Bedelli yoktu o yıllarda.
Zaten olsa da gidemezdim.
Çünkü vatan borcunu ödeyebilecek param yoktu!
Diyarbakır’da 18 ay yaptım askerliğimi.
Muhafız bölüğünde görevliydim.
Ring araçlarının güvenliğini sağlıyordum.
Her gün kışla, Ofis Caddesi ve Dağkapı’daki asker hastanesi arasında mekik dokuyor, komutanlarımızı götürüp getiriyorduk.
O gün yine hastanedeydik.
Ancak bu kez farklıydı.
Nizamiyeden geçerken, rütbelisinden erine tüm yüzler adeta donmuştu.
Kötü haberi almışlardı.
Ne oldu diye sormama kalmadı ki, helikopter pervanesi yırttı sessizliği.
Hastane bahçesi bir anda toza dumana karıştı.
Ambulansların sirenleri pervaneye kafa tutuyordu.
Kamuflajlılar, beyaz önlüklüler her köşeden sedyelerle helikoptere yaklaşıyordu.
Çatışma çıkmış kırsalda…
Yaralanmıştı aslan parçaları.
Sedyeden toprağa düşen kandamlasını fark ettiğim an, gözyaşlarım da içime akıyordu.
Beynime mıh gibi çakılan o görüntülerin üzerinden 20 yıl geçti.
Bu sabah neredeyse aynı görüntüyü –birkaç farkla- sosyal medyada görünce içim ürperdi.
Yine helikopter pervanesinin sesi inletiyordu alanı.
Toz bulutlarının arasında aslan parçaları beliriyordu.
Dört bir koldan taşıdıkları battaniye üzerindeki silah arkadaşları ağır yaralıydı.
Çatışma çıkmıştı Tunceli’de.
Erzurumlu aslan parçası Burak Tortumlu vurulmuş, ağır yaralanmıştı.
Ne ambulans ne sedye, yoktu görüntüde.
Kahramanlar battaniyeyle taşıyarak yetiştirdi hastaneye…
Ancak olmadı, Burak’ın 26 yıllık bedeni dayanamadı.
Şehit oldu aslan parçası.
Kara haberle birlikte milyonların izlediği bu görüntü yaktı yürekleri.
Ajans görüntüsü mü diye Erzincan İHA’daki meslektaşım Ahmet Akbuğa’yı aradım.
“Yayın yasağı geldi, kullanma” dedi.
Tam bu sırada ajanslar Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasını servis ediyordu.
“Başhekim görevden alındı…”
Yeter mi?
Bu ceza değil ki!
Ona verilecek en büyük cezayı ya da zerre miskal vicdanı varsa kendi kendine vereceği cezayı söyleyeyim.
Hoca…
Bugünden itibaren her yeni güne uyandığında, şehidimizin o son görüntüsünü izle.
Dedim ya zerre miskal vicdanın varsa, “Ben yeni bir güne uyandım acaba Burak nerede, nasıl uyandı” diye kendi kendine sor.
Anlayabilirsen bu sana yeter!