanına geliyor.
Az önce caddeyi baştan başa turlayan minibüs duruyor ve içinde yüzlerce bayrak,toplanan kalabalığa dağıtılıyor.
Dağıtım esnasında izdiham gözleniyor, duruma hemen İl Başkanı Kızıloğlu el koyuyor.
Çoğu bayrağı Kızıloğlu dağıtıyor..
Minibüsten 10.Yıl Marşı olmak üzere bildiğimiz marşlar kısa kısa çalmaya devam ediyor.
Zaman zaman Atatürk'ün kendi sesinden Cumhuriyet ve gençlik ile ilgili sözleri aktarılıyor.
Her duyduğumda olduğu gibi..
Duygulanıyorum,heyecanım doruğa yükseliyor..
Vakit iyice kararıyor.
Meşaleleri görüyorum, yüzlerce meşale yanmaya başlıyor.
Yanıbaşlarındaki çevik kuvvet ve diğer polis güçlerinin tertibatı eşliğinde Havuzbaşı'na doğru yürüyüşe geçiliyor.
Meşaleli gösteri yapılırken ben ikimizin de elinde bayrak, bir yandan sallıyor, bir yandan da CHP il Başkanı Tacettin Kızıloğlu ile sohbet ediyorum.
CHP'liler Cumhuriyet'in doğumunun 91'nci yılını kutluyorlar.
Bayağı bir eski duruyor ama biliyoruz ki o Cumhuriyet yeni kurulmuş.
Halen daha 'gıcır'!
Özellikle de Türk bayrağı olduğu için, onun olduğu her yerde ben olduğum için ben de onlar ile beraber bu mutluluğa ortak oluyor, çalan marşlara mırıldanarak eşlik ediyorum.
Sen hep dalgalan bayrağım, sen çok yaşa Cuhmuriyet!