Seferberlik!

Evet.. Bir haftanın aradından verdiğimiz emaneti geri alıyoruz. Sadece rakibimiz kaybettiği için değil, bizde kazandığımız için. Hem de ligin iyi takımlarından birisi olan Giresun’a karşı.


Bu maçın çok analizi olmamalı diye düşünüyorum. Çünkü artık şehir olarak Altay maçına odaklanmamız lazım. Tabiki asıl odaklanması gereken futbol takımımız.

Bu tarz maçları kazanmak maç öncesinden geçer.

Öncelikle hafta içi boyunca futbolcular sıkı sıkı motive edilmeli...
Ama öyle kuru kuruya değil!


Bu takımın, bu şehir için sıradan bir futbol takımı olmadığı iyice ezberletilmeli.
Bu şehrin hangi noktalardan geldiği anlatılmalı. Gerekirse iki haftanın sonuncuna göre Ekstra prim sözü verilmeli. Kaybetmenin suç değil, mücadele etmemenin suç olduğu futbolculara aşılanmalı.
Çünkü bu takım mücadele ederse kolay kolay kaybetmez.

Mehmet hoca kafasında maçı defalarca yaşamalı. Bütün senaryolara göre alternatif planlar üretmeli. Rakibin artıları da eksileri de ortada.


Önde baskı yapıp rakibin çıkmasını engelleyen bir Erzurumspor olmalı sahada.
Altay’a karşı kapanırsan golü yersin.


Merkezde çabuk adamları var. Savunma önünde pres gücü yüksek isimler oynamalı. Savunmadan pas yaparak çıkmalarına izin vermemeliyiz. Bunun için İbrahim’in o şok preslerine çok ihtiyaç olacaktır.


Futbolcular, kendilerini  şehire ve Mehmet hocaya,  Mehmet hocayı da Erzurum’a karşı mahcup etmemek için sahada basmadık yer bırakmamalılar.  Bunlar olursa zaten galibiyet kendiliğinden gelir.


Ayrıca; Adana Demirspor’un Erzurum’a nasıl gelip neler yaptığını gördük. Ki bana göre şampiyonluğa oynayan takımın yapması gerekende odur. Adana Erzurum’a nasıl geldiyse Erzurum’da İzmir’e öyle gitmelidir.


Ve İzmir’de son sözü söyleyen olmalıdır....

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.