Atatürk Üniversitesi Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından organize edilen Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu bugün yapılan sonuç bildirgesi ile sona erdi.
Erzurum Ajans-Atatürk Üniversitesi Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından organize edilen Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu bugün yapılan sonuç bildirgesi ile sona erdi.
Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, 26 Temmuz 2000 yılında kurulan Merkezin Türkiye'nin konuyla ilgili kurulan ilk bilimsel kuruluşu olduğunu ve bugüne kadar pek çok yayın ve kazı gerçekleştirdiğini söyledi.
Kürkçüoğlu, 1914-1919 yılları arasında sadece Erzurum il genelinde Taşnak Ermeni çetelerinin 50 binden fazla Müslüman Türk'ü öldürdüklerini, fakat dünyanın, Ermeni konusundaki tarihi gerçekleri tek taraflı görmekte ısrar ettiklerini ve bu gerçekleri görmezlikten geldiklerini belirterek, sempozyuma yerli yabancı 80 bilim adamının katıldığını ve konuyla ilgili bildiri sunacaklarını söyledi.
Sempozyum sonunda sonuç bildirgesi Emekli Büyükelçi Bilal Şimşir, tarafından okundu.
Sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi;
Erzurum Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu ABD, Norveç, Fransa, Rusya, Tataristan, Gürcistan, Azerbaycan ve İran'dan 11 yabancı, 69 yerli akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir, sempozyum da 75 bildiri sunulmuştur. Türk - Ermeni ilişkileri ve büyük güçler konusu, tarihi, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel çalışmalara ilişkin bildiriler ile her yönüyle ele alınmıştır. Sempozyum, yalnız Türkiye ve Ermenistan için değil, Güney Kafkasya'da da barış, güvenlik ve istikrar ortamının yaratılmasına katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Bölge için öngörülen olumlu vizyonun hayata geçirilmesinin Türkiye - Ermenistan ilişkilerinin tarihi ve coğrafi koşullar içerisinde ve bilimsel çerçevede yapılacak anlaşmalar üzerine inşa edilmesine çalışılmıştır. Tarihi olaylar, siyasete alet edilmeden, objektif bir biçimde bilimsel olarak ele alınmıştır. Ulusal hafızaların çeliştiği ortamlarda güvenilir ve ortak araştırmalar çerçevesinde adil hafızaya ulaşmak hedeflenmektedir. Bu çerçevede Türkiye'nin 2005 yılında Ermenistan'a resmen önerdiği tarihçiler ve diğer uzmanlardan oluşacak bir komisyonun mevcut bilimsel sorunların çözümünde önemli bir araç olacağı düşünülmektedir. Üçüncü ülkelerde taktik kazanımlar peşinde koşmakla ve tarihsel husumet çıkarmakla ne tarihi olayların anlaşılmasına hizmet edilebilir, nede dostluk temelinde ortak bir gelecek inşa edilebilir. Bu çerçevede, yakın zamanda Ermenistan başta olmak üzere Güney Kafkasya'da ki ülkelerden ve dünyanın diğer ülkelerinden bilim adamlarıyla da bir araya gelme arzumuzu beyan ediyoruz.