Yok, başlığa bakıp da 'Dayı diye biri seçime hamamda giriyor' diye düşünmeyin!.. Sadece birilerinin ilgi alanına gireceğini düşündüğüm bilgilerin içinden seçilmiş sözcüklerin yan yana getirilmesidir.
Hepsi bu!
Ak Parti'li Eski Milletvekillerinden Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt da doğal olarak Ak Parti'den ve doğal olarak Erzurum Büyşükşehir Belediye Başkanlığı'na aday adayı olduğunu açıkladı. Erzurum'un gazeteci tayfasının çoğunu Müceldili Konağı'nda ağırlayarak aday adaylığını açıklayan Gülyurt'un şansının ne olacağını bilemeyiz; ama pazartesi günü gördüğümüz Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt, hayli iddialı bir tavır sergiledi.
Bu basın toplantısından iki saat önce de Erzurum'un genç ve tanınmış iş adamlarından Zeki Arıcıoğlu'nun 'Dayı'sında kahvaltı yaptık. Yeni açılmış, pırıl pırıl bir yer...
Zeki Arıcıoğlu'nu bilenler bilir; elini sürdüğü ve adının geçtiği her işi başarıya taşıyan biri... Bize mutfak kısmını gezdirirken açıkça görülen titizlik ve hijyen gözden kaçacak gibi değil. En önemlisi de mutfağa mutfak çalışanlarından başkasının girememesi için kurmuş olduğu sistem. Yani, garsonu da komisi de veya bir başka biri de öyle elini kolunu sallayarak giremiyor. Başarının sırrı detaylarda gizlidir, diyenlere hak vermemek elde değil!..
Dayı'da yaptığımız kahvaltıdan 12 saat önce de Kardelen Telvizyonu'nun 'Seçim Pazarı' stüdyosunda Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz'le birlikteydik.
Erzurum'un önde gelen gazetecilerinden Ayhan Türkez, Orkun Çizmeli, Levent Akpınar ve Erzurum'un sonda gelen gazetecilerinden bendeniz Ömer Nazmi, Kardelen Televizyonu'nda Kardelen Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Sinan Özçaylak'ın yönetiminde Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz'e soru yöneltmeye kalktık.
Bu günlerde en kıyak soru, 'kentsel dönüşüm' olduğu için laf ve söz ve de sözcükler hep bu cenahta döndü durdu.
Adı hiçbir şaibeye karışmamış olan Fatih Cengiz'e başka ne sorayım, diye düşünürken, benden sormamı istenen soru gayet sıcak ve sulu bir şekilde aklıma geldi. 'Dadaşkent'e bir hamam istiyorlar,' dedim.
Demez olaydım!
Başkan Cengiz, bir tek hamamın tarihçesini anlatmadan, Ilıca'dan, evdeki sudan, banyodan, duştan bahsederek 'Olmaz" dedi.
"Olur," dedim. "İnsanın terlemesi gerek," dedim. "Yok" dedi.
Sanki kendim için istiyorum hamamı!.. Bana ne külhanı olmadığım hamamın kubbesinden!..
Peki, hamamı yaptırmasın; ama ben yine de birşey bulur söylerim Başkan'a.
"Şu kaldırımlar var ya" dedim.
"Eee!.." dedi.
"Ne o öyle," dedim, "asfaltı dökmüşsünüz kaldrımlara, bir de üzerine baklava kalıbını basmışsınız!"
"Onlar öyle kalmayacak, boyanacak," dedi.
Söylenecek söz yok buna... Hep düşlemişimdir, bir şehrin rengârenk kaldırımlarının olmasını, her balkondan bir hanımeli, her camdan bir camgüzeli sarkmasını; sokak lambasının direklerine yaslanan birinin dilediği şarkıyı dinlemesini kim istemez... Ve kaldırımlarda asla ölmeyerek başında kar toplayan çam ağaçlarının altından geçmenin zevkine doyum olur mu!
"Kaldırımlardaki ağaçları da keseceğim," dedi Başkan.
İşte bu zoruma gitti, öyle ucundan azıcık kesecek değil; kökünden götürecek anlaşılan.
Vee elimdeki mikrofonla Dadaşkentlilere seslendim.
"Direnin!"
Gariptir; ama programdan sonra arayan dokuz kişinin dokuzu da başka şehirli ve Dadaşkent'de oturan öğrencilerdi. Onlar birgün çekip gidecek; fakat kaldırımlarda çamların kalmasını istiyorlar.. Ya Dadaşkentliler!.. Neden bu kadar duyarsızlar ki!
Bakın, bütün inançlarda anlatılan çoğu şeyin imgesi ağaç ve sudur!
Suyun ve ağacın olmadığı bir cennet anlatımı var mı???...
Belki Dadaşken çok küçük bir örnektir. Belki Başkan Cengiz'in haklı nedenleri vardır; ama ne olursa olsun, hayatın kaynağı olan su ve ağaçlara saygı duymak gerekir. (Burası genel düşüncedir ve Başkan Cengiz'e gönderme değildir.)
Son olarak Tortum İlçesi'nin Serdarlı Beldesi'nin Belediye Başkanı Muammer Yiğider' den söz etmek istiyorum. Tortumlular Serdarlı'nın eski halini ve son halini biliyor olmalılar ki ilçelerine başkan olarak Muammer Yiğider'i konuşuyorlar.. Haklılar!.. Küçük bir köy görünümünde olan Serdarlı'yı batıdaki turizm kasabasına çeviren Muammer Yiğider'in Tortum için de yapacağı çok şey olmalı.
Ufku ve hayali olan bir başkanı kim istemez ki!
