Sekmen'e açık mektup...

Erzurumajans-Erzurumlu bir vatandaştan Büyükşehir Başkanı Mehmet Sekmen'e mektup var. İşte Erzurum Ajans aracılığı ile Sekmen'in cevap göndermesi isteği ile yazılan O mektup:

         İstanbul gibi kalite ve marka bir şehirde belediye başkanlığı yapmış olan siz değerli başkanımıza selamlar ve saygılar sunduktan sonra;

         'Ak belediyeler, marka şehirler' sloganıyla belediyecilik anlayışını yansıtan partinizin, bu slogandan nasibini alamamış, Türkiye'nin en talihsiz şehri olan Erzurumumuza başkan olmakla ateşten gömlek giyerek, bu gömleğin yakıcılığını içinizde ve dışınızda her an hissedeceğiniz bir göreve getirildiniz.

         Vaktinizi fazla almamak için direk konuya gireceğim ve belediyenin kör-topal, ağır-aksak kısımlarını kendi nazarımdan size yansıtmaya çalışacağım. Şahsınızın benden iyi bildiği belediyeciliğin özellikle büyük şehir belediyeciliğinin görev ve sorumluluğu, işleyiş ve uygulanış şekli insan odaklı olmalıdır. Oysa Erzurum Büyük Şehir Belediyesinde durum böyle değildir.

***

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, gece meydana gelen su arızası sabaha bırakılmış olsun.

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, yola çekilecek şerit çizgileri ve yaya geçidi çizgileri için haftanın ilk günü ve sabah mesai saati yol trafiğe kapatılmış olsun.

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, kısa olan yaz sezonunda, sezonun bitmesine az zaman kalmasına rağmen asfalt çalışmaları başlamamış olsun.

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, bazı okul çevrelerine yaptığı büfelerde lise öğrencilerine açık sigara satışı yapılıyor olsun.(Yoncalık Eğitim Fakültesinin altındaki büfeler)

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, ekmek fabrikası varken fırıncılar odasıyla ters düşmemek adına belediyenin ekmek fabrikasını kapalı tutsun.(Oysa İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Halk ekmek için Erzurumun doğal tarımla elde edilen buğdayını satın alıp halka kaliteli ekmek sunuyor.)

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, yolcu hareketliliğinin en yoğun olduğu hatta ve saatte kendine ait otobüsleri yoğun olmayan yerlerde çalıştırsın.

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, yeşili kavak ağacı ve sezonunda çevreye üç beş çiçek dikmekten ibaret sanıyor olsun.

         -Bir büyük şehir belediyesi düşünün, kanalizasyonundan isalesine, sinyalizasyonundan sosyal işlerine kadar bütün alanlarda başarısız, silik, etkisiz...

***

         Bu maddeleri sıralamaya devam edebilirim. Evet, maalesef bu belediye Erzurum Büyükşehir Belediyesi. Şehr-emini seçildiğiniz an tüm birimlerin başındaki yöneticilere mühlet verdiniz; ama ben size şunu söyleyeyim. Eğer bütün birimlerde işçisinden,amirine kadar -amiyane tabirle- kelle gitmezse belediyeciliğe kalite gelmez. Belki de yapılan veya yapılmayan işlerin başında olanlar bunu kasıtlı yapmıyorlardır. Kapasiteleri bu kadarına el verdiğinden şehir bu haldedir.

         Eğer başarılı olmak istiyorsanız ufku geniş insanlarla çalışın. Kendini Erzurum'a kapatmış,modern belediyecilikten habersiz insanlarla yola devam etmek -Erzurumlu için heyecan yaratmış olan Mehmet SEKMEN'in- başarısızlığına sebep olur.

         10 gün içerisinde meydana gelen su arızaları eğer arızanın olduğu anda müdahale edilmeyip iş savsaklanıp sabaha bırakılıyorsa ESKİ'nin Müdüründen işçisine kadar hesap sorulmalı. Sabah işe gimek için duşunu alıp, traşını olacak insanlar musluktan 'tısssss' diye bir ses duyuyorsa bunu sizden bilirler. -çok ekstra durumlar konumuza dahil değildir-

         Sayın Başkan,bu sıkıntıları gidermek için İstanbul'dan, Kayseri'den, Bursa'dan ufku geniş,belediyeciliği bilen, marka şehir hayali ve hırsıyla yanan, rüyasında projeler üreten kişiler getirin Saydığım il belediyelerinden yardım isteyin. Vakit az yapılacak iş çoksa gece gündüz kavramı ortadan kalkar.

         Yazılacak çok şey var ama sözü uzatıp hem sizi sıkmamak hem de kıymetli vaktinizi almamak adına sözü daha fazla uzatmayacağım. Bu şehir yapılacak en ufak hizmete bile susamış durumda bir an önce bütün birimleri devreye alın. Halk sahada somut adımlar görmek istiyor.

Saygılarımla...